Warning: imagecreatefromjpeg(/var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/../dosyalar/gorsel/http-www-gazetetunaydin-com-images-haberler-asya-pasifikte-bagimsizligin-zorlu-tarihi-jpg.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 44

Warning: imagesx() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 3

Warning: imagesy() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 4

Warning: Division by zero in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 11

Warning: imagecopyresampled() expects parameter 2 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 28
Asya-Pasifik'te bağımsızlığın zorlu tarihi - Tünaydın Gazetesi
SON DAKİKA
reklam
reklam

Asya-Pasifik'te bağımsızlığın zorlu tarihi

Eklenme Tarihi: 9 Ağustos 2017, Çarşamba - 10:00   Okunma Sayısı: 80144

KUALA LUMPUR 

Asya-Pasifik bölgesinde birçok ülke, ağustos ayında bağımsızlıklarının yıldönümünü kutluyor. Bölgedeki farklı milletlerin bu ayda bağımsızlıklarını kazanmasının tarihi bir tesadüfe işaret ettiği düşünülebilirse de bu süreçte bazı gelişmelerin belirleyici olduğunu da hesaba katmak gerekiyor. Nitekim 2. Dünya Savaşı veya bölgede yaygın olarak adlandırıldığı şekliyle Pasifik Savaşı’nın mağlubu Japonya’nın 15 Ağustos 1945’te teslim bayrağı çekmesinin rolü büyüktür.

26 Temmuz 1945 tarihinde kabul edilen Postdam Deklarasyonu, Japonların ‘Büyük Asya’ idealinin sonuna işaret ederken, nihai aşamaya ABD’nin 6 Ağustos’ta Hiroşima ve ardından 9 Ağustos’ta Nagazaki’ye atom bombası atmasıyla gelindi. Böylece 1942 yılından itibaren Güneydoğu Asya topraklarına giren Japonların yaklaşık üç buçuk yıl devam eden askeri yönetimlerinin sona ermesiyle, bağımsızlıklar da peşpeşe gelmeye başladı.

Asya-Pasifik bölgesi temelde üç Avrupa ülkesinin, yani İngiltere, Hollanda ve Fransa’nın sömürgecilik ve emperyalizm faaliyetlerine konu olmakla birlikte, diğer Avrupalı milletlerin ve ardından ABD’nin de farklı dönem ve derecelerde sömürgecilik faaliyetlerine maruz kaldı. Sömüren ve sömürgeleştirilen milletlerin birbiriyle eşitlenmesi anlamını taşıyan bağımsızlık olgusuna rağmen, o günden bu yana bölgenin jeopolitik dengelerinin şu veya bu şekilde yine benzer yapılarca şekillendirildiğini söylemek mümkün.

Kurtuluş reçetesi: Japonya

1945, 1947 ve 1957 yıllarında Endonezya, Malezya, Singapur, Hindistan, Pakistan gibi ülkeler bağımsızlıklarını kazandılar. Vietnam gibi bazı ülkeler, sadece birkaç gün farkla, eylül ayında bağımsızlıklarını ilân ederken, Çin de yine aynı dönemde coğrafi ve siyasi bütünlüğünü yeniden kazandı. Bölge milletlerinin bağımsızlığına giden süreçte, Japonların güneyde hakim oldukları son bölge olan ve bugün adına Endonezya denilen Takımadalar başı çeker.

Bölge halkları, Japonların Ruslar karşısında 1905’te elde ettiği zaferi, bir Asya ulusunun Avrupalıya karşı mücadelesinde bir dönüm noktası addederek bağımsızlık konusunda manevi güç kazandılar. Aynı Japonya’nın 1942’de Güneydoğu Asya topraklarına nüfuzunun bölge halklarınca Hollanda ve İngiliz sömürgeciliğine karşı bir tür kurtuluş reçetesi kabul edilmesinin nedeni de budur. Ayrıca Japon yönetimi bu topraklarda milliyetçi hareketlerle işbirliği yapmış, onları desteklemiş ve hatta bağımsızlık konusunda teşvik edici olmuştur.

İdeolojiler ve bağımsızlık

Pasifik Savaşı’nın bitmesiyle, zaten eli kulağındaki özgürlük hareketleri birer birer bayrakları göndere çekti. Aslında işin bu kadar kolay olmadığı ve farklı süreçlere yayılarak olgunlaştığı ifade edilebilir. Genel hatlarıyla, 20. yüzyıl başlarından itibaren İngiltere ve Hollanda sömürgeciliğine konu olan coğrafyalarda İslamcı hareketlerin ve bunların yanı sıra milliyetçi ve komünist yapılanmaların birbiri ardına neşet ettiği, birbirleriyle dirsek teması içinde hatta kimi bölgelerde kol kola hareket ettikleri ve bu süreçteki işbirlikleri sayesinde sömürgeci güçler ve bunların uzantılarına meydan okuyabildikleri söylenebilir. Bu mücadelede sömürge eğitim kurumlarında yetişen ve adına ‘yerli aydın’ denilen gruplar ile geleneksel ulema çevrelerinin de kayda değer rolü oldu.

'Asya' üst kimliğine sahip olan ülkelerin bağımsızlıkları, Avrupalı milletler karşısında uzun süren sömürgecilik döneminin ardından büyük bir değişim anlamına geliyor. Böylece Vasco da Gama’nın 1498'de Batı Hindistan sahilinde karaya çıkmasıyla başlayan uzun erimli sömürge ve emperyalizm dönemi sona ermiş oldu. 500 yıla varan bu sömürgecilik ve emperyalizm bölge halkları kadar, sömürgeci Batı’da da önemli değişimlere neden oldu. Bu anlamda, bu uzun erimli süreç farklı milletleri değişik şekilde etkileyen küresel değişimleri ve yenilikleri de beraberinde getirdi.

Coğrafi bütünlük ve kopuş

Yukarıda zikredilen ülkeler arasında yer alan Hindistan, sömürge döneminde Pakistan ve Bangladeş’i de içine alacak şekilde devasa bir coğrafyaya tekabül ediyordu. İngiliz sömürgeciliğinin hakim olduğu ve güneş batmayan imparatorluk kavramının ortaya çıkmasında önemli payı olan ‘büyük Hindistan’, farklı bölgelerindeki Müslüman topluluklar nedeniyle tarihsel olarak İslam coğrafyasının önemli bir parçasıydı. Endonezya, Malezya ve Singapur topraklarından müteşekkil kadim Müslüman Malay toplulukları, İslam dünyasının tarihsel ve coğrafi bütünü içerisinde bölgesinde hakim bir nitelik arz ediyordu.

Bu iki coğrafya, yani Hint Alt kıtası ve geniş Malay dünyası arasında tarihin erken döneminden itibaren başlayan siyasi, dini-kültürel etkileşim İslamlaşmayla birlikte yeni bir evreye girdi. Bu anlamda alt kıta hem kara hem de deniz yoluyla İslam dünyasının merkezi kabul edilen kutsal topraklar ile Malay dünyası arasında önemli bir etkileşimi sağlıyordu.

İslam dünyası arasında görece bir bütünleşmeye işaret eden bu coğrafi devamlılık ve bunun getirdiği dini-siyasi ilişkilerin hasara uğraması, 1945 ve sonrasında elde edilen bağımsızlıklara rağmen tesirleri bugüne kadar devam eden gelişmelere neden oldu. İngilizler, 18. yüzyıl ortalarından itibaren önce ‘büyük Hindistan’ ve ardından Malay Yarımadası’nda yayılma gösterirken, Hollandalılar da 17. yüzyıl başlarından itibaren, bugün adına Endonezya denilen Takımadalar’da sömürgecilik sürecini yapılandırmaya başladılar. Batı Asya’dan Doğu ve Güneydoğu Asya’da doğru uzanan yayılmacılığın dönüm noktalarından biri, 19. yüzyıl ilk çeyreğinde yaşandı. İngilizlerle Hollandalılar arasında 1824 yılında imzalanan Sumatra Anlaşması, Malaka Boğazı’nın kuzeyi ve güneyinin sadece coğrafi anlamda bölünmesine değil, geniş Malay toplumlarının da birbirinden koparılmasına sebebiyet vermesiyle bölge tarihi açısından ciddi bir kırılmaya işaret ediyordu.

'Kazanılan' ve 'bahşedilen' bağımsızlıklar

Malezya, Singapur, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerin ortaya çıkışında bağımsızlık savaşının yerine, sömürgeci İngilizlerle masa başında alınan kararlar belirleyici olurken, bu topraklardaki etnik ve dini topluluklar arasında klasik tabiriyle böl-yönet taktiği sömürgeciliğin emperyalizme evrildiği 1850 ve sonrasındaki süreçlerde yaygın olarak fiiliyata geçirildi.

Söz konusu bölgede bağımsızlıklarına kavuşan milletlerin bu süreçte ortaya koydukları çaba ve gayret elbette ki gözardı edilemez. Bununla birlikte iki büyük savaşa konu olan Avrupa’nın sömürgeci ülkelerinin merkezde yaşadıkları maddi yıkım ve bu savaşların doğurduğu çelişkiler nedeniyle sömürge topraklarındaki hakimiyetin de artık sınıra dayanması ve elden çıkartılması gereken bir yük haline dönüşmesi gerçeğin diğer bir yönünü teşkil ediyor. Bu bağlamda, kazanılan bağımsızlıklar ile bahşedilen bağımsızlıklar gibi iki farklı süreçle karşı karşıya olunduğunu söylemek mümkün.

Kaynak: AA
Editör: AA

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam