SON DAKİKA
reklam
reklam

“Önce bu işi sevmek ve disiplinli olmak gerekiyor"

Eklenme Tarihi: 20 Ekim 2017, Cuma - 12:00   Okunma Sayısı: 77447

İSTANBUL

Son olarak yakın bir zamanda vizyona giren yönetmenliğini İlker Savaşkurt’un yaptığı ve uluslararası festivallerden ödüllerle dönen  “Damat Koğuşu” adlı filmde de oynayan ve  filmde Hacı İlyas adında oldukça sert bir karaktere hayat veren Altın sanat kariyeri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ailesi de sanatla uğraşan Zülfü Hamit Altın’ın kardeşi Muammer Altın ve oğlu Gökhan Altın da sanatla uğraşıyorlar. Altın sanat hayatı ve gündelik hayatını keyifli ve güzel bir röportajla bizlere  anlattı. 
Değerli katkılarından ötürü Altın ailesine, İlker Savaşkurt’a, Mustafa Diyar Demirsoy’a ve Onur Yıldırım’a çok teşekkür ediyorum. 
Ben öncelikle eğitim hayatınızla ilgili olarak sormak istiyorum. Nerede okudunuz ve nerelerde çalıştınız ?
Elazığ yani dedelerimizin ve ninelerimizin adlandırdıkları adıyla “Elaziz”   doğumluyum. Ticaret lisesi mezunuyum. Hayatımda bir tutku olan tiyatroda lise zamanından beridir  derin bir aşk duydum lakın bu çok büyük aşkımı ilerleyen zamanda hayata geçirebildim. Hem de bu arada Tiyatro Bileşke’yi kurdum.  Pek çok tiyatro oyununu da  yönettim. Şiir kitaplarım da var. Bu arada uluslararası ihracat ve müzisyenlik de yaptım. Tiyatro ve sinema oyunculuğu yaptım. Tabi bu zaman zarfında yönetmenlik ve yazarlık deneyimi kazandım. Halen de aktif olarak çalışıyorum.
 Oyunculuk demişken ilk oyunculuk deneyimini nerde yaşadınız ? 
İlk oyunculuk deneyimim Orta Direk Tiyatrosu ekibinde oyunculukla ve Şişli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği adına yönettiğim bir tiyatro oyunu ile başladı.
 Peki genç oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Ben  genç oyunculardan daha çok  tiyatro kökenli olanları tercih ediyorum. Lakin önce bu işi sevmek ve disiplin gereklidir. Yani bir oyuncuda  iş ahlakının olması lazım. Genç-yaşlı fark etmez iş ahlakı olan oyuncu her zaman kazançlı çıkar. 
 Şimdi sizi en çok şaşırtan sanatçılar hangileri oldu?
Valla beni  en çok şaşırtan sanatçı, ya da oyuncular, bu işin eğitimini almadan özel yetenekleriyle bir yerlere gelenler olmuştur. Onların ki de; bir yerde Allah vergisi sayılır. Tabi eğitim alıp da  fazla yeteneği olmayanları da gördüm setlerde. 
 Ailenizde sizinle aynı mesleği yapan birileri var mı? 
Var tabi. Öncelikle; kardeşim Muammer Altın da sanatla uğraşıyor, oğlum Gökhan Altın yazıp yönettiğim Tiyatro oyunlarının müziklerini yapmakla beraber,  hem oyunculuk yaparken  aynı zamanda  da Çağdaş müzik topluluğunda solist olarak görev yapmakta. 
 Şimdi size ;”Mesleğinizi anlatmak ister misiniz ? “ diye sorsak, bu mesleğin zorlukları, keyifli yanları ve bir çok kimsenin de bilmediği yönlerini nasıl anlatırsınız?
İşin doğrusu, mesleğimiz hem zor hem de çetrefilli bir üçgene sahip. Ben maalesef ki her türlü ayak oyunlarının dönebileceği bir meslek  olarak görüyorum .Özellikle de  iş ahlakı zayıf olan ülkemde, bu meslekte dayı ve gruplaşma içinde yer bulduysan işin var demektir, buda çok çirkin bir durumdur. Ehil olanları hak ettikleri yere getirmesek çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız demektir. Bu da  maalesef bizim ülkemizde olan bir şey ve bu durum sektörü olumsuz yönde etkiliyor.  
 Şimdi ülkemizde oyunculuk sektöründe çalışma saatleri çok konuşuluyor. Peki bu konuda neler söyleyebilirsiniz ? 
Bizim ülkemizde çalışma saatleri dünya standartlarında  değil ve alınan  ücrete bakıyorsunuz  kölelik gibi bir şey. Hâlbuki dünya standartlarında çalışırsak sektör olarak  çok ciddi bir atılım yapacağımıza inanıyorum. 
 Beslenme ile ilgili olarak uyguladığınız her hangi bir program var mı ? Ya da yediklerinize çok dikkat ediyor musunuz?
Ben yediklerime dikkat ederim. Ancak özel bir beslenme programım henüz yok. Buna karşın, çevremdekiler de çok merak ediyorlar. Neden diye sorarsanız ince bir görüntü veriyorum. Ondan olsa gerek diye düşünmekteyim. 
 Peki yeni dönemde çalışmalarınız olacak mı ?
Şu anda önümde 2 -3 sinema filmi  projesi daha var .Bunlardan birsi de oyuncu, senarist ve yönetmen  kardeşimiz Mustafa Diyar Demirsoy’un yeni filmi olan Horoz Bayram’ın çekimleri henüz yakın tarihlerde tamamlandı. Orada da Abdullah Aslan, Sahra Gümüş, Mustafa Diyar Demirsoy, Hüseyin Taş, Yuşa Parez, Şükran Çağman, Ufuk Güldemir, Yıldız Eskin ve bir çok genç tiyatro oyuncusuyla çalıştık. Güldürü tarzında bir film. Yakın bir tarihte vizyona girmesi bekleniyor.  
 Örnek aldığınız bir sanatçı veya yazar var mı ?
Örnek aldığım sanatçıların başında Yılmaz Güney gelir. Gençlik yıllarımda Yılmaz Güney’in filmlerini izleyip  örnek aldım. Bu arada Damat Koğuşu’nun yönetmeni olan İlker Savaşkurt da  Yılmaz Güney’i çok güzel bir belgeselle andı. İlker Savaşkurt kardeşimizi de belgeselden ötürü bir kere daha tebrik ediyorum. Örnek aldığım yazarların başında  ise, Yılmaz Erdoğan, Kandemir Konduk ve Ferhan Şensoy’un bende özel birer yerleri var. 
 Peki ret etmek durumunda kaldığınız teklifler oldu mu hiç ?
Benim reddettiğim teklifler daha çok figüran işleri tarzı oldu. Eğer ki filimin kadrosunda örnek alığım veyahut usta isimler varsa onlarla birlikte aynı filmde, aynı çalışmada  yer alabilmek işin figüranlığa razı olmuşumdur, ancak bu tarz işlerde çok yer almak istemedim. 
 Son rol aldığınız filmlerden olan ve vizyona giren Damat Koğuşu'nda oynadığınız karakterin özellikleri nelerdi?
Damat  Koğuşu uzun metraj sinema filmi ve ben o filmde  emekli bir köylü ( Hacı İlyas)  canlandırdım. Oynadığım karakter  de çok sert bir karakter ve çok zor da bir adam. Etkili bir senaryosu ve anlatım tarzı da var. Zaten seyircilerimiz de izledikleri zaman görecekler ve ona göre bir değerlendirmede bulunacaklardır . 
 Peki sizce Damat Koğuşu niye çekildi?
Oynadığım Damat  Koğuşu Türkiye'nin bir gerçeği ve  de yapılması ve işlenmesi gereken bir konu. Ve bu konuyu işleyen genç yönetmen kardeşimiz İlker Şavaşkurt’a, senarist  kardeşimiz Mehmet Kala’ya ve filmde yer alan çok değerli ekibe  ben  de çok teşekkürler ediyorum. 
Son olarak okuyucularımıza vermek istediğiniz mesaj var?
Genç oyuncu arkadaşlarımız oyunculuk kariyerlerinde  kararlıkla yol alsınlar, edebiyata ve şiire de ilgi duysunlar. Şairin dediği üzere “Özenle sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz; vakit gelip sandıktan çıkardığınızda, birde bakıyorsunuz ki, tedavülden kalkmış”  .Okuyucularımıza tavsiyem ömrünüz tedavülden kalkmadan  ömrüne anlam katan şeyler yapın. Sanat da ömrünüze anlam katan bir şey olacaktır. 

 

Editör: SİNAN ERDOĞDU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam