İSTANBUL
Lisans eğitimimi Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Bölümünde tamamlayan ve yine Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Radyo-Sinema-Televizyon üzerine yüksek lisans yapmakta olan Batuhan Şahin kardeşimle üniversitede uzun süre de beraber çalışma imkanı buldum. Şimdilerde ise Ekşioğlu gibi saygın ve çok önemli bir markayı bünyesinde barındırırken, inşaat sektöründe de özel bir yere sahip durumda olan Ekşioğlu Tria İnşaat’ta Reklam-Tanıtım biriminin müdürü olarak görev yapıyor. Dolaysıyla da röportajımız da reklam ve tanıtım üzerine oldu. Yine Şahin’in hayatında sinemanın ve televizyonun çok özel bir yeri bulunuyor. Çünkü; Batuhan Şahin KMP TV (Kartal-Maltepe-Pendik Televizyonu) ve Technology Channel ‘da büyümüş, daha sonra da prodüksiyon şirketlerinde çalışmış. Yani anlayacağınız setlerde yetişmiş ve yönetmenlerin de arasında uzun bir süre çalışmış. Ekşioğlu Tria İnşaat’ta Reklam-Tanıtım biriminin müdürü olmasıyla beraber çalışma hayatında yeni bir safhaya giren Şahin firmanın reklam ve tanıtım konusunda atağa kalktıklarını söyledi. Batuhan Şahin ;değişim sürecinden sonra da olumlu tepkiler almaya başladıklarını ve satış konusunda belirgin bir artışın yaşandığını da kaydetti. Batuhan Şahin kardeşimle, çalışma hayatından meslek yaşamına, reklam ve tanıtımla ile olan özel bağından tutun da inşaat sektörü için reklam ve tanıtımın önemine, mesleğin incelikleri ve dikkat edilmesi gereken kurallarına, çalıştığı sektörlerdeki çalışma koşullarına, onda iz bırakan sinema, dizi, reklam filmlerine, Star-Wars’ın ve Yüzüklerin Efendisi serileri başta olmak üzere fantastik içeriğe sahip olan öykülerin kendisinde olan etkilerine, gündelik hayatına ve ilginç anılarına dair geniş bir röportaj yaptık. Bu röportajı keyifle ve zevkle okuyacağınıza eminim.
Röportaj için Ekşioğlu Tria İnşaat’ın çok değerli çalışanlarına ve yetkililerine ,yine Şahin ailesine ve üniversitemizin emektarı Ali Şahin ağabeye de çok teşekkür ediyorum. Bize üniversite hayatında bilgi ve birikimleriyle çok şeyler katan tüm değerli hocalarımıza da en içten dileklerimle selam ve saygılarımızı gönderiyorum.
Öncelikle bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
Lisans eğitimimi Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Bölümünde tamamladım. Yetenek bursuyla okudum. Daha sonra; Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Radyo-Sinema-Televizyon üzerine yüksek lisans yapmaya başladım. Halen de eğitimime devam ediyorum.
Mesleğe nasıl ve ne gibi koşullarda başladınız ?
Ben meslek kariyerime; koprodüksiyon departmanında başladım .4 sene bu alanda hizmet verdim. Tabi işin derinine inersek aile mesleğimiz de televizyonculuk. Babam, amcam ve kuzenlerim televizyon sektöründe çalışıyor. Anlayacağınız setlerde yetiştik .Yönetmenlerin arasında büyüdük. Kanımızda bu iş vardı . Televizyon ve sinemanın her alanında yer aldık. KMP TV (Kartal-Maltepe-Pendik Televizyonu) ve Technology Channel ‘da büyüdüm. Prodüksiyon şirketlerinde çalıştım. Stajımı Kanal d’de (D Prodüksiyon ) yaptım. Ancak; okulda notlarım tehlikeye girince Kanal D’deki iş yaşantıma son vermek durumda kaldım. Mesleği okulda değil de; alanda öğrendim. Yani; anlayacağınız mesleği alaylılardan öğrendim. Mesleği bilenlerden öğrenmiş oldum. Bir de 13 yaşımda UNİCEF destekli bir proje olan Anadolu’nun Renkleri Doğum-Düğün –Ölüm adlı bir projede yer aldım. Bu projede; çok sevgili hocalarım Şahin Karasar, Peyami Çelikcan, Hakan Aytekin, Kaya Özakgün, Mustafa Kara, Oktay Yalın ile bir arada çalışma imkanı yakaladım. Üniversite yaşantımızda derslerimize giren Serkan Öztürk ve Gülçin Çakıcı Öztürk hocalarımızın da çalışma ekibinde yer aldıklarını hatırlıyorum. Bu belgeselde aynı zamanda babam Ali Şahin’le bir arada çalıştım. Hepsi de çok şey katmışlardır. Her an her şeyi öğrenebileceğim bir ortamdı orası. Oradaki; herkesler çok yetenekli ve bilgili insanlar. Özellikle; Hakan Aytekin hocamızın çok katkısını gördüm. Bende çok hakkı vardır Hakan Aytekin hocamızın ve ömür boyunca da bu haklarını ödeyebileceğimi zannetmiyorum. Tüm değerli hocalarıma buradan selamlarımı gönderiyorum. Benim için güzel bir başlangıç olduğuna inanıyorum. Şu anda ise farklı bir alana geçmek durumunda kaldım. Ekşioğlu Tria İnşaat’ta Reklam-Tanıtım biriminde çalışıyorum. Şirketin reklam ve tanıtım birimlerimin müdürlüğünü üsleniyorum.
Şu aralar çalışmalarınız nasıl gidiyor ?
Şu aralar çalışmalarımız bayağı bir yoğun şekilde gitmekte. Benim müdürlüğe gelmemden sonra önemli değişikliler oldu. Konseptimizi ve şirketimizin İnternet Sayfasını yeniledik. Bir de Sosyal Medya atağı başlattık. Reklama ağırlık verdik. Bu güzel değişim sürecinden sonra da olumlu tepkiler almaya başladık. Bir inşaat şirketinde çalışan birisi olarak konuşurum işimiz şu ki; müşteriyi kapının içerisinden sokmaktır. Bundan sonrası satış departmanın işidir. Biz bunu başarırsak; şirketimizin maddi gelirlerini ve itibarını yükseltme yolunda çok önemli avantajlar elde ederiz. Yalnız, şu dönemde Sosyal Medya’nın itibarı ve kullanma düzeyi ,takipçi sayısı çok artmış durumda. Biz de bu yüzden Sosyal Medya’ya önemli bir ağırlık verdik. Satış grafiğimiz yükseliyor. Sosyal Medya’da özellikle de Facebook’ta takipçi sayımız da son dönemde epey yükseldi. Etkileşim düzeyini arttırdıkça ;insanların daha çok bize yöneldiklerini görüyoruz. Bizim olayımız aynı zamanda bir imaj işi ve piyasada da imaja çok önem veriliyor. Dolayısıyla da; imajımızı ve güvenirliğimizi yüksek tutmaya gayret gösteriyoruz. Çünkü; Ekşioğlu Tria İnşaat köklü bir ailenin parçası olarak kurulan bir firma. Şu dönemde 4 büyük projeyi bir arada yapıyoruz. Bu 4 projenin tanıtım ve lansman çalışmalarına ağırlık verdik.
Bir Reklam-Tanıtım müdürü olarak reklam ve tanıtımla ile bağınızı nasıl kuruyorsunuz ?
Reklam ve tanıtım denince aklıma Alp Tanır hocam geliyor. Bize verdiği bir derste Alp hocamız ; ” Bu mesleğin kaymağını reklamcılar yer “ diye bir cümle kurmuştu. Bana da bir öğüdü olmuştur; “Kendini harcama, planlı ve programlı git.” Diye. Gerçekten de planlı ve programlı yaşamaya gayret gösteririm. İyiyi çıkarmaya gayret gösteririm ki ;10 dakikalık bir işi 1 saatte bitirmişliğim olmuştur. İnsanlar her zaman ideallerinin peşinden koşmalıdır. Ancak kendisini de fazla zorlamamalı. Bende ideallerimin peşinde koşmak için sinemacı olmak istedim ve sinema sektöründe uzun bir süre bulundum. Ancak yaşadığımız tecrübeler ve zorlu koşullar gösterdi ki ;gece 3’te gelip sabah 7’de çıktığım günler de olmuştur, bizim iyi koşullarda yaşamamızı sağlayacak işlerde çalışmamızı gerekli kılıyor. Bunu öğrencilik yıllarında pek fazla düşünmüyorsun. Ben setlerde çok değerli insanlarla tanıştım ve onların tecrübelerinden de çokça yararlandım. Ancak; insan berili bir noktada kariyeri konusunda karar vermek durumunda kalıyor. Çünkü; eğitim hayatın bitiyor, diplomanı alıyor ve daha ciddi bir karar verme aşamasına geliyorsun. İşte bu nedenlerle de kolaylıkları ve zorlukları bulunmakla birlikte Reklamcılık sektörü benim gibiler için çok daha avantajlı olan bir alan. Bu yüzden de kariyerimi reklamcılık alanında değerlendirmeye karar verdim. Bende sektörün bu avantajlarından faydalanıp, şirketimize de yarar sağlamaya gayret gösteriyorum. Tabi Görsel-İletişim konusunda aldığımız eğitimler de reklamcılığa girmemde bir başka faktör olmuştur.
Peki şu sıralar çalıştığınız şirketin alanı için konuşursak; inşaat sektörü için reklam ve tanıtımın öneminden bahsedebilir misiniz ?
Bizim sektörde; müteahhitlerin olduğu çok eski dönemde “Ben yaparım, ben satarım.” düşüncesi hakimdi. İsim veya isimler üzerinden reklam yapılmaktaydı. Son dönemde inşaat sektörü o kadar gelişti ki; milyon dolarlık işler de ortaya çıkmaya başladı. Dolaysıyla da kurumsallaşma beraberinde gelmiş oldu. Türkiye’deki inşaat sektörünün gücünü herkes çok iyi biliyor. Artık da günümüzde söyle bir algı oluşmuş durumda; insanlar yaşamları boyunca yemek, barınmak ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamak zorundalar. Bu anlamda da; barınmak önemli bir olgu olduğu için inşaat sektörü her dönem barınma ihtiyaçlarına cevap vermek durumdadır. İnşaat sektörü de bitmeyecek bir sektör olduğu için de reklamcılık sektörü de çok önemli bir pozisyonda. Zira; o kadar çok inşaat projesi üretiliyor ki, insanlar da doğal olarak kime ve neye nasıl güveneceklerini şaşırıyorlar. Bu yüzden; insanları ilgili projeye çeken ve güven veren işleri reklamcılar olarak üretmek durumdayız. İnsanlar buraya soru işaretleriyle gelmemeli! Kendi adıma konuşursam; benim çalıştığım şirketin çok iyi bir ismi var. Ekşioğlu Tria İnşaat ;Ekşioğlu gibi saygın ve çok önemli bir markayı bünyesinde barındırırken, inşaat sektöründe de özel bir yere sahip durumda. Biz de reklamcılar olarak insanı buraya yani satış ofisine sokmak gibi sorumluğa sahibiz. Bunun için de insanların aklını çelici nitelikte bir takım kampanyalar ve mecralar geliştirmek durumdayız. Bir firmada reklam sektörü ne kadar güçlü olursa; şirketin iş yapma ve müşteri kazanma potansiyeli de o kadar artar.
Bir Reklam-Tanıtım biriminin departman müdürü olarak; mesleğinizin incelikleri ve dikkat edilmesi gereken kuralları nelerdir ?
Reklamcılıkta en önemli olay; altını da özellikle çizerek söylüyorum ki; “İmaj” dır. Çünkü; bir şirketin imajı kolay kolay oluşmuyor ve de çok zorlu bir sürecin sonrasında bu imajı oluşturabiliyorsunuz. Bu oluşan imajı da zedelememek, kalitesini düşürmemek, hep yukarıya hedeflemek gerekiyor. O yüzden; doğru reklam ve doğru tanıtım çalışmaları imajı koruyabilmek ve güçlendirmek için desteklenmeli. Yanlış reklam ve tanıtım çalışmaları da şirketin ve markanın kalitesini düşüreceği için, bence çok dikkat edilmesi gerekiyor. Şu anda Reklam-Tanıtım biriminin departman müdürü olarak bizler de; şirket imajını güçlendirir nitelikte, çalışmalar yürütüyoruz. Mesela bu çalışmalar nedir derseniz, ev alanlar özelikle teknik şartnameyi incelerler. Bir inşaatta teknik şartname ne kadar kaliteli ise; inşaat da o kadar kaliteli olur. Biz de şirket imajını doğru yere oturtan bir reklam çalışması için teknik şartnameyi ayrı birer paranteze alıyor ve teknik şartname için özel bir görsel çalışma yürüyoruz. Çünkü; şirket imajını doğru birer yere konumlandırma gibi sorumluğumuz var. İnsanlar; güvenebileceği, kendisiyle ve aileleriyle birlikte uzun yıllar boyunca oturabilecekleri bir ev almak istemekteler. Böyle bir kriteri belirlemiş durumdalar. Yani; İnstagram ya da Twitter için oluşturduğumuz hashtag olmasının dışında, çok daha ötesinde olan bir durumla karşılaşıyoruz. İnsan için güven ve huzur çok önemli bir kıstas. Bu yüzden de; güvenebilir bir şirket imajının olması insanlar için çok daha önemlidir. Kendisine olan güvenin dışında karşındaki şirkete de güvenebilmeli. Bunun için bizler de imaja çok önem vermekteyiz. Zaten bir reklamcının amacı; şirket imajını koruyabilen ve güçlendiren çalışmalara imza atmaktır.
