Warning: imagecreatefromjpeg(/var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/../dosyalar/gorsel/http-www-gazetetunaydin-com-images-haberler-gunesin-dogdugu-topraklar-jpg.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 44

Warning: imagesx() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 3

Warning: imagesy() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 4

Warning: Division by zero in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 11

Warning: imagecopyresampled() expects parameter 2 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 28
Güneşin doğduğu topraklar - Tünaydın Gazetesi
SON DAKİKA
reklam
reklam

Güneşin doğduğu topraklar

Eklenme Tarihi: 2 Kasım 2017, Perşembe - 10:00   Okunma Sayısı: 187723

İSTANBUL

Kendi doğularında kalan, ‘Güneşin doğduğu topraklar ’ olarak tanımlıyorlar. Sonra Fransızcada, ardından1497’de İngiliz dilinde beliriyor.
Özetle Levant,  Akdeniz’in doğu kıyılarında sınırları hiçbir zaman tam olarak tanımlanmamış bir alanı kapsayan coğrafi, tarihi, kültürel bir ad bir kavram olarak biliniyor.
Fenike, Asur, Babil uygarlıklarından sonra Helenistik fetihler sonucu  yeni bir kültürle yüzleşir, yedinci yüzyılda Arap fetihlerini yaşar. Kültürel ve dilsel egemenlik bundan sonra Arap ağırlıklı olacaktır. Ancak çağlar boyunca bu topraklarda doğmuş, büyümüş dinlerin mensupları, Yahudiler, Hristiyanlar, Müslümanlar, bu inançlar içinde farklılaşan unsurlar, Yezidiler, Dürziler, Maruniler, Kürtler, İsmaililer, Türkmenler, Asuriler, Ermeniler, Nasturiler harmanın bileşenleri olmayı sürdürürler.
Osmanlı Egemenliği altında bölge, fiili bir özerlik ile merkeziyetçi yönetim modelleri arasında gidip geliyor.19. yüzyılla birlikte, Levant’ı oluşturan dinsel ve etnik çeşitlilik “Batı” ülkelerinin dinsel, ticari-siyasi ve dolayısıyla emperyal çıkarları doğrultusunda canlanan ilgilerine zemin oluştururlar.
Sergi, Seyhun Binzet’in Levant Coğrafyasından yerleri, insanları, yapıları, anıtları ve anıları örneklemek üzere koleksiyonundan seçtiği 1890-1920 tarihleri arasında üretilmiş ve büyük bir bölümü postadan geçmiş 270’i aşkın kartpostaldan oluşuyor. Suriye, Lübnan ve İsrail sınırları içinde kalan 30’un üstünde yerleşmeden görüntüler.30 yıllık bir zaman dilimi içinde o coğrafyada kuzeyden güneye yapılmış bir gezinin izlenimleri gibi düzenlenmiş. Görüntüler açıklayıcı ve bilgilendirici metinlerle desteklendiği, böylece izleyicinin, görsel malzemeyi kendi bağlamı içinde algılamasına ve ilişkilendirmesine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Kartpostallar, kültürel, ideolojik seçimler isimlendirmeler, canlı tuttukları eski öyküler ve yarattıkları yeni mitoslar yoluyla, dönemi çözmeyi sağlayacak göstergeleri oluştururlar. Kartpostal, ön yüzüyle bir belge, bir tanık, döneme ait bir kayıtlardır. Arkasına ya da önüne yazılanlarla hayatların bir anlatıcısıdır. Mesele, kartpostalların anlattığı hikayeyi dinlemekte değil onları konuşturmakta yapmaktadır.
Serginin, insanlık tarihinin en belirgin odaklarından birini, çok kültürlü, çok toplumlu bir uygarlığın beşiğini oluşturmuş, sayısız mücadele ve tartışmaya konu olmuş bu bölgenin biraz daha iyi bilinmesine  katkıda bulunacağı inancıyla başlanmıştır.

“Levant’ın Gözleri: Dönem Kartpostallarında Şam, Beyrut, Kudüs ve diğerleri (1890-1930)” Sergisi Ekim’de Schneidertempel Sanat Merkezinde açık olacaktır. Sergi programı içinde ayrıca, 01 Kasım Çarşamba saat 18:00 tarihinde düzenlenecek bir panel yer alacaktır.
Beytüllahim
Kudüs’ün 10 km güneyinde yer alan Beytüllahim, Tevrat’ta Davud’un şehri ve İsrail krallığı üstlendiği yer olarak anılır ve Yahudiler için kutsal bir şehirdir. İncil’de İsa’nın doğduğu şehir olarak gösterilir ve bu sıfatla dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin odağıdır.
Kudüs
Kudüs’ün adını “Urusalima” olarak eski Mezopotamya tabletlerinde görürüz. İ.Ö VIII. Yüzyılda şehir Yehuda Krallığının dini ve idari merkezi olur. Daha sonra, Levant’ın diğer bölgelerinde de karşımıza çıkan siyasi egemenliklerin etkisi altına girer. Yahudilerin kültür ve inanç merkezi olduğu gibi, Hristiyanlar ve Müslümanlar için de saygı ve duygusal bağlılığın odağı kutsal bir şehirdir.
Nasira
İncil’de Nasira’nın İsa’nın çocukluk şehri olduğu anlatılır. Bu özelliği ile Hristiyanlar için önemli hac merkezlerinden biridir ve İsa’nın anısına bir çok anıtla donatılmıştır.
Bayrut
Beyrut, Fenike, Helenistik, Roma, Bizans, Arap, Haçlı, Osmanlı egemenliklerini yaşamış, 3500 yıllık kayıtlı tarihi olan bir kent.19.yüzyılda, Avrupa devletlerinin, özellikler Fransız çıkarlarının etkisi altında, ipek ve diğer ihraç malları çevresinde bir liman ve ticaret kenti olarak yıldızı tekrar parlar. Müslüman, Hrıstiyan, Yahudi, Dürzü ve “Levantenlerden” oluşan ortamda, Avrupa ve ABD ile yakın bağlar kurulur. Kent Misyoner etkinliklerinin odağı olur ve günümüze gelebilen kurumların tohumları atılır. Osmanlıların çöküşünden sonra Fransız mandası altında yaşar ve 1943’te bağımsızlığını kazanan Lübnan’ın başkenti olur.
Baalbek
Baalbek, yada Helenistik adıyla Heliopolis, Levant’ın “güneş kenti”dir. Roma imparatorluk çağı mimarisinin en göz kamaştırıcı örneklerine barındıran kentin büyük tapınağı  I.yüzyılın ortalarında tamamlanır. Kentteki devasa kalıntılar XVI. yüzyıldan itibaren yabancı gezginlerin ilgi odağı olur
Şam
Şam, İ.Ö.XV. yüzyıldan itibaren antik adıyla kayıtlarda görülmeye başlar. Şehir Arapçada Dimeşk eş-Şam’ın kısaltılmışı eş-Şam olarak anılır. Mısır’ı Küçük Asya’ya, Lübnan’ı Fırat vadisine bağlayan yolların kavşağında yer alır. Abbasilerin, merkezlerini Bağdat’a taşımasından önce, 661-750 yılları arasında Emevilerin başkenti olur. Şam işi/Damasko olarak bilinen çiçekli ipekli kumaşı ile ünlenir.1516’dan I.Dünya Savaşı sonuna kadar bir Osmanlı kentidir.1946’da kurulacak Suriye devletinin başkenti oluncaya kadar Fransız mandası yönetiminde kalır.
Halep
Halep2in ticari ve askeri önderliği İ.Ö 3 bin yılda kayıtlara geçer. Osmanlı’nın İstanbul ve Kahire’den sonra üçüncü büyük şehri olur. Süveyş Kanalı ile birlikte ticaret deniz yoluna kayar ve Halep’in duraklaması ve gerilemesi başlar. I. Dünya savaşından sonra  kuzey hinterlandı Musul’a demir yolu bağlantısı, arkasından denize erişim noktaları olan İskenderun ve Antakya, Türkiye sınırları içinde kalır. Bu duraklamayla bozulmaktan korunan eski şehir ve geleneksel mimarisi ne yazık ki iç savaş sırasında büyük zarar görür.

Editör: BAŞAK ERTEKİN

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam