Bu sene 36’ncısı düzenlenen TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı aynı zamanda yarım milyona yakın ziyaretçisiyle dünyada en çok okurun ziyaret ettiği kitap fuarı. Nitekim Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk de gazetecilere yaptığı açıklamada Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın yalnızca kitap satılan bir yer olmadığını ve ger fikirden insanın gelip orada paneller yaptığı, etkinlikler düzenlediği, her fikirden yazarın kitaplarını imzaladığı bir fuar olduğunu söyledi. Gerçekten de her günü yoğun bir ilgiyle karşılanan TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın ilk gününü takip ettim. Bu arada TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 12 Kasım Günü sona eriyor. Bizlerde şimdi izlenimlerimizi ve ilk günde dikkatleri çeken bazı gelişmeleri yazıyoruz.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’ya Lozan Panelinde yoğun ilgi
Büyükçekmece Belediyesinin bu sene 36’ncısı düzenlenen TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında düzenlediği ‘Bir Dönüm Noktası Lozan’ isimli panelde eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Lozan Barış Antlaşması ile ilgili bir konuşma yaptı .Panele Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün yanı sıra Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Büyükçekmece Belediyesinin konuğu olarak katılan İlker Başbuğ’un paneline vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Gerecekten de salon tıklım tıklım kalabalıktı.
Başbuğ, Lozan Barış Antlaşması’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olduğunu vurgu yaparak; “Lozan Konferansı, bugün üyesi olmaktan gurur duyduğumuz ve gurur duymaya devam edeceğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusudur. Buraya bir zarar getirirseniz o zaman devletinize, cumhuriyetine zarar vermiş olursunuz. Bu hiç unutulmamalıdır” diye konuştu.
Başbuğ’dan Lozan konusunda önemli tespitler
Başbuğ ‘’Mustafa Kemal’in hayatına bakın, bir saniye bile yaşamının içinde umutsuzluk yok, her zaman mücadele var. Osmanlı Devleti 1911’de savaşın içerisine giriyor ve 1922 yani Yunan ordusunun İzmir’den denize dökülmesi. Baktığınız zaman arada bir 11 yıl var. Aslında biz her cephede yenilmiyoruz, baktığınız zaman baştanbaşa bir zafer abidesi olan Çanakkale Cephesi var. Ancak savaşa beraber girdiklerimiz yenilince biz de yenilmiş sayılıyoruz. Süreç Mondros Mütarekesi’nin imzalanması ile devam ediyor. Daha sonra Lozan heyetinin belirlenmesi sürecinde Rauf Orbay, Mustafa Kemal’e danışıyor ve sorusuna yanıt olarak İsmet İnönü’nün katılması gerektiği talimatını alıyor. Mustafa Kemal bu öneriyi Mudanya Mütarekesi’ni göz önünde bulunarak vermiştir. Lozan Konferansı 21 Kasım 1922’de başlar, şunu çok net olarak ifade edelim. Lozan Konferansı Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Lozan’da önemli olan konular Kapitülasyonlar ve Musul konusudur. Tabi ki diplomatik konularda bu tarz anlaşmalarda her istediğinizi alamazsınız. Musul’u İngilizler bizim elimizden hırsız gibi haksız yere almışlardır. Bunda da en önemli malzemeleri Şeyh Sait isyanıdır. Şeyh Sait İsyanı İngiliz destekli bir ihanettir. Kıbrıs’ta aynıdır aslına bakarsanız. Şeyh Sait Cumhuriyet’e karşı bir isyan çıkarmıştır” dedi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ o günkü şartlarda Cumhuriyet Hükümeti’nin en iyisini yapmaya gayret ettiğini ve yaptığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “İngiltere demiş ki Musul ‘u sana bırakacağım. Fransa ve İngiltere arasında da ciddi rekabet var. Kurtuluş Savaşı’na da bakarsanız, Lozan‘da da aynı şeyi görüyorsunuz. Fransa Türkiye’nin isteklerine daha yakın, İtalya‘da da aynı durum var. İtalyanları rahatsız eden nedir? İtalya’ya Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra söz veriyor. İzmir Ege Bölgesi senin, diyor. Yunanlıların gelmesi aslında ikinci şansımız. Birinci şans ise Rusya‘da ekim devrimi olmasıdır. 2. şansımız biraz ağır olsa da sonucu önemli, İzmir’in Anadolu’yu işgali ve Yunan askerinin çıkması. Olmadığını düşünün eğer işgal olmasaydı Anadolu’da o direnişi ve bilinci sağlayabilir miydik? “
Festivalin Onur Konuğu Kore
‘İpek Yolu’nun iki Ucu: Türkiye ve Kore’ temasıyla fuarda birçok etkinlik bulunuyor. Kitapları Türkçe’ye çevrilmiş ve çevrilmek üzere bulunan Koreli yazarlar, İstanbul Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluşmaktalar.
‘Gri Kardan Adam’ın yazarı Ch’oe Yun ve Kim Ae-ran, Martı Yayınları’ndan çıkan ‘Başka Topraklarda Rüzgar Sert Eser’in yazarı Son Hong-gyu, Lee Seong-Bok, Chun Yang Hee ve Doğan Egmont Yayınları’ndan çıkan ‘Gümüş Somon’un Büyük Yolculuğu’nun yazarı Ahn Do-hyun etkinliklerde; Erciyes Üniversitesi tarafından şiirleri Türkçeye çevrilen şairler Chun Yang-hee ve Lee Seong ise şiir dinletisinde Türkiye’den okurlarla buluşacaklar .
İlk günkü etkinlikte konuşan Ch'oe Yun, Kim Ae-ran ve Buket Uzuner de yaptıkları konuşmalarda Türkiye –Kore Dostluğuna vurgu yaptılar.Konuşmacılar yine; yaklaşık 60 sene önce yaşanan Kore Savaşı sonrasında gelişen ilişki düzeyinin her gecen gün iki ülkeyi daha da yakınlaştırdığının altı çizildi. Bu arada İstanbul Kitap Fuarı bu yıl yurt dışından tam 18 uluslararası yazar ve konuğu ağırlıyor olacak. Bu kapsamda; Fidel Castro’nun son günlerine kadar yanında olan yazar Fabián Escalante Font ve gazeteci-yazar eşi Teresita Candia Ferreyra (Küba), Kolombiya’nın önemli yazarlarından Carlos Granes, çocuk kitapları yazarı Margriet Ruurs (Hollanda), Dmitry Glukhovsky (Rusya) konuk yazarlar arasında yer alıyorlar.
Everest Yayınları’nın “İlk Roman Yarışması”nın kazananı Ayhan Koç
Everest Yayınları’nın “Gizli Romancılara” şans tanımak ve Türk edebiyatına yeni isimler kazandırmak amacıyla düzenlediği “İlk Roman Yarışması” nın sonucu da belli oldu. Geleneksel olarak 2006 yılından itibaren düzenlenen ve 2017 yılında on ikincisinin gerçekleştirildiği yarışmada bu seneki kazanan, Ayhan Koç oldu. Koç’un Sırlıçeşme adlı romanı İstanbul’un ücra yerlerinde yaşayan iki gencin yaşamları etrafında dönen bir roman ve yakın bir zamanda da okurların beğenisine sunuldu.
İşte ödülün takdimi için İstanbul Kitap Fuarı’nda özel bir tören ve panel düzenlendi. Panelde konuşan Ayhan Koç kitabı Sırlıçeşme için ise söyle konuştu .” Kitabımda Fikret ve Sadık’ın etrafında dönen olayların içine yanı başlarındaki insan hikâyelerini de dahil ederek, sırrını okuyucuların edinebilecekleri bir hikayeyi anlatıyorum. Açıkçası da olumlu tepkiler gelmesi beni de çok memnun etti. Yeni romanlarımı da gelecek dönemde çıkarmak istiyorum.”
Sabahattin Önkibar'in imza gününde saldırı soku
İlk güne damgasını vuran çok tatsız bir olayı da anlatmadan geçmeyeceğim. Gazeteci-Yazar Sabahattin Önkibar'in Kırmızı Kedi Yayınevi'nin standında yeni kitabı olan ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le ilgili olarak çıkmış Asena'nın imza günü etkinliği vardı. Etkinlik sırasında Önkibar, görgü taınklarınca yaklaşık 10 kişi olduğu belirtilen grubun saldırısına uğradı. Olaylar sırasında yayınevi çalışanı 2 kişi de yaralandı. Saldırganlar daha sonra hızla uzaklaştı. Durum polise bildirildi. Standa polis geldi. Önkibar ve darp sonucu yaralanan 2 kişi, saldırganlardan şikayetçi oldu. Saldırıdan sonra; CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ve CHP Beylidüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu , Önkibar'a destek ziyaretinde bulundular.Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal ve IPA (Uluslararası Yayıncılar Birliği) Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı ve Norveç Yayıncılar Birliği Direktörü Kristenn Einarsson da Kırmızı Kedi Yayınevi standına destek ve geçmiş olsun ziyaretinde bulundular. Önkibar olaydan sonra ise kitaplarını imzalamaya devam etti.
Saldırıdan bir süre sonra Önkibar, imza günü etkinliğine devam etti. Basın mensuplarına açıklama yapan Sabahattin Önkibar, saldırının organize olduğunu söyledi. Önkibar yaptığı açıklamada ise şunları söyleyrek, "Genç çocuklar bunlar. Belli ki görevlendirilmişler. Son kitabım Asena'yı imzalıyordum. İçlerinden biri, 'bu kitabı niye yazdın' diye sordu. Ben de, 'gazeteciyim, objektif olarak gözlemlerimi yazdım' dedim. Derken yumruk savurdu. O sırada üç, dört kişi içeri atladı. Yayınevi çalışanı arkadaşlar müdahale ettiler. Yumruklaşmalar oldu. İki arkadaşımız yaralandı. Buz tedavisi uyguladım. Polis biraz önce gelip ifade aldı. Saldırganlardan şikayetçi olduk" dedi. Sabahattin Önkibar, "Ben onlardan ve onları buraya gönderenlerden korkmuyorum. Burada olmaya devam edeceğim. Yansız, objektif bir kitap yazıyorum ve buna tahammül edemiyorlar. Türkiye'nin geldiği nokta budur. Türk kamuoyunu, bu noktada dikkatli olmaya ve düşünmeye davet ediyorum" diye konuştu. Olaydan sonra ise saldırganlarla ilgili önce gözaltların olduğu ve daha sonra da mahkemece saldırganların tutuklandığına dair haberler geldi.
Fuar 12 Kasım Günü Sona Eriyor
TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ilk günü itibarıyla imza geçitine ve yoğun katılıma sahne oldu. Bu arada TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 12 Kasım Günü sona eriyor. Halen yolunuz fuara düşmediyse acele edin deriz !
Editör: SİNAN ERDOĞDU