2005 yılında TT Motor A.Ş adında % 100 yerli sermaye ve Türk firmasıdır. Her motorun özenle birbirinden farklı olarak el yapımıdır. Birbirinden farklı ve zorlu testlerden geçerek alınan Avrupa Uygunluk Belgesi sertifikasına sahip olan ve tamamen yerli motorsiklet üretimi yapılan bir tesistir. İstanbul’un tam göbeğinde yer alan Mecisiyeköy’deki garajında üretim yapan bu marka Türkiye’nin dünyadaki gururu olmuştur. Her daim kapısında birbirinden farklı motorlar vardır. Herkesin ilgisini çeken bu motorların tasarımı tamamen Türk’lerden oluşan bir ekip yapıyor. Kişilerin kendi isteklerine çok büyük saygısı olan bu marka kişilerin isteği doğrultusunda motorsiklet tasarlıyorlar. Yaptıkları bu motorları dünyanın dört bir yanına satıyorlar. Her ülkeden müşteri kapasitesine sahip olan bu marka ünlü Hollywood yıldızları iş adamları ünlü sporcular ve sanatçılardan oluşan müşterileri vardır. En düşük 35 bin Euro en yüksek 100 bin Euro olan fiyat aralığında satılıyor. Kurucusu olan Tarhan Telli motorsiklet ve araba tutukunu olmasıyla birlikte Görsel Tasarım ve İletişim mezunudur. Çocukluktan 16 yaşından beri ciddi ciddi düşündüğü ve hayalini kurduğu olan ‘’Bir Türk Markası oluşturmak’’fikrini gerçekleştirmiştir. Liseyi bitirdikten sonra tasarım üzerine lisans eğitimi almıştır. Sadece eğitimle olmayacağını düşündüğü için kendi yaşıtları gezerken o sanayide işin mutfağında işi öğrenmesi gerektiğini düsünerek işe girmiştir. Sanayide çalışırken bu işi sadece Türkiye de değil yerinde de görmek istemiş ve Üniversiteyi bitirdikten sonra yurt dışına çıkmıştır. Bu nedenle Amerika’ya gitmiştir. Oraya gitmeden önce motorsiklet yapmak istediğini dile getirmiş ve söylemiştir. Etrafındaki herkes bunun mümkün olmayacağını olsa bile bu işi Amerika’lıların yağptığını ve yapsa bile neden bilinen markalardan almayıp onun ürettiği markadan alacaklarını söylemişlerdir. Herkes Amerikan markalarının bu işe öncülük ettiklerini ve kendi markasını nasıl pazarlıyacağını ve neden kendi markasını alabileceklerini söylemişlerdir. Sen kimsin yapsan bile neden senden satın alalım gibi soru ve cevaplara maruz kalmıştır. Telli ise neden biz yapmayalım yada yapamayalım onların bizden ne farkı var isteyen herkes yapabilir diyerek kendisine söylenenleri umarsamayıp Amerika’ya gitmiştir. Burada 2.5 yıl kalmış ve çalışmıştır. Bu süre zarfında 2.5 yıl çalıştığı süre zarfında günde kendi cebinden 15 dolar para vermiştir çalıştığı yere. Telli oradakilerinde biz Türkler için benzer fikirlere sahip olduğunu gördü. ‘’Onlar için bir Meksikalıydım üstelik çalıştıkça para almak yerine para ödüyordum’’ diyen sabırlı motorsiklet aşığı eline arada sırada paspas alma pahasına işin inceliklerine dair çok faydalı bilgiler öğrendi. Vatanına Türkiye’ye döndükten sonra 3 kişilik bir ekiple atölye kurdular. Bu atölyede yerli motor üretmek için kolları sıvadılar ve işe koyuldular. Etrafındaki insanların olumsuz ve negatif düşüncelerine karşın yılmadan yorulmadan inatla çalışmıştır. Herkes kimse Türk malı motoru almaz yapsanızda satamazsınız gibi eleştirilere rağmen yaptılar. Çok zorluklar çektiler çok sıkıntılar çektiler ama hiçbir zaman vazgeçmek akıllarına gelmedi ve inadına yaptılar. Elektirik aksamı dahil bütün işlevsel özelliklerini boyasını şeklini şasesini herşeyini kendileri yaparak ilk 3 motoru tasarladılar ve ürettiler. Yapılan ve sergilenen motorların ilk etapta kimse yerli üretim olduğuna inanmadı. Sokaktan geçip soranlar aldıkları cevap tatmin olmadı. Aslında yapmaktan çok % 100 Türk malı olduğuna pek inandıramadık insanları ilk etapta. Bizim yaptığımız her motorun kendine göre bir hikayesi vardir diyor. Mesela ilk motorun adı ‘’ir-nes’’ Telli’nin en büyük destekçisi ve hayranları olan anne ve babasının isimlerinden Neslihan ve İrfan’dan çıkmıştır. Sonrasında bu süreçlerin en kolay süreç olduğu asıl problemin üretilen motorların trafiğe çıkış belgesi olan Avrupa Uygunluk Belgesi almalırıydı. Ankara’ya doğru yola çıktılar. Buraya geldiklerine bu sertifikayı alabilmek için 21 tane testten geçmeleri gerektiğini ve hepsinin birbirinden zorlu testler olduğunu gördüler. Lakin 2006 senesinde bu belgeyi Türkiye den alamadıklarını bunun için motorsikletle birlikte Almanya dan almaları gerektiklerini söylediler. Uçağa atladılar ve Almanya’ya gittiler. Yaptıkları motorsiklete güvenleri tamdı ve başarıylada geçtiler. 6000 sayfalık uygunluk belgesini aldılar. Yuvaya döndüklerinde Almanya dan aldıkalrı belgenin‘’Tip onay belgesine ‘’ çevirmeleri gerekiyordu. Telli hemen Almanya’ya geri dönüp buradaki sınav yetkilileriyle görüşüp her sayfaya uygunluk kaşesi vurdurdu ki orada böyle bir mevzuat kaşe yok. Her sayfasına bu kaşeleride vurduran Telli bu kaşeli sayfaları Türk yetkililere ve makamlarına ibraz ettikten sonra tam işler bitti derken başka bir sorunla karşılaştı. Bu seferde motor üretebilmesi için ‘’Avrupa Uygunluk Kod Numarası’’ alması gerekiyordu. Bunun için Alman TÜV yetkililerini davet edip 3 ay boyunca firmayı denetlemelerini sağlayıp yetki belgesinide başarıyla almıştır. Artık seri üretime geçmek için gün sayan Telli ve ekibi üretim sertifikasıda olan şirketinden ilk faturayı kesip ruhsat almak ister. Emniyet ilk etapta şirketi ve firmayı tanımayıp nasıl kesersiniz biz sizi tanımıyoruz desede kendilerini hukukşi yollarla tanıtmış ve faturayı kestirmişlerdir. Telli bu sıkıntıyıda atlatıp artık kendi ürettiği motorla trafiğe çıkmaya hak kazanmıştır. Şu anda Türkiye’nin bir çok yerinde hatta dünyada bile bu motorsikletleri görür hale geldik. Telli’nin hayali olan yüzde yüz Türk malı için sadece isteği yerli motor üretmek kalmıştır. Bu konuda da çoktan çalışmalara başlamıştır. Bu muhteşem olağanüstü Türk markalı motorlar hergün İstanbul Mecidiyeköyde görücüye çıkıyor gidip görebilirsiniz.
Editör: UĞUR FARUK YILDIZ
