Evimizin Yeni Çocuğu; GETİR

İSTANBUL

2,5 yıl gibi kısa bir sürede İstanbulluların vazgeçilmez uygulamalarından olan Getir ciddi bir gelişim kaydetti. Sadece 2017 senesinde 5 kat büyüdü. Zamanla her daim savaş içinde olan İstanbullunun bugüne kadar 3 milyon sipariş verdiği Getir’in yıllık cirosu 100 milyon TL’yi aştı. Şimdiye kadar bünyesinde 1000 kişiye iş imkanı sunuyor. 2018 yılında 4 kat büyüyerek 4 bin kişiye iş imkanı sağlamayı hedefliyor. Getir yüzde yüz yerli bir uygulama olup sadece dünyaca ünlü Rus firması olan Yandex yüzde 10 bir hisse sahibi olmakla birlikte ilk kurulumunda para anlamında yardımı olmuş. Satmak gibi bir düşünceleri olmayan firma sahipleri hesaplar yapıldığında km bazında 14 defa aya gidip geldiklerini hedeflerinin 55 milyon km olan marsa gitmek olduğunu dile getirdiler. 2017 yılında aylık cirolarının 5 kat büyüdüğüne ve her yıl katlanarak büyüyeceğini  hedefliyorlar. İlk etapta 600 adet ürün sattıklarını evlere getirdiklerinden ama müşterilerden talep alarak bunu 1000 adet ürüne kadar getirdiklerini dile getiriyorlar. Haziran ayında kendi damacana su markalarını kurduklarını ve evlere en çok su götürdüklerini dile getirdi. Kendi su markalarının kurma amaçları da diğer damacana su firmalarının kendileriyle çalışmadıkları bu yüzden ciddi bir talep olduğunu ve KUZEYDEN damacana su firmasını kurma zorunluluğu hissederek kurduklarını başka ürünlerde kendi firmalarına ait başka bir marka kurmayacaklarını söylüyor. Evden markete gidip gelmek hazırlanmak dışarı çıkmak araca binmek markete girip ürünü satın almak kasada beklemek ve ücreti ödeyip çıkıp arabaya binmek eve geçmek ortalama 1 saatini alıyor bu hizmeti 10 dakikada eve hizmet olarak tedarik ediyorlar. Hali hazırda 600 tane motor kurye var çalışan. Kuryelere özellikle ‘’ Güvenli Sürüş Eğitim’’ sertifikası aldırıyorlar ve bu sertifika ücretini kendileri karşılıyorlar. 10 dakika gibi kısa bir sürede ürünü teslim etmek için hızlı gitmelerini istemiyorlar yani pizzacılar gibi tehlikeli hareket etmiyorlar sadece teslimat adresine yakın yerlerde ki tedarikçilerden faydalanıyorlar. Çalışanlarının can güvenliğini o kadar düşünüyorlar ki geçen sene ki kar fırtınasında 3 gün çalışmamışlar. Gece saatlerinde ise motor yerine araçlarla hizmet sağlıyorlar. İstanbul genelinde 62 tane dağıtım noktaları var ve bu dağıtım noktalarını km çapında hesaplayarak bu şekilde kısa zamanda erişim sağlayabiliyorlar. İstanbul dışında şu anda düşünce aşamasında olan şehir ise Ankara olarak gözüküyor. Franchising sistemi ile öncelikleri kendi bünyesinde çalışanlar olmak şartıyla veriyorlar bir nevi kader birliği yaptıkları insanları da iş sahibi yapıyorlar. Bakkallar ile aynı fiyat dengesinde olduklarını ama büyük marketlerden yüzde 10 daha pahalılar. Küçük hisseler olmak şartıyla hisse veriyorlar ama öncelikleri Türk işletmeler. Data en büyük önceliklerinden ve datamızı kimseyle paylaşmıyoruz. Üye olanlar kampanyalardan faydalanabiliyorlar ve kampanyalar üyenin en çok aldıkları ürünlerden dolayı karşısına çıkıyor her gün 30 tane kampanya yapılıyorsa kullanıcıya ona göre kampanyalar sayfasında beliriyor buda müşterilerinin ilgisine göre kampanyaları minimuma indiriyor. Amaçları daha fazla büyümek ve gözlerinin çok yukarılarda olduğunu dile getirdi kurucusu Nazım Salur.