Müjdat Gezen Bunadı mı?

Müjdat Gezen Türkiye’nin en önemli sanatçılarından biri ve herkesçe sevilen bir oyuncudur. Televizyon dizileriyle Tiyatroda oyunlarıyla herkesin gönlünde taht kuran Müjdat gezen bu sezon ‘’Bunak’’ oyunuyla sahnelerde yerini alıyor.

Oyuncular Müjdat Gezen ve İlhan Daner başta olmak üzere Cana Bana, Ebru Tekgündüz, Zeliha Gümüş ve Pınar Gordie. Oyunculardan bahsetmişken Müjdat Gezen ve İlhan Daner dışında oyunculuklar vasatın altındaydı diyebilirim. Okul müsameresinden birkaç gömlek daha iyi olan oyunculukların yanı sıra oyunun konusu da olan dukça zayıftı.

Konusu özetle Müjdat Gezen bir gün bunarsa diyebiliriz. Müjdat Gezen’in sevgili eşi Leyla Hanım’ın huzurevinde ziyaret ettiği yaşlılardan birini kendi ihtiyarlığı olarak hayal edip oynadığı bir rol.  Oyun, Müjdat Gezen’in iki vefakar öğrencisinin doğum gününde ev ziyaretiyle başlar. Olaylar 2023’te geçer.

Müjdat Gezen’in siyasi görüşleri konusunda ne kadar hassas olduğu herkesçe bilinir. Ancak Müjdat Gezen Tiyatrosu oyunlarına baktığımız da istisnasız her oyunu siyasi eleştiri, vatan ve Atatürk sevgisi temaları etrafında geziyor. Bunak oyunu ilk bakışta bu üçgenin dışında gibi görünse de sadece adının farklı olduğunu oyunun sonunda iyice anlıyorum. Oyun sırasında günümüzü kastederek dönemin başbakanıyla davalık olduğunu ve kazandığını söylüyor. Oyun içinde bir cümlesinde eskiden her davayı devlet erkinden olanlarından kazandığını söyleyen Müjdat Gezen böylelikle kendiyle çelişmiş oluyor. Yani eski zamanlarda her zaman güçlü olanın davaları kazandığını söylerken aynı dönem içinde dönemin başbakanına karşı dava kazandığını söylüyor. Oyunun hemen hemen tamamı vefakar öğrencilerinin sürekli olarak hocaları Müjdat Gezen’i eski film, dizileriyle hatırlamaya zorlayarak geçiyor. Bunu yaparken de seyirci sahneye yansıtılan projeksiyon görüntüleri izlemek durumunda kaldı. Seyirci olarak sadece ben mi sıkıldım acaba derken bunun herkesi sıktığını çıkışta fısıltılar arasından duyabildim. Hiçbir şeyi hatırlamayan ihtiyar Müjdat Gezen’in yalnızca Atatürk’le ilgili anılarını hatırlaması pek samimi gelmedi. Zaman zaman eşini ve hatta evinde yılladır çalışan yardımcılarını bile unuturken Anıtkabır ziyaretini unutmaması biraz ısmarlama olmuş. Tiyatro oyunun ucundan da sosyal mesaj içerikli olması bir seyirci olarak beni memnun etmiyor. Sadece eğlenme amaçlı olan oyunların yazar ve yönetmenleri veya oyuncuları vatan ve Atatürk sevgisi duygularından yoksun olmadığı gibi Müjdat Gezen’in hassasiyetinin sonucunda her oyununda bu konseptler etrafında dönmemeli.

Oyunda beni tek heycanlandıran an İlhan Daner’in girişiydi. En komik sahneler ikisi arasında geçen triatlardı. İki ihtiyarın bir birini anlamayışı ve yanlış anlamaları tek keyif aldığım sahneydi diyebilirim. Bunun dışında aşağı yukarı hep aynı sözleri söyleyen, çok az rolü olan ve abartılı bir karakteri oynayan evin yardımcısı Gül karakteri yardımcı oyuncular arasından en inandırıcı ve komik olandı.

Müjdat Gezen, kendi tiyatrosunda kan değişimine gitmelidir diye düşünüyorum. Bunu yaparken oyun içeriklerinde de değişiklik yapması bir seyirci olarak benim ilgimi cezp eder. Vasat oyunculuk, vasat bir senaryoyla Türk halkının yumuşak karnı olan vatan sevgisi ve Atatürk’le yapılan bir final bence mutsuz seyircinin diline bir parmak bal çalmak gibi bir şeydi.