Bulgur gündelik yaşamımızın vazgeçilmez, aynı zamanda da önemli ve ekonomik bir karbonhidrat kaynağı. Bulgur, buğdayın temizlenmesi, kaynatılması, kurutulması, kabuğunun soyularak değişik tipte değirmenlerde öğütülmesi, farklı boyutlardaki taneciklerinin ayrılmasıyla elde edilen sadece su ve buğdaydan oluşan oldukça değerli ve besleyici, yarı hazır bir gıda maddesidir.
Bulgurun oldukça yüksek miktarda lif içermesi bulguru da bağırsak çalışmasından önemli bir pozisyona getiriyor. Liflerin ayrıca tok tutucu bir özelliğe sahip olması, bulgura kilo kontrolünde de önemli bir rol yüklemekte.
Dünya Sağlık Örgütünün belirttiğine göre ise günde 25-30 gr. Civarında lif ihtiyacımız bulunmaktadır. 1 tabak bulgur bu ihtiyacımızı önemli miktarda karşılamaktadır. Yapısındaki B1 vitaminleri; sinir ve sindirim sistemimizin güçlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Ayrıca bu vitaminin, beriberi hastalığının önlenmesinde düzenli tüketilmesi gerekmektedir. Bulgur bütün bunların dışında yapısında içerdiği folik asit sayesinde hamile annelerin bebeklerinin zeka seviyesini ilerletme de oldukça gereklidir. Bulgurun glisemik endeksini düşük olması sebebiyle, bulgur uzun süre tok tutar, kana yavaş karıştığı içinde diyetlerde kullanılabilecek bir üründür.
Bulguru ayrıca da şeker hastalarına tavsiye ediyoruz. Ayrıca bulgur salatalarda, sıcak ve soğuk yemeklerde kullanılan bir malzeme olması nedeniyle oldukça çeşitlilik sunan bir ürün aynı zamanda.
Kültürümüzün vazgeçilmezi :Bulgur
Anadolu kültürünün vazgeçilmezi olan bulgur için, çok türküler söylendi, çok deyişler yazıldı. “Bozkırın Tezenesi “ Neşet Ertaş da ; türküsünde “Her gün sabah akşam bulgur pilavı, yemesem olmuyor yesem olmuyor,can boğazından gelir ata sözleri, demesem olmuyor desem olmuyor” derken , Denizli yöresine ait Özay Gönlüm’den dinlediğimiz Evlerinin Önü Bulgur Kazanı türküsünü sanırız bilmeyeniz ve dinlemeyeniz yoktur. “Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” gibi bir deyimi de gündelik hayatta kullanırız. “Varışına gelişim, tarhana aşına bulgur aşım “ demiş yine atalarımız.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Duru Bulgur işbirliğiyle 40 okulda, 5-7 yaş aralığındaki 2 bin 800 öğrenciye bulgur eğitimi verildi
Bu faydalı yemeğin farkındalık oluşturması için ise Milli Eğitim Bakanlığı ile Duru Bulgur bir araya gelmişler ve 2017-2018 eğitim-öğretim döneminde 40 okulda, 5-7 yaş aralığındaki 2 bin 800 öğrenciye bulgur eğitimi verilmiş. Eğitimlerin amacı ise; çocuklarımıza bulgurun beslenmemizdeki yerini ve önemini anlatmak.
Yapılan eğitimlerde ise , “Duru, bulguru öğreniyor” kitabının yazarı Celal Akbaş eşliğinde yapılmakta. Kitapta bulgurun üretim sürecinden sofraya gelene kadar geçirdiği süreç eğlenceli bir şekilde anlatılıyor. Eğitimlerin ardından önce çocuklara; önlük ve “Duru, bulguru öğreniyor” kitabı, daha ailelerine de “Tarihinden Tarifine Bulgur” kitabı ile bulgur hediye ediliyor.
Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru “Doğru anlatıldığında çocuklar bulguru severler.”
Sektörde önemli bir ağırlığı olan ürettiği 16 çeşit bulgurla sektöründe lider durumda olan Duru Bulgur bu sosyal sorumluk projesine neden başladı ? Bunun yanıtını da; Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru şu şekilde veriyor
“Çoğu ailelerde gördüğümüz problem; çocuk bulgura itiraz ediyor. Tadım etkinliklerimizde ise Başbaşı bulguru tadan çocuklar birinci tabağı bitiriyor, ikinci tabağı istiyor. Biz de bunun üzerine ‘çocuklar aslında bulguru sever, doğru anlatıldığında, doğru bulguru yediğinde ve bulguru doğru pişirdiğinizde’ mantığından yola çıkarak 40 farklı okulda, 5-7 yaş aralığında 2 bin 800 öğrenciye yönelik bir eğitim projesi geliştirdik”
Siz siz olun bulguru hayatınızdan eksik etmeyin, ister marketten alın, ister kendiniz yapın ama bulgur gibi bir değerli ve besleyici maddeyi hayatınızda özel bir yerinizde saklayın .
Kaynak: ÖZEL HABEREditör: BÜŞRA KARAOĞLU