Yaz gelip de; bu güzel günlerde nereleri dolaşmalıyız diye, bazen sevdiklerimizle , bazen de yalnız başına planlar kurarız değil mi ? Sizlere yaz boyunca zaman zaman gezilecek ve görülmesi gerekken yerler arasında Beykoz Tarihi Mecidiye Kasrını da ekleyin diyoruz.
Neden mi ? İstanbul’un en estetik taş yapılarından olan kasır, Osmanlı geleneğindeki Serdab (Mermer) Köşkleri’nin en güzel örneklerinden olup tarihe tanıklık etmek isteyen sizleri bilgi, zarafet ve sanat dolu bir yolculuğuna davet ediyor.
Beykoz Tarihi Mecidiye Kasrında sizleri 19. yüzyıldan günümüze dek gelen ender ağaçlar ve bitki örtüsüne sahip Osmanlı Bahçesi’nden yayılan enfes manolya ve ıhlamur kokuları gezi süresince ziyaretçileri sarmalıyor.
Sultan Abdulmecid için Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından 1845’te yaptırılan, Beykoz Servi burnunda 200 dönümlük yerdeki Hünkâr İskelesi’nden itibaren beş setten oluşan alanın içinde kasrın yanı sıra tarihi değeri olan bir “dağ hamamı”, 10 havuz, 4 çeşme yer alıyor. 19. yüzyıldan günümüze dek gelen ender ağaçlar ve bitki örtüsüne sahip Osmanlı Bahçesi’nden yayılan enfes manolya ve ıhlamur kokuları gezi süresince ziyaretçileri sarmalıyor. Düğün ve çeşitli organizasyonlar için kiralanabilen, kafeteryasında kahvaltı menüsünün verildiği mekânda Pazartesi günleri hariç her gün 09:00-17:00 saatler arasında rehber ya da audio guıde eşliğindeki ziyaretler için öğrenci ve toplu grupların rezervasyon yaptırması gerekiyor.
TBMM Millî Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Başkanlığına bağlı Beykoz Mecidiye Kasrı Amiri Mehmet Kayaoğlu : “Tüm Halkımızı Tarihimizi Yaşamak İçin Kasrımıza Bekliyoruz.”
TBMM Millî Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Başkanlığına bağlı Beykoz Mecidiye Kasrı Amiri Mehmet Kayaoğlu Beykoz Mecidiye Kasrı’nın tarihçesi ve mimari özellikleri hakkında bilgi verirken şunların altını çiziyor;
“İlk yıllarda av köşkü, daha sonra günlük konaklamalarda, sonraki dönemlerde ise yabancı devlet adamları ve elçi kabulü için kullanılan kasır 1920’lerden itibaren yetimler yurdu, prevantoryum ve Çocuk Göğüs Hastalıkları Hastanesi olarak hizmet vererek 1997’de Milli Saraylar’a bağlanarak muhafaza altına alınmıştır. Ziyaretçilerin en çok merak ettikleri Beykoz Mecidiye Kasrı’nın koru içinde kalan istiridye kabuklarıyla kaplı çok özel ve görülmesi gereken bir yer olan “Dağ Hamamı”na ise suni mağara içinden dar ve dolambaçlı yollardan geçilerek gidiliyor. Tüm halkımız, sanat ve tarihseverleri kasrımıza bekliyoruz”
Tarihi Hünkâr İskelesi’ne açılan kasrın kapısı kemeri, kitabesi ve sütunlarıyla restore edilerek tarihe ve turizme yeniden kazandırılacak
Osmanlı Cihan Devleti’nin 8 Temmuz 1833’te Rusya’yla vardığı karşılıklı yardımlaşma ve saldırmazlık antlaşmasının imzalandığı Hünkâr İskelesi’ne açılan kasrın kapısı kemeri, kitabesi ve sütunlarıyla restore edilerek tarihe ve turizme kazandırılacak.
Kısacası, sizleri Beykoz Mecidiye Kasrı’na bekliyoruz. Bu tarihi kasır, Beykoz’da Boğaz’ın en revnaklı ve ihtişamlı yerinde tarihe yolculuk yapmak isteyenleri tarihi yapısıyla ve cezbedici kafeteryasıyla ziyaretçilerini bekliyor.
Kaynak: ÖZEL HABEREditör: BÜŞRA KARAOĞLU