Warning: imagecreatefromjpeg(/var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/../dosyalar/gorsel/2018/09/25/BUNU_KESoYN_KULLUNIN.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 44

Warning: imagesx() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 3

Warning: imagesy() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 4

Warning: Division by zero in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 11

Warning: imagecopyresampled() expects parameter 2 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 28
Kadıköy Obeziteye Karşı Dans Etti - Tünaydın Gazetesi
SON DAKİKA
reklam
reklam

Kadıköy Obeziteye Karşı Dans Etti

Eklenme Tarihi: 25 Eylül 2018, Salı - 12:08   Okunma Sayısı: 114383
Medicana Kadıköy Hastanesi “sağlık için harekete geç’ etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen programda Kadıköy obeziteye karşı dans etti.

Medicana Kadıköy Hastanesi ve Kadıköy Belediyesi, çağımızda en çok rastlanan sağlık problemlerine dikkat çekmek amacıyla, Eylül ve Ekim ayları boyunca düzenleyeceği 'Sağlığın için Harekete Geç' etkinliklerinin ilkini 15 Eylül Cumartesi günü 'Obeziteye Karşı Ritmi Yakala' sloganıyla Kalamış Spor Merkezi'nde gerçekleştirdi. Sunucu ve oyuncu Okan Karacan ile Türkiye Salsa Şampiyonu ve Dünya Salsa  4.’leri Bülent Okan ve Şebnem Okan’ın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, obezitenin önemine dikkat çekildi.

Medicana Sağlık Grubu, en sık rastlanan ve giderek artan sağlık problemlerine karşı farkındalık yaratmak amacıyla, Eylül ve Ekim ayları boyunca düzenlenecek “Sağlığın için Harekete Geç” günlerinin ilki olan “Obeziteye Karşı Ritmi Yakala” etkinliğini 15 Eylül Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Kalamış Spor Merkezi’nde gerçekleştirdi. Halkın katılımına açık olarak düzenlenen etkinlikte, giderek artan obeziteye dikkat çekildi.

Medicana Kadıköy Hastanesi’nin önderliğinde; Kadıköy Belediyesi, Anadolu Yakası Lions Kulüpleri Federasyonu, Grena Güzellik Merkezi, Gano Organik Kahve ve Es Medya işbirliğiyle hayata geçirilen etkinlik, saat 15.00’te Medicana Kadıköy Hastanesi’nden Kadıköy Belediyesi Kalamış Spor Merkezi’ne yapılacak olan yürüyüşle başladı. Etkinlik, Türkiye Salsa Şampiyonu ve Dünya Salsa  4.’leri Bülent Okan ve Şebnem Okan’ın özel dans gösterisi ve dans eğitimleriyle devam etti.

Etkinliğin başlangıcında, Medicana Sağlık Grubu’nun toplumda sağlık bilincini artırmak amacıyla bu tür organizasyonlara öncülük ettiğini vurgulayan Medicana Sağlık Grubu Kurumsal İletişim Direktörü Kurtuluş Okutan “Medicana Sağlık Grubu olarak, en sık rastlanan ve giderek artan sağlık problemlerine karşı toplumu bilinçlendirmenin çok önemli bir görev olduğunu düşünüyoruz. Bu bilinç ile Medicana Kadıköy Hastanesi öncülüğünde, “Sağlığın için Harekete Geç” etkinliklerini hayata geçiriyoruz. Başta Kadıköy Belediyesi ve Anadolu Yakası Lions Kulüpleri Federasyonu olmak üzere, bu etkinliklerde bizimle olan tüm destekçilerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

Obeziteye karşı Kadıköy Belediyesi ile yapılan bu etkinliği, bir sosyal sorumluluk projesi haline getirmek istediklerini ifade eden Medicana Kadıköy Hastanesi Genel Müdürü Dr. Y. Gürsoy Yıldırım, " Obezite dünyada ve Türkiye’de büyük bir sorun haline gelmiş durumda.  Bunun en önemli sebepleri, yanlış beslenmenin yanı sıra hareketsiz yaşam. Son yıllarda teknolojinin artmasıyla insanlar daha çok masa başında, çocuklarımız ise bilgisayar başında vakit geçiriyor. Bu da insanları hareketsiz bir yaşama götürüyor. Buna dikkat çekmek için bu etkinliği düzenledik. Toplumun giderek daha sağlıklı bir hale gelmesi için bu tür projelerde her zaman yer alacağız'' dedi.

Etkinlikte obezite hakkında detaylar paylaşan Medicana Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ünal Sabancı, dünyada ortalama yüzde 36 ila 38 arasında insanın obez olduğunu ve bunların da neredeyse yüzde 2'sinin ameliyat olması gerektiğini dile getirerek “İnsanların obez olmasını engelleyici tedbirlerin uygulanmasına rağmen düzelme yaşanmıyorsa, bunu cerrahi yöntemlerle düzeltiyoruz. Her türlü diyet ve egzersize rağmen vücut kitle indeksi yüzde 40'ın üzerinde olan hastaları ameliyat ediyoruz. Çünkü bu, hastalığa neden olan bir obezite. Kendisi başlı başına bir hastalık değil, ancak hipertansiyon, şeker hastalığı, eklem hastalığı, karaciğer yağlanması gibi pek çok hastalığa sebep oluyor" şeklinde bilgi verdi.

Etkinlik kapsamında uzun yıllar obezite ile mücadele eden sunucu ve oyuncu Okan Karacan da kendi deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Karacan konuşmasında “ Yıllarca obezite ve diyabet, tansiyon gibi yan hastalıkları dolayısıyla hayat kalitesi düşmüş bir birey olarak söylemek isterim ki, obeziteyi yenmek çok önemli. Ben birçok başarısız kilo verme denemesinden sonra, sonunda obezite cerrahisi ile sağlığıma kavuştum. Ancak kimsenin görsellik adına ameliyat olmamaları gerekiyor. Ameliyata uygun olması gerekiyor. Ameliyat size doğru beslenmenizde yüzde 80 katkı sağlıyor, ancak yüzde 20 de size kalıyor. Ben şu anda bir tatlı, bir şeker gördüğüm zaman uzaklaşıyorum ve canım istemiyor. Tüm hatalı beslenme alışkanlıklarımı altı ay içinde düzenledim, uzun süredir de dikkat ediyorum” dedi.

OBEZİTE NEDİR?

Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır

İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarda alıp vücutta kullanabilmesidir.

Karın doyurmak, açlığı bastırmak, canının çektiği şeyleri yemek veya içmek değildir.

Günlük yaşamda bireylerin (gebe, emzikli, bebek, okul çocuğu, genç, yaşlı, işçi, sporcu, kalp-damar, şeker, yüksek tansiyon hastalığı, solunum yolu bozuklukları vb.) yaşa, cinsiyete, yaptığı işe, genetik ve fizyolojik özelliklerine ve hastalık durumuna göre değişen günlük enerjiye ihtiyacı vardır.

Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir.

Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18'i, kadınlarda ise %20-25'ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30'un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır.

Günlük alınan enejjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vucutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır.

Buna paralel olarak, günümüz teknolojisindeki gelişmeler, yaşamı kolaylaştırmakla birlikte, günlük hareketleri önemli ölçüde sınırlamıştır.

Anlaşılacağı üzere obezite; besinlerle alınan enerjinin (kalori) harcanan enerjiden fazla olması ve fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması (%20 veya daha fazla) sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olarak kabul edilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

 

ŞİŞMANLIĞA YOL AÇAN NEDENLER

 

Genetik etkenler, bazı beyin tümörleri, beyinde salgılanan bazı madde ve hormonların düzeyindeki değişmeler, çevresel etkenler, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, bazı ruhsal bozukluklar, bazı fiziksel hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, fiziksel aktivitenin azlığı, şişmanlığın oluşumunda belirgin etkisi olan nedenler olarak sayılabilir. Diğer taraftan aile içi durumlar, yaşıtların etkisi, bireyin maruz kaldığı sosyal etkenler, sosyal olarak yetersizlik, ailelerin beslenme konusundaki bilgi yetersizlikleri, sosyo-ekonomik düzeyde düşüklük ve bunları bağlı ortaya çıkan yaşam biçimi önemli diğer etkenler olarak dikkati çekmektedir.

Bu nedenler içinde son yıllarda belki de üzerine en çok konuşulması gereken noktanın beslenme tarzı ve bireyin sağlığı geliştirme yönünde sahip olduğu elverişsiz durumlar olduğunu vurgulamak gerekir. Bireyin düşük benlik değerine sahip olması, bedenini algılamadaki sorunlar, sürekli olarak değişkenlik gösteren kilo alma ve verme döngüsünün yarattığı ruhsal sonuçlar şişmanlığın oluşumunda diğer etkenler olarak göze çarpmaktadır.

OBEZİTE’NİN TEDAVİSİ

Obezite oluşmadan korunma büyük önem taşımaktadır. Obeziteden korunma, çocukluk çağında başlamalıdır. Çocuk ve adolesan döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle aile, okul ve çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmelidr. Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir. Obezitenin etiyolojisinde pek çok faktörün etkili olması, bu hastalığın önlenmesi ve tedavisini son derece güç ve karmaşık hale getirmektedir. Bu nedenle obezite tedavisinde hekim, diyetisyen, psikolog, fizyoterapistten oluşan bir ekip gerekmektedir.

Obezite tedavisinde amaç, gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedeflenerek, obeziteye ilişkin morbidite ve mortalite risklerini azaltmak, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.  Vücut ağırlığının 6 aylık dönemde %10 azalması, obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli yarar sağlamaktadır. 
Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler 5 grup altında toplanmaktadır. Bu yöntemler;

1.Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi

Obezitenin tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi anahtar rol oynamaktadır. Obezitede beslenme tedavisi ile:

•Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye indirilmesi hedeflenmelidir. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisinin bireye özgü olduğu unutulmamalıdır. Başlangıçta belirlenen hedefler, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi, ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir.

•Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığını sürdürmesidir.

•Vücut ağırlığı boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımı önlenmeli ve kaybedilen ağırlık korunmalıdır.

2.Egzersiz Tedavisi

Egzersiz tedavisinin ağırlık kaybını sağlamadaki etkisi halen tartışmalı olsa da, fiziksel aktivitenin yağ dokusu ve karın bölgesindeki yağlanmayı azalttığı, diyet yapıldığında görülebilen kas kütle kayıplarını önlediği kesin olarak kabul edilmektedir. Egzersiz tedavisi ile, tıbbi beslenme tedavisini destekleyici nitelikte bireylerin ağırlık kazanımları engellenebilmekte, zayıflama ve tekrar ağırlık kazanmanın önlenmesi sağlanmaktadır.

Yetişkinlerin her gün ortalama 30 dakika orta şiddette egzersiz yapması önerilmektedir. Bu düzey bir aktivite günlük 840kj (200kkal) enerji tüketimini sağlar. Obez kişilerde her gün fiziksel olarak aktif olmak amaçlanmaktadır. Enerji harcaması kişinin vücut ağırlığı ve aktivite şiddetine göre değişir.

Egzersiz tedavisinin temel ilkeleri aşağıda belirtilmiştir :

•Egzersizin Türü  ; Yürüyüş, Günlük Yaşam Aktivitelerinde Artış, Direnç Egzersizleri

•Egzersizin Sıklığı; Her gün veya en az 5 gün/hafta

•Egzersizin Süresi; 40-60 dk/günde 1 kez, 20-30 dk/günde 2 kez

•Egzersizin Şiddeti; Maksimal Oksijen Tüketiminin % 50-70’i

Obez bireyde, egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular, enerji harcamasını artırırken yaralanma riskinin en düşük düzeyde tutulmasıdır. Önerilen egzersiz programı, bireye özgü olmalı, eğlenceli, uygulanabilir ve bireyin günlük yaşam alışkanlıkları ile uyumlu olmalıdır. 

3.Davranış değişikliği tedavisi

Vücut ağırlığının denetiminde davranış değişikliği tedavisi, fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirmeyi veya azaltmayı, olumlu davranışları ise pekiştirerek yaşam biçimi haline gelmesini amaçlayan bir tedavi şeklidir. Davranış değişikliği tedavisinin basamakları:

1.Kendi kendini gözlemleme

2.Uyaran kontrolü

3.Alternatif davranış geliştirme

4.Pekiştirme, kendi kendini ödüllendirme

5.Bilişsel yeniden yapılandırma

6.Sosyal destek

4.Farmakolojik tedavi 

Obezite tedavisinde kullanılacak ilaçlar hafif ve orta derecede ağırlık fazlalığı olan bireyler için uygun değildir. Kullanılan ilaçların, sağlık yönünden güvenirliliğinin saptanmış olması, obeziteye neden olan etiyolojiye uygun bir etki göstermesi, kısa ve uzun dönemde önemli yan etkisinin olmaması ve bağımlılık yapmaması ve bu tür ilaçların mutlaka hekim tavsiyesi ve kontrolünde kullanılması gerekliliği büyük önem taşımaktadır. 

Obezite tedavisinin başarılı olması için hastanın ilaç tedavisinin yanı sıra tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz tedavisini sürdürmeyi kabul etmesi ve düzenli olarak kontrollere gelmesi gerekmektedir.

5.Cerrahi tedavi

Obezitede cerrahi yaklaşım temelde ikiye ayrılır. Besinlerle alınan enerjinin azaltılmasına yönelik bariyatrik cerrahide hedef, besinlerin gastrointestinal sistemde emilimlerini azaltmaktır. Bu amaçla bypass, gastroplasti, gastrik bantlama, gastrik balon vb. yöntemleri kullanılır. Rekonstrüktif cerrahide ise amaç; vücudun çeşitli bölgelerinde lokalize olmuş mevcut yağ dokularının uzaklaştırılmasıdır. Bu tedavi estetik ağırlıklıdır ve eğer hasta obezite tedavisinin gereklerini yerine getirmezse yağ birikimi tekrar gerçekleşmektedir.

 

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: KÜBRA ÇELEPİ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam