Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı, ikinci cumhurbaşkanı ve 35 yıl boyunca Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanlığını üstlenen İsmet İnönü, doğumunun 134. yılında özel bir programla anıldı.
Torunu Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün ev sahipliğinde Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde gerçekleşen anma törenine CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin, Sibel Özdemir, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Tahir Doğaç, Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’nün yanı sıra pek çok siyasetçi, sivil toplum temsilcisi ve Şişlili katıldı.
Tören Sunay Akın’ın sunumu ile başladı. Ardından sahneye çıkan Şişli Belediye Başkanı H. Hayri İnönü şunları aktardı; “Bugün İsmet İnönü’nün doğumunun 134’üncü yılı için bir aradayız. İsmet Paşa’nın doğum günlerini, ölüm yıldönümlerini normalde İnönü Vakfı ile Heybeliada’da ya da Ankara’da kutlarız. Ama bugün Cumhuriyet Halk Partili ailem ve dostlarımız ile hep birlikte olmak istedik. Bu vesileyle de gurur duyduğumuz tarihimizi bir kez daha hatırlamak istedik” dedi. İsmet İnönü’nün eğitime verdiği önem ile ilgili bir anısını da paylaşan Hayri İnönü, “İsmet İnönü 7. sınıfta okurken sınıfta kalmış ve kendisini sınıfta bırakan öğretmeninin adını babama vermiş. Bu anı sınıfta kalmasını ileriki hayattaki başarısının bir başlangıcı olarak gördüğünü gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Programda İsmet İnönü'nün yanında cumhuriyete açılan kilitlerin anahtarlarından sayılan bandırma vapuru, direnişçi birliklerin kahramanlıkları, türk aydınları ve bir çok tarihsel hadise Sunay Akın'ın öyküsel anlatımıyla hayat buldu. İzleyenlerin geçmişi yaşayıp hissetmesine olanak sağlayan bu anlatım çerçevesinde haberimizde ismet paşa'nın hayatına dokunacağız. Tıpkı başarıyla onun bir çok insanın istikbaline dokunduğu gibi.
MUHAREBE MEYDANLARININ BAŞARILI KOMUTANI İSMET PAŞA
Ülkemizin içinde bulunduğu en önemli hastalık alzeheimer'dır. Bu hastalık ki bilgi çağında geleceğimizi tehdit ediyor. Geçmişinden uzak bir toplumun da malesef geleceği var olamaz. Bu çerçevede muharebe meydanlarının başarılı komutanı, büyük bir asker ve devlet adamı olan İsmet inönü'yü doğumunun 134. yılında hatılayalım.
O yaşamına bir asker olarak başladı ve yakın tarimizdeki harplerin hemen hemen hepsinde görev aldı. İsmet İnönü vatanımızın yetiştirmiş olduğu en iyi kahramalardan bir tanesi. Kendisi bir çok başarıya imza atmıştır.
İsmet İnönü Mühendishane-i Berr-i Hümayun'da ve Erkan-ı Harbiye Mektebinde okudu. Erkan-ı Harbiye okulunu aynı zamanda birincilikle bitirdi. 31 Mart olayında hareket ordusunda görev yaptı ve bu ayaklanmanın bastırılmasında rol oynadı.
Bir çok askeri başarıya imza atan ismet İnönü 1910’lu yılların başında Yemen’e tayin edildi ve burada bir çok savaşta yer aldı. Aynı zamanda Balkan Harpleri sırasında Burgarlara karşı büyük galibiyet kazandı. Birinci Cihan Harbinde kaymakam yani bugünkü yarbay rütbesine yükseltildi. Sonra miralay yani albay yapıldı. Kolordu kumandanı olarak Kafkas Cephesinde Ruslarla ve Ermenilerle savaştı ve sonrasında ise Mustafa Kemal’in isteği ile Filistin cephesine tayin edildi. Burada İngilizlere karşı savaştı. Bu savaş sırasında Nablusta ağır yara aldı ve sonrasında istanbul’a döndü.
Askerlikten istifa ederek İstanbuldan ayrıldı ve Anadoludaki Milli Mücadeleye katıldı. Bunun üzerine İstanbul hükümeti kendisine idam cezası verdi.
Hain Çerkes Ethem'in ayaklanmasını bastırmak için büyük kahramanlıklar gösterdi. Yunanlıların Ankaraya dayanması üzerine büyük bir zaferle Ankarayı işgalden ve Türk milletini yok olmaktan kurtardı.Eğer İnönü muharebesini kazanmasa Yunanlılar Ankarayı işgal edecek ve Türk milleti sonsuza dek yok olacaktı.
İkinci İnönü savaşında yunan ordularını dağıttıktan sonra Sakarya ve Başkomutanlık muharebelerinde kahramanlıklar gösterdi.
Lozan'da en büyük zaferimizi kazandı
Ülkemizin Uluslararası Hukuk katında tapusu ve bir anlamda ulusal tabumuz olan Lozan Barış Anlaşması, , 8 ay süren çok zorlu görüşmeler sonunda İsviçre’de imzalandı.İsmet Paşa, Lozan’da 1. gün, kimseden izin almadan yaptığı açılış konuşmasında: “Bütün uygar uluslar gibi özgürlük ve bağımsızlık” istediğimizi vurguladı. Paşa’nın bu çıkışı, diplomatik kurallara aykırı görülmüşse de o, bu davranışıyla konferansa eşit haklarla katıldığımızı göstermek istemiştir. Çünkü o, “Lord Curzon konuşursa ben de konuşurum” demiş ve İngiliz diplomatının konuşmaması halinde kendisinin de konuşmayacağını açıkça dile getirilmiştir.
Emperyalist ülkeler karşısında verilen Kurtuluş Savaşı’ndan sonra eşit koşulları sağlayarak tam bağımsızlığını “kayıtsız koşulsuz egemenlik” ilkesiyle kazanmak gerçekten akıllara durgunluk veren büyük bir tarihsel başarıdır. Bu tarihsel bilinçle, küllerinden yeniden doğan ülkenin tapusu olan Lozan Barış Antlaşması’nın başarısında İsmet İnönü’nün rolü tartışılamaz
Atatürk, Lozan kahramanı İnönü için aşağıdaki anlatımı kayıtlara geçirmiştir :
” Lozan Barışı, Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk ulusu için siyasal bir zafer oluşturan bu Antlaşma’nın, Osmanlı tarihinde benzeri yoktur. Ulusumuz, bununla gerçekten övünebilir ve Türk Ulusunun yüksek bir yapıtı (eseri) olan bu Antlaşma’nın yüksek değerini değerlendirmesi gelen gençliğin, bunu geçmişte yapılmış antlaşmalarla karşılaştırması gerekir. Bu nedenle, Lozan görüşmelerinde her türlü siyasal mücadelelere göğüs gererek sonucu elde etmede bir zekâ göstermiş olan İsmet Paşa’yı saygı ile anmak görevimdir.”
O, ruh yapısı ve mizacı itibariyle övülmeye de, yerilmeye de önem vermeyen, kendini savunmaya en az zaman ayırabilmiş bir devlet adamıydı. Bu nedenle birçok hücuma uğramış, buna karşın en az şikayette bulunmuştu. Sorun yaratan adam değil, sürekli sorunları çözen adam olmuş, bu özelliği ile de Türk tarihinde özgün yerini almıştır.
İsmet İnönü, hiçbir zaman, hiçbir otoriteye kayıtsız şartsız teslim olmayan; kendi soğukkanlılığına, kendi değerlerine, hesaplılığına güvenen bir denge adamıydı. Başarılarından gururlanmadığı gibi yenilgilerinde de yılgınlık göstermezdi. Bu nedenle Türk tarihi ve diplomasisinde her zaman ön plândaydı.
İnönü’nün yaşamında, tarihimizin önemli bir olay ve deneyimi de, tek parti ve otoriter hükümet sisteminden, bizzat O’nun önderliği ile ayrılınmış ve demokrasiye geçilmiş olunmasıdır. Bu olay O’na, partisine iktidarı kaybettirmiş ve muhalefet sorumluluğunu yüklemiştir. Yaklaşık yirmi beş yılını askerî zaferlerin tacıyla süsleyerek, tek başına ve tartışmasız iktidar olmuş, lider ve şef olarak yaşamış bir insan için durum kolay hazmedilir bir olgu değildir, fakat İsmet Paşa yurtseverliği,çağa ve demokrasiye sarsılmaz inancı sayesinde bu zoru da aşmayı başarmıştı. Asker olarak, en elverişsiz koşullarda muharebeleri nasıl kazanmışsa, Cumhurbaşkanı olarak da en güçlü devletlerin zıt istek ve baskılarına göğüs germiş, ülkesini 30 milyon insanın hayatına mal olan İkinci Dünya Harbi dışında tutmayı başarmış ve harbin sonunda bir sürpriz olarak karşısına çıkan Sovyetler Birliği’nin toprak bütünlüğümüzü, bağımsızlığımızı tehdit eden isteklerini kesinlikle reddetmiştir.
Demokrasiden vazgeçen kapalı bir sisteme asla müsaade etmeyeceğini bildiren kararlı tutumu ile iki ihtilâl teşebbüsünü kısa sürede bastırdı.
İsmet İnönü’nün şan ve şeref dolu yaşamı 25 Aralık 1973’de sona erdi, yakın arkadaşı ve Cumhurbaşkanı Atatürk’ün Anıtkabiri’ndeki yerini aldı.
Sunay Akın’ın öyküsel sunumuyla İsmet İnönü'nün hayatı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin varoluş ve kuruluş hikâyeleri yeniden hatırlandı. Şanlı tarihimizin şanlı kahramanı İsmet İnönü'nün doğumunun 134. yılı vesilesiyle gerçekleşen bu muhteşem rogramda Livaneli Korosu da Cumhuriyet türküleriyle unutulmaz bir konser verdi. İnönü Vakfı Arşivi'nden özel olarak seçilen İsmet İnönü fotoğraflarının da ilk kez yayınlandığı etkinlik yoğun ilgi gördü.
Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: KÜBRA ÇELEPİ