Warning: imagecreatefromjpeg(/var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/../dosyalar/gorsel/2018/11/11/WipeOut02_03_2018_100213.093000.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 44

Warning: imagesx() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 3

Warning: imagesy() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 4

Warning: Division by zero in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 11

Warning: imagecopyresampled() expects parameter 2 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 28
GÜLRİZ SURURİ HALDUN TANER’İ VE KEŞANLI ALİ DESTANI’NI ANLATTI - Tünaydın Gazetesi
SON DAKİKA
reklam
reklam

GÜLRİZ SURURİ HALDUN TANER’İ VE KEŞANLI ALİ DESTANI’NI ANLATTI

Eklenme Tarihi: 11 Kasım 2018, Pazar - 00:40   Okunma Sayısı: 123514
Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden Gülriz Sururi, Kadıköy Belediyesi Haldun Taner Müze Evi’nde düzenlenen söyleşide yakın arkadaşı Haldun Taner’i, Keşanlı Ali Destanı’nı ve yıllarını verdiği tiyatroyu anlattı.

24 Temmuz 1929 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen sanatçı’nın babası ilk operet kurucularından Lûtfullah Sururi Bey, annesi de opera sanatçısı Suzan Lütfullah'tır.Gülriz Sururi, Türk tiyatrosuna kattığı değer ve yazdığı kitaplarla önemli bir konuma sahip, kariyeri boyunca birçok ödüle layık görülen bazı tiyatro oyunlarının ise yönetmenliğini üstülenmiş başarılı bir tiyatro oyuncusu.

89 yaşındaki sanatçı, Haldun Taner'in yazdığı, ilk olarak 1964'te sahnelenen Keşanlı Ali Destanı’nda ‘Zilha’ rolü ile hafızalara kazınmıştı. Keşanlı Ali Destanı aylarca kapalı gişe oynamış, ilerleyen yıllarda beyaz perde ve dizi olarak da uyarlanmıştı.

 

Kadıköy Belediyesi, ismi Kadıköy’le özdeşleşmiş Haldun Taner’in kişisel eşyalarının ve sanat yaşamını yansıtan objelerin yer aldığı Haldun Taner Müze Evi’ni, Haldun Taner’in 103’üncü doğum gününde açmıştı. Gulriz Sururi ile geçtiğimiz günlerde Haldun Taner’in anısının yaşatıldığı bu müze evinde bir araya geldik. Halka açık gerçekleşen söyleşide Sururi Haldun Taner ve Keşanlı Ali Destanı hakkında hatılaralarını paylaştı.

 

Devlet gücünün ve kanunların değil de zorbalı­ ğın hakim olduğu gecekondu insanının hayatını konu aldığı bu eserle yerli tipler yaratmış, onların konuşma, davranış ve hayat anlayışlarını iyi bir şekilde sergilemesini bilmiştir.Mükemmel bir ekip çalışması sonucu ortaya çıkan ve seyirci tarafından coşkuyla karştianan Keşanlz Ali Destanı, yalnızca yurtiçinde başarılı bir şekilde sahnelenmekle kalmaz. Batı dillerine çevrilerek yurt dışında da sahnelenir ve beğeniyle seyredilir.

 

Haldun Taner, epik tiyatronun en güzel örneklerinden biri sayılan bu oyunda, eski tiyatro geleneğinin birçok özelliğini çağdaş bir yorumla seyirciye sunmuştu. Mükemmel bir ekip çalışması sonucu ortaya çıkan ve seyirci tarafından coşkuyla karştianan Keşanlz Ali Destanı, yalnızca yurtiçinde başarılı bir şekilde sahnelenmekle kalmaz. Batı dillerine çevrilerek yurt dışında da sahnelenir ve beğeniyle seyredilir. Yarattığı tipler öylesine gerçek, öylesine canlıdır ki, hemen her toplumun sosyal ve ekonomik açıdan benzerlik gösteren kesimlerinde karşımıza çıkıverirler. Bu nedenle, Keşanlı Ali de Zilha da, ister İstanbul'da, ister Berlin'de, ister Londra'da, Beyrut, Budapeşte'de, isterse Frankfurt'ta nerede karşılaşılırsa karşılaşılsınlar aynı ilgiyle, aynı sevgiyi görmüştür seyirciden.

Belleğindeki Haldun Taner’I dinleyicilerle paylaşan Gülriz Sururi “Daha ilk gördüğüm anda ne zarif adam dediğim bir isim Haldun Taner. Onu tanıdığımdan bu yana üstünde yeni alınmış hiçbir giysi görmedim. Üzerindeki giysiyi derisiymiş gibi taşırdı. Üstündeki en vazgeçilmez aksesuarı kallavi evrak çantasıydı. Onun havadanlığıydı bu çanta . İçi yazmakta olduğu oyun sayfaları ve kalemlerle doluydu. Değişik mekanlarda yazmaktan hoşlanırdı. Çantasını yere koyar kağıtlarını yayar arada bir etrafı izleyerek yazardı. Onu yazarken ilk Kadıköy Süreyya Sineması’nda görmüştüm. Soluklanmak için de belirli saatlerde kısa çay randevuları verirdi. Ama hep yazardı. Biraz da oynardı. Biraz mı? Oynamaya bayılırdı. Sahnede çok heyecanlanırdı ama öyle sevimli öyle sıcak geliyordu ki insanlara.” şeklinde konuştu.

 

“Oyunu İlk Dinlediğimizde Kendimizden Geçtik”

 

Gulriz Sururi Keşanlı Ali Destanı’nın hikayesine dair anılarını ise şöyle ifade etti: “Arada yolda gördüğümde durdurup sorardım ona ‘Haldun Bey bize göre bir oyununuz var mı?’ - ‘Hayır size göre oyunum yok.’- derdi hep. Sonra bir gün yine İstiklal Caddesi’nde ‘Haldun Bey bize bir oyun’ demeye kalmadan var dedi. Keşanlı Ali Destanı. Bunu nasıl gerçekleştiririz bilmiyorum ama size okumak isterim dedi. Çok korktum. Yazar gelecek ve oyununu okuyacak karşımızda. Biz beğenmessek ne yapacağız. Küçücük bir sahnede randevulaştık. Haldun Bey geldi. Kaç kişilik oyun olduğundan hiç haberimiz yok. Okumaya başladı. Biz ilk anda o kadar kapıldık ki sözlerin etkisine, konunun ilginçliğine, o günlere göre çok cesur bir iş olmasına . Yüreğimiz zaten böyle bir iş yapmak için çarpmaktaydı. Haldun bey o gün bile ününü yapmış, hikaye ve romanlardaki rolü tartışılmaz.   Bu müzikal bir oyundu ve okumaya devam ederken biz kendimizden geçtik. Haldun Bey bizi gördü aramızda müthiş bir alışveriş harika bir kontak kuruldu. Ben o sırada müzikleri sordum. Müzikler ne durumda diye. Haldun Bey müzikler hazır diye yanıt verdi. O sırada heyecanımız ikiye katlandı. Oyunu almış olduk. Biz şarkıları ilk defa dinlememize rağmen eşlik etmeye başladık. Öyle sardı ki bizi,   o kadar havasına girdik ki oyunun, o kadar halka hitap eden bir oyundu ki   farklı ve değişik bir tat aldık.

 

Haldun Taner devlet gücünün ve kanunların değil de zorbalı­ğın hakim olduğu gecekondu insanının hayatını konu aldığı bu eserle, yerli tipler yaratmış, onların konuşma, davranış ve hayat anlayışlarını iyi bir şekilde sergilemesini bilmiştir.Mükemmel bir ekip çalışması sonucu ortaya çıkan ve seyirci tarafından coşkuyla karşılanan Keşanlı Ali Destanı, yalnızca yurtiçinde başarılı bir şekilde sahnelenmekle kalmamış. Batı dillerine çevrilerek yurt dışında da sahnelenmiş ve beğeniyle seyredilmiştir.

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: KÜBRA ÇELEPİ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam