SON DAKİKA
reklam
reklam

Dünya Savaşı’nın sonuna doğru 1917-1918 yılları Osmanlı yazılı basınından…

Eklenme Tarihi: 25 Kasım 2018, Pazar - 13:04   Okunma Sayısı: 163421
Taksim Sanat Galerisi’nde I. Dünya Savaşı’nın son iki yılını kapsayacak şekilde Osmanlı yazılı basınında çıkan haberler derlenerek sergide sunulmuş. Çok yararlı olacağını belirtmemiz gerekir. Şimdiye kadar kitaplarda göremediğimiz resimleri de görmek mümkün…

I.Dünya Savaşı öncesinde olan bitenleri kısaca hatırlamak gerekirse;
17’nci yüzyılda Viyana kapılarında yaşadığımız hüsran, Avrupa’dan çekilmemizin başlangıcıdır. 18’nci yüzyılda toprak kaybı devam eder. 1878 tarihli Berlin Kongresi, Osmanlı hükümranlığındaki Slav tebaanın çoğunun İmparatorluk’tan kopmasına neden olur. Borç batağına saplanmış bir ekonominin başına 1881’de Düyun-u Umumiye belâsı çöker ve İmparatorluk hazinesi iflâs eder. 20’nci yüzyıl ise Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülme dönemidir.
Trablusgarp’a saldıran İtalyanlar, Osmanlı donanmasının müdahale etkisini kırmak ve deniz gücünü başka bölgeye angaje etmek amacıyla Kızıldeniz’de faaliyete geçerler. Libya topraklarına asker çıkarırlar.
1. 1911’de Libya topraklarının Osmanlı Devleti’nin elinden çıkması, bugün için bizim “Libya petrol yatakları”ndan koparılmış olduğumuz anlamına gelmektedir. Afrika’nın kuzey sahillerinden çekildiğimiz 20’nci yüzyıl başlarında Ege Adaları da elimizden alınmış, bir plan gereği Yunanistan’a verilmişti.
2. İngilizlerin Basra, Kızıldeniz ve Irak topraklarını işgal etmesi üzerine “Kerkük ve Musul’u kapsayan petrol bölgesi” Osmanlıların elinden alınmıştı.
3. Bir yıl sonrasıyla başlayan Balkan Harbi üzerine Osmanlı tebaası, Anadolu’ya göç etmiş, devletin maliye ve iskân politikası sarsılmıştı. I. Dünya Harbi’nin Romanya, Makedonya ve Galiçya cephelerindeki çarpışmalar, “Romanya petrol yatakları”nın da elimizden çıkmasına neden olmuştu.
4. 1917 Ekim Devrimi ile iktidarı ele geçiren Bolşeviklerin 1922’de Sovyetler Birliği’ni kurmaları, Osmanlı Devleti’nin “Kafkas petrolü”ne veda etmiş olması anlamına gelmiştir. Görüldüğü üzere İmparatorluğun borç batağına itilmesini, Osmanlı tebasının Anadolu’ya sürülmesi ve petrol bölgelerinin Osmanlı yönetiminden koparılması izlemiştir.

Dönemin gazete küpürlerinden ilginç olabilecek alıntılara göz atmak gerekirse;

05 Şubat 1917 Tanin
Brezilyalı Bernardo ve Nevşehirli Apostol’dan oluşan kalpazan ve dolandırıcılık çetesi dün yakalanmıştır. Bunlar elektrikle çalışan bir makine yaparak güya gerçek bir banknottan yeni bir banknot kopyalayabildiklerini söyleyerek kimi saf şahısları dolandırmaya cesaret etmişlerdir.
Önce Sabit Paşa’dan 60, Sarraf Hacı Sarandi’den 750 lira dolandırmışlar son olarak da bir Müslüman tüccardan 2.500 lira almaya teşebbüs etmişler. Güvenlik güçlerinin aldığı önlemler sayesinde sahtekârlar emellerine ulaşamamış, suçüstü yapılmasıyla ellerindeki tüm araç gereçlerle birlikte yakalanmışlar ve tutuklanmışlardır.

9 Mart 1917
Türklerin esirlerine nasıl davrandıkları konusunda yazılan resmi rapordan gazeteye intikal eden satırlardan:

“… Osmanlı Devleti sınırları dahilinde bulunan esir kamplarındaki tutsakların genel durumunu incelemek için İsviçre’deki Uluslararası Kızılhaç kuruluşu tarafından Mösyö Buvasiye ve Doktor Fischer isminde iki delegenin şehrimize gönderildiğini ve delegelerin Harbiye Nezareti’nin (Savunma Bakanlığı) özel izniyle bu kampları ziyaret ettikten sonra Cenevre’ye döndüklerini daha önce yazmıştık.

Delegeler en son izlenimleri hakkında Uluslararası Kızılhaç Komisyonu’na ayrıntılı bir rapor sunmuşlardır. Bu raporda İstanbul’dan başlayarak ziyaret ettikleri bütün kamplar ve bu kamplardaki esirlerin barınma koşulları, sağlık ve beslenme durumları hakkında uzun uzadıya bilgiler verilmektedir. Delegelerin raporu genel itibariyle pek memnuniyet vericidir.

Delegeler, esirlere her yerde ziyadesiyle iyi muamele edildiğini, subayların kamp dışına çıkabildiklerini, barınma ve sağlık açısından eleştiriye meydan verebilecek hiçbir durum göremediklerini ve raporun sonunda iyi muameleye karşı ellerinde Türk esir bulunan memleketlerde bu esirlere iyi davranılmasını hatırlatmaktadırlar…”

10 Şubat 1917 Sabah
Yapılan resmi inceleme ve araştırma neticesinde özel okulların çoğunda Türkçe’nin hakkıyla öğretilmediği, Osmanlı eğitimine başlayalı iki yıl geçmesine rağmen öğrencilerin hâlâ metin okumada emekleyip durduğu anlaşılmıştır.
Bundan dolayı artık Türkçe öğretiminde daha fazla çaba, ayrıca Türkçe öğretimine ayrılan ders sayısının da arttırılması bir genelge ile ilgililere bildirilmiştir.

10 Nisan 1917 Sabah
Bir süreden beri şehrimizde tifüs (lekeli humma) vakaları görülmektedir. Genellikle uzun savaş yıllarında ortaya çıkan ve özellikle bit aracılığıyla taşınan bu hastalık son zamanlarda bir parça yayılma eğilimi gösterdiğinden Belediye bu hastalıkla mücadele etme kararı almıştır.
Tifüsün taşıyıcısı bitler olduğu için Belediye Tarihi Yarımada, Beyoğlu, Kadıköy ve Üsküdar’da hamamlar kiralayarak yoksulların buralarda ücretsiz yıkanmasını ve çamaşırlarını temizlemelerini sağlayacaktır. Öte yandan vapurların, tramvay ve tünelde çalışan vagonların da sık sık temizlenmesine karar verilmiştir.

18 Mayıs 1917 İkdam
Kahramanların adlarının yaşatılması için Tıp Fakültesinin yenilenmesinde çok büyük emeği geçiş olan Tabip Albay Galip Bey ve gönüllü olarak savaşa katılıp şehit olan Tabip Binbaşı Sadullah ve Sabri Beylerin, ayrıca Tıp Fakültesi öğrencilerinden Şükrü Efendi’nin isimlerinin bulunduğu bir levha özel törenle Haydarpaşa’daki Tıp Fakültesi’nde ilgili alana yerleştirilmiştir.

31 Mayıs 1917 Sabah
İttifak devletlerinin aldığı esirler arasında 2.080.699 Rus, 368.607 Fransız, 154.630 Sırp, 98.017 İtalyan, 79.033 Rumen, 45.241 İngiliz, 42.437 Belçika ve 5.607 Karadağ askeri bulunmaktadır. Bunlardan Türkiye’nin elinde 11.453 İngiliz, 2.042 Rumen, 128 Fransız ve 10.280 Rus askeri bulunmaktadır.

 


30 Mayıs 1917 İkdam
26-27 Mayıs gecesi Karadeniz Boğazı’nda iki Rus mayın gemisi batırılmıştır. Batırılan bu iki gemiden bir subay ve üç erin cesetleri çıkarılmış olup Büyükdere’deki Rus Elçiliği bahçesine askeri törenle defnedilmiştir.

15 Ağustos 1917 İkdam
Fırat suyunun Halep şehrine aktarılması: Halep’i susuzluktan kurtarmak üzere Fırat suyunun şehre getirilmesine dair Suriye gazeteleri uzun yazılar yayınlamakta ve girişimin gerçekleşmesi durumunda büyük kazanımların elde edileceğini ileri sürmektedirler.
Er Reyü’l Âmm gazetesi, Fırat suyunun Halep’e getirilmesi için önceden hazırlanan bir projenin olduğunu belirtmiştir. Projenin yürürlüğe girmesi durumunda Halep çevresinde tekrar geniş çiftliklerin kurulacağını ve bu suretle hem bölgenin yoğun ve sürekli toz fırtınalarından kurtarılabileceğini hem de yeni sulama yöntemlerinin kullanılmasıyla boş ve geniş arazilerin sulanmasının mümkün olabileceğini yazmıştır.
Ayrıca tarım ürünlerinin arttırılmasının Halep’ten Irak’a ve Doğu Anadolu’ya kadar nehir üzerinden ticari maksatlı ziraat ürünü taşınmasına geçilebileceği de vurgulanmıştır.

5 Eylül 1917 İkdam
Galiçya’da aldığımız ganimetler: Osmanlı askerinin Galiçya cephesinde düşmandan almış olduğu savaş ganimetleri dün akşam saat altıya doğru otuzu aşkın arabaya yüklenmiş olduğu halde ganimet depolarına taşınmıştır.
Gayet gösterişli bir şekilde donatılıp defne dalları ile bezenmiş arabaların önünde bir müfreze asker gitmekteydi. Söz konusu ganimetler arasında tüfek, makineli tüfek ve çeşitli mühimmat bulunmaktadır.

24 Ocak 1918 Vakit
İmroz Deniz Muharebesi: Askeri Bilgilendirme Merkezinden bildirilmiştir. Midilli kruvazörünün batırılmasından dolayı Bahriye Nezareti’nden (Donanma bakanlığı) Alman Donanma bakanı Amiral von Campbell ile Osmanlı Donanma Komutanlığına yazılan başsağlığı mesajının özeti aşağıdaki gibidir:

Alman Donanma Bakanı’na:
“Bir vakitler Alman donanması için Breslau, şimdi ise Osmanlı Donanması için Midilli adıyla hizmet veren her iki donanma için de manevi ve maddi değer olduğunu ispat eden bu zarif geminin kaybedilmesiyle her iki donanma yetkilileri de üzüntü içindedir.”

11 Şubat 1918 Vakit
1’inci Kadın İşçi Taburu (Yapısı, Kuruluş Amacı, Kayıt ve Kabul, Genel Görevleri, Çalışma Şekli, Atanma-El Çektirme-Terfi-Mezuniyet, Kıyafetler)
Kademe kademe dükkânlarda, mağazalarda, hükümet dairelerinde, kalem işlerinde, Kızılay hizmetlerinde çalışmaya başlayan kadınlarımız, Kadınları Çalıştırma Cemiyeti’nin iki gün önce yayınladığımız ilanından anlaşılacağı üzerine askerlik hayatına dahil olmak üzeredirler. İlanda bahsedilen tabur, 1’inci Ordu tarafından oluşturulmuş ve 1’inci Ordu’ya bağlı 1’inci Kadın İşçi Taburu diye adlandırılmıştır.

Taburun yönetim kadrosu şöyle oluşturulmuştur:
Tabur Komutanı
Bölük Komutanı
Hesap Memuru
Tabur Başkâtibesi
Kadın Bölükbaşı

6 Nisan 1918 Kadınlar Dünyası
Şair Nigâr’ın vefatı: Tifüs denilen zalim hastalık, bu hafta kadınlığın şiir ve edebiyat dünyasından gayet kıymetli bir vücudu alıp götürdü. Kadın dehasının yüksek hislerini senelerden beri kıvrak bir zekâ ile nazmederek feryat eden şaire-i dâhiyemiz Nigârı’ımız ebedilik yurduna göçtü. Göçtü ama eserleri bu dünyada ismini ölümsüzleştirdi.
Merhume-i mağfura edebi eserlerinden başka millete üç zeki ve asil evrak dahi bıraktı. Münir, Feridun, Keramet… Bu beyler, o dâhi-i irfanın o muhterem validenin terbiyesiyle yetişti, milletin yükselmesine çalışmak hissiyle büyütüldü.
Bu muhterem beylere ve sair aile fertlerine, bütün kadınlığa gözlerimiz yaşlı, kalplerimiz dağlı olduğu halde derin üzüntü içinde taziyelerimizi beyan eyler ve yazarlarımızla okurlarımızdan merhume-i mağfurenin örnek yönleri, şiirleri ve diğer eşsiz eserleri hakkında yorumlar bekleriz.

13 Ağustos 1918 İkdam
Man Adası’ndaki Türk Esirleri: İngiltere’de bir süre esir kalmış ve Man Adası’ndaki Türk esirlerine tercümanlık yapmış olan Mösyö Reinhard isminde biri geçenlerde “Osmanischer Loyd” gazetesine Türk esirlerine İngilizlerin çok kötü davrandıklarına dair bir mektup göndermişti. Sözü geçen şahıs bu defa ikinci bir mektup göndererek tanıdığı bazı esirlerin perişan durumunu anlatmıştır. Mösyö Reinhard mektubunda,

“Esir kampında Mustafa şevket Bey isminde ihtiyar bir Türk vardı. Bu adam bütün hayatını Sakız Adası’nda geçirmişti. 1916 senesinde İngilizler kendisini sebepsiz yere gece yatağından kaldırıp yanına bir şey almasına izin vermeden bir savaş gemisine götürmüş ve İngiltere’ye yollamışlardır.” şeklinde yazmıştır.”

Böylesine güzel ve verimli hizmet İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürü Sayın Ramazan Minder tarafından İstanbul halkı için sergilenmiştir. Sayın Müdüre teşekkürlerimizi sunarız.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: CENGİZ BAYSU, UĞUR FARUK YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam