SON DAKİKA
reklam
reklam

'Hukuk' Hayatımızın Bir Parçası

Eklenme Tarihi: 23 Ocak 2019, Çarşamba - 10:51   Okunma Sayısı: 279061
Doç.Dr Tolga Akkaya : “Hukukun hayatımızda hava ve su kadar önemli olduğu kanısındayım. Hukuka duyulan saygı ve hukukun gerçekleştirilmesi için herkes tarafından gösterilecek çaba hukuk devletinin var olabilmesi için vazgeçilmezdir”

İSTANBUL

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapan ve öğrencilerince çok sevilen; Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku alanlarında çalışan ve alanında uzman birisi olarak hukuk dünyasında saygın bir yer edinen, Doc.Dr Tolga Akkaya hocamız aynı zamanda 2015 yılından bu yana TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu hakem listesinde hakem olarak yer almakta.

Tolga hocanın da görev aldığı bu son derece önemli kurul; TFF tarafından 2007 yılında 5719 sayılı Kanunla 3813 sayılı TFF Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda değişiklik yapılarak;  kulüpler, kulüpler ile futbolcular, profesyonel teknik adamlar, antrenörler, futbol menajerleri, futbol menajerleri ile futbolcular, profesyonel teknik adamlar, antrenörler arasında ortaya çıkan sözleşmeden doğan futbolla ilgili tüm uyuşmazlıkları çözmeye görevli ve yetkili hukuk kurulu olarak kuruldu.

Ancak; Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz yıl tam da bugünlerde TFF kararlarına yargı yolunu kapatan düzenlemeyi iptal etmişti. İptal kararı 2 Mart’tan itibaren yürürlüğe giriyor ve Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun futbolla ilgili sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözülmesi konusundaki münhasır yargı yetkisi ortadan kalkıyor. Bu da şu anlama geliyor; taraflar dilerse UÇK’ya başvurabilecek olmasına rağmen, mahkemede dava açma imkânı da bulabilecekler. 

Doc.Dr Tolga Akkaya hocamızla başta Uyuşmazlık Çözüm Kurulu olmak üzere son dönemlerin güncel  ve aynı zamanda güncel bir konusu haline gelen Konkordato (İflas Anlaşması), 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun Konkordato (İflas Anlaşması)’da getirdiği yenilikler üzerine röportajımızı yaparken Tolga hocamız ileride avukat veya akademisyen olacak  öğrencilerine de  önemli tavsiyelerde bulundu.

Doc.Dr Tolga Akkaya hocamıza çalışma hayatında başarılar dilerken, Kariyer Hukuk Derneği Başkanı Ebrar Efkan Bilgiç’e de Tolga hocamla tanıştırdığı için özel olarak teşekkür ediyorum.

Öncelikle kendiniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz ?

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda Fakültenin Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığını yürütmekteyim. Temel çalışma alanım medeni yargılama hukuku ve icra iflas hukukudur. Medeni Usul Hukukunda Delillerin Hasredilmesi, Medeni Usul Hukukunda İstinaf, Medeni Usul Hukuku Bakımından Boşanma Davası gibi kitaplarımın yanı sıra yargılama ve icra hukuku alanında yayımlamış makale ve çalışmalarım bulunmaktadır. Fakültedeki görevimin yanı sıra 2015 yılından bu yana TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu hakem listesinde hakem olarak yer almaktayım.

 

Uyuşmazlık Çözüm Kurulu nasıl ortaya çıktı?   Uyuşmazlık  Kurularının işlevleri hakkında kısaca bilgiler verebilir misiniz ?

Türkiye Futbol Federasyonu özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, özerk bir kuruluştur. TFF, mevzuatın emredici hükümlerinde aksi açıkça öngörülmediği sürece, uyuşmazlıkları çözmek için gerekli kurumsal düzenlemeleri yapmakla görevli ve yetkilidir. Bu kapsamda TFF bünyesinde ilk derece hukuk kurulları oluşturulmuştur. TFF merkez teşkilatı içinde “hukuk kurullarının” da bulunması gerekli olup, Kanunun 5’inci maddesine göre, TFF bünyesindeki ilk derece hukuk kurulları; Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin Kurulları, Kulüp Lisans Kurulu; Etik Kurulu olarak sıralanabilir. İlk derece hukuk kurullarının üstünde ise TFF Tahkim Kurulu bulunur. Tahkim Kurulu, bağımsız ve tarafsız bir zorunlu tahkim mercii olup, TFF Statüsü ve ilgili talimatlar uyarınca karar verme yetkisine sahip kurul ve organlar tarafından verilecek kararları nihai olarak inceleyerek münhasıran karara bağlar. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ise sözleşmeden doğan futbolla ilgili tüm uyuşmazlıkları, tarafların başvurusu üzerine münhasıran görevli ve yetkili olarak incelemek ve karar vermekle yetkili hukuk kuruludur. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, ilk kez 2007 yılında 5719 sayılı Kanunla 3813 sayılı TFF Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda değişiklik yapılarak kurulmuştur. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, kulüpler, kulüpler ile futbolcular, profesyonel teknik adamlar, antrenörler, futbol menajerleri, futbol menajerleri ile futbolcular, profesyonel teknik adamlar, antrenörler arasında ortaya çıkan sözleşmeden doğan futbolla ilgili tüm uyuşmazlıkları çözmeye görevli ve yetkili hukuk kuruludur.

UÇK Hakemliği nedir ve görevleri nelerdir ?

Uyuşmazlık Çözüm Kurulu bünyesinde Başkanlar Kurulu, Koordinatörlük ve Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Hakemleri görev yapmaktadır. UÇK hakem listesi, TFF Yönetim Kurulu’nun kabul edeceği hakemlerden oluşur. Başkanlar Kurulu ile hakemlerin, en az beş (5) yıllık mesleki deneyime sahip hukukçu olmaları zorunludur.  Başkanlar Kurulu üyeleri ve hakemler görevlerinde bağımsızdır. UÇK Hakemleri, Kulüpler Birliği Vakfı, Profesyonel Futbolcular Derneği ve Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği tarafından bildirilen, en fazla yirmi beşer (25’er) hakem adayının TFF Yönetim Kurulu tarafından kabul edilmesiyle göreve başlar.  Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun görev alanına giren bir hukuki uyuşmazlık ortaya çıktığında, taraflardan biri UÇK Koordinatörlüğünden talepte bulunarak dava açabilir. Söz konusu hukuki uyuşmazlığın çözülmesi için davacı ve davalı tarafların kendi hakemlerini, hakem listesinden seçerek belirlemeleri gerekir. Taraflar hakemlerini seçtikten sonra UÇK Başkanlar Kurulu üyelerinden biri de hakem heyetinde görev almak suretiyle üç hakemden oluşan bir hakem kurulu oluşturulur. Hakemler, TFF Talimatlarında öngörülen süre içinde hukuki uyuşmazlığı inceleyerek, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdirmeye yönelik karar verirler. İlk derece hukuk kurulu olarak UÇK’nın kararı taraflar ve TFF bakımından bağlayıcıdır.

 

Anayasa Mahkemesi, TFF kararlarına yargı yolunu kapatan düzenlemeyi iptal etmişti. Bu düzenleme 2 Mart 2019’dan sonra yürürlüğe girecek. Bu durumun hukuki etkileri nelerdir ?

 

5894 Sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna göre, “İlk derece hukuk kurulları kulüp lisansı ile ilgili kararlar almaya veya bu Kanun, TFF Statüsü, TFF’nin diğer talimat ve düzenlemeleri ile diğer yetkili TFF kurul ve organları tarafından alınacak kararlara ilişkin olarak çıkacak ihtilaflarda karar vermeye münhasıran yetkilidir”. Kanunu bu maddesi Anayasa Mahkemesinin 18/1/2018 tarihli ve E.2017/136, K. 2018/7 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup, iptal kararı Resmî Gazete’de yayımlandığı 2/3/2018 tarihinden başlayarak bir yıl sonra (2/3/2019 tarihinde) yürürlüğe girecektir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun futbolla ilgili sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözülmesi konusundaki münhasır yargı yetkisi kalkacaktır. İptal hükmünün yürürlüğe girmesinden önce futbolla ilgili sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, mahkemelerde dava açılamamaktaydı. İptal kararının yürürlüğe girmesiyle birlikte ise futbolla ilgili sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, taraflar mahkemede dava açabileceği gibi, uyuşmazlığın TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu önünde çözülmesini de kararlaştırabilir. Başka bir deyişle daha önce sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda UÇK’ya başvuru zorunluluğu bulunmaktayken, iptal kararının yürürlüğe girmesiyle bundan böyle açılacak davalarda taraflar dilerse UÇK’ya başvurabilecek olmasına rağmen, mahkemede dava açma imkanı da bulunacaktır.

 

Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku alanlarında çalışan ve alanında uzman birisi olarak size gerek öğrencilerinizden gerekse de çeşitli yerlerden en çok sorulan konular neler oluyor?

Tarafıma en sık sorulan sorular, daha ziyade hukuk hayatında son günlerde meydana gelen önemli değişikliklerle ilgili oluyor. Örneğin konkordato, elektronik tebligat, iş uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk, ticari davalarda dava şartı arabuluculuk veya istinaf mahkemeleriyle ilgili sorular sorulabiliyor.

 

İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 7101 sayılı Kanun  son günlerin sıcak konusu olan Konkordato (İflas Anlaşması) için önemli düzenlemeleri de beraberinde getirmişti. Bu düzenlemeler hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Konkordato son zamanlarda icra ve iflas hukuku alanında gündemi meşgul eden hukuki konulardan biri. Konkordato genel olarak, borçlunun kendi yönetiminde ve mahkeme ile komiserin denetimi altında yürütülen bir aciz prosedürü olarak tanımlanabilir. İcra ve İflas Kanununa göre, borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Buna göre gerçek veya tüzel kişiler, özellikle muhtemel bir iflası önleyebilmek için, kanunda öngörülen aciz halinin ve borca batıklık durumun gerçekleşmesi halinde, ticaret mahkemesinden talepte bulunarak kendilerine konkordato mühleti verilmesini isteyebilirler. Konkordato mühleti içinde borçluya icra ve iflas yoluyla takip yapılamayacağından, borçlu, mühlet içinde alacaklılarıyla anlaşmak suretiyle işletmesinin mali durumunu iyileştirebilme veya borçlarını alacaklılarla yapılan anlaşmaya göre belirli bir indirimle veya vadelerde ödemek suretiyle sona erdirme imkanına sahip olabilir. Sonuç olarak konkordato mali durumu bozulan işletmelerin iflaslarının önüne geçen ve bu işletmelerin ayakta kalmalarını ve faaliyetlerini sürdürmeleri sağlayarak hem işletmelerin ayakta kalmasına hem de olası bir iflasta alacaklarını tahsil edememe riski altında olan alacaklıları korumaya hizmet eden bir cebri icra prosedürüdür. 

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi ( 7155 Sayılı Kanun) mecliste kabul edilerek yasalaştı ve Cumhurbaşkanının onayıyla  19 Aralık 2019 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete’de yürürlüğe girdi. Söz konusu teklif  Konkordato (İflas Anlaşması) komiserinin görevlendirilme metodundan kaynaklı sorunların çözümü amacıyla da bazı düzenlemeleri de beraberinde getiriyor. Bu yeni düzenlemeleri  de bir hukukçu gözüyle nasıl bakıyorsunuz ?

Konkordato talep eden borçlular, konkordato talebine konkordato projesini, bu projeyi destekleyen ve doğrulayan ticari defter ve belgelerini eklemek zorundadır. Kanunda yapılan değişiklikle konkordato talep eden borçlunun, konkordato başvurusunda, “Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları”nda yer alması gerekmektedir. Başka bir deyişle, borçlunun konkordato teklifinin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren bir finansal analiz raporunun da mahkemeye sunulması zorunludur.

Önceki düzenlemede finansal analiz raporu sunulması küçük işletmeler yönünden zorunlu tutulmamış ve ayrıca finansal analiz raporunu hazırlayan bağımsız denetçinin sorumluluğu konusunda özel bir düzenleme bulunmamaktaydı. Yeni düzenlemede, borçlunun mali durumunun finansal analizi konusunda hazırlanan denetim raporu nedeniyle doğacak idari ve hukuki sorumluluk hakkında 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür. Sonuç olarak daha önceki dönemde konkordato talepleri ve bu kapsamda hazırlanan finansal analiz raporlarının daha ciddi hazırlanması ve konkordatonun kötüye kullanımının önüne geçilmek istenmiştir.

 

Bir akademisyen olarak bir gününüz nasıl geçiyor?

Akademisyen olarak yoğun bir tempo içinde Fakültemizdeki lisans ve lisansüstü derslerin yürütülmesiyle, Üniversitede görevli olduğu Mevzuat Komisyonu, Kalite Komisyonu gibi kurullar bünyesindeki görevlerin yerine getirilmesiyle, alanımla ilgili hukuki konularda araştırmalar yapmak ve güncel hukuki sorunları takip etmekle meşgulüm. Ayrıca lisansüstü düzeyde yürütülen yüksek lisans ve doktora danışmanlıkları, mahkemeler tarafından verilen ve uzmanlık alanımı ilgilendiren görevleri yerine getirmek de sayılabilir. Diğer yandan Uyuşmazlık Çözüm Kurul hakemi olarak da zaman zaman İstanbul’a geliyorum.

 

Hukuk öğrencilerine, yani geleceğin avukat adayları olan kardeşlerimize tavsiyeleriniz neler olabilir ?

Bir akademisyen ve uygulamacı olarak, avukat adaylarının disiplinli ve programlı olarak çalışmalarını, sevdikleri bir alanı seçerek bu alanda uzmanlık bilgisine sahip olmalarını, hukuk fakültesini tamamladıktan sonra lisansüstü eğitimlerine devam etmelerini ve belirli bir alanda uzmanlıklarını geliştirmelerini tavsiye ederim.  Diğer yandan hukuk da son yıllarda dinamik bir alan olarak hızla gelişiyor ve değişiyor. Sadece genç meslektaşların değil tecrübeli hukukçuların da güncel gelişmeleri takip etmelerini tavsiye ediyorum. Zira mesleki rekabetin hızla arttığını ve bilgi ve tecrübenin daha da önemli hale geldiği kanısındayım. Son olarak, toplumda hukuka ve hukukçuya duyulan güvenin tesisi ve sürdürülmesi bakımından, temel etik kurallara titizlikle uymalarını tavsiye ederim.

 

Son olarak Tünaydın gazetesi okuyucularımıza ileteceğiniz mesajlarınız var mı ?

Hukukun hayatımızda hava ve su kadar önemli olduğu kanısındayım. Hukukçu olmayanların da temek hak ve hürriyetlerini, temel sorumluluklarını bilmesinin hukuk kurallarının benimsenmesi, uygulanması ve adil bir toplum düzenin devamı açısından zorunlu olduğunu belirtmek istiyorum. Zira hukuk onu inşa eden insanlığın yarattığı bir değerler ve kurallar bütünüdür. Hukuka duyulan saygı ve hukukun gerçekleştirilmesi için herkes tarafından gösterilecek çaba hukuk devletinin var olabilmesi için vazgeçilmezdir. Gazeteniz okurlarına bu söyleşinin faydalı olmasını diliyorum. 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: SİNAN ERDOĞDU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam