SON DAKİKA
reklam
reklam

Oyunculuk sabır işidir

Eklenme Tarihi: 17 Nisan 2019, Çarşamba - 10:26   Okunma Sayısı: 297432
Televizyonların ve sinemaların sevilen isimlerinden Erdal Bakır: “Kimi arkadaşlarımız oyunculuğu basit zannedip, eğitimini bırakıp, oyunculuk yapmak için caba gösteriyorlar; fakat sonra hüsran ile bitiyor. Oyunculuk sabır işidir. Önce eğitiminizi tamamlayın.“

Yıllarını Erzincan’da seyyar satıcılık olarak sürdüren ve daha sonra İstanbul' a yerleşip oyunculuk sektörüne atılan dizi ve sinema oyuncusu Erdal Bakır; gerek karakter yapısı, gerekse dev saygın ve dürüst kişiliği ile oyunculuk camiasında özel ve saygın bir yer edindi.

Hayatı boyunca tek hedefi olan oyunculuk mesleğini, kendine hedef belirleyip bu yolda ilerlemeye başlamış olan Bakır İzmir’de özel bir oyunculuk akademisine başvurup hem oyunculuk eğitimini hem de tiyatro eğitimini almaya başlamış. Burada yazdığı ve oynadığı oyunlar olan Dönsün Dünya ve Psikolog büyük ilgi görmüş. İstanbul’a ikinci gelişinden sonra çok sayıda dizi, sinema ve tiyatroda yer alan sevilen oyuncuyu ekranlarda son olarak Kan Kokusu adlı kısa filmde izledik. Bugüne kadar dizi ve sinemalarda aldığı roller ile ekran severlerin gönlünde taht kurmayı başaran Bakır’la keyifli bir röportaj yaptık. Sanatı ve sanatçıyı seven Erdal Bakır’ın yaşam öyküsünü keyifle okuyacağınıza inanıyor; sanatçıya başarılar diliyoruz.

Öncelikle bize kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhabalar 1981 Erzincan doğumluyum. İstanbul’da yaşıyorum. 2009 yılından beri profesyonel oyunculuk yapmaktayım . Bazı nedenlerden dolayı eğitimini acık öğretimden bitirdim. Oyunculuk hayatına atılmadan önce sırası ile çobanlık, simitçilik, ayakkabı boyacılığı, inşaat işçiliği, seyyar satıcılık ve garsonluk yaptım. Kendi çabam ile bugünlere geldim , Oyunculuk Akademisi mezunuyum.

 

Mesleğe nasıl ve ne gibi koşullarda başladınız ?

Oyunculuğa ilk olarak 2009 yılında başladım. O dönem; Bursa’da kahvede otururken herkesin dilinde Bursa’da bir filim çekileceği ve bir ajansın oyuncu seçeceği söylemleri vardı. Tabi; bende merak edip ajansa gittim, kayıt oldum ve seçmelerden geçip yönetmen görüşmesine çağrıldım. Görüşmem olumlu geçti ve diziye kotu adam olarak seçildim. Ama dizi 5 bolum sürdü. Sonra hevesim kırıldı. Çünkü; Sektör İstanbul’daydı İstanbul’a yerleşmek lazımdı , geldim İstanbul’a. Hiçbir ajansı tanımıyorum, gittiğim ajanslar da para istiyorlardı, benimde maddi durumum yoktu ve İzmir’e yerleşip orada çalışmaya karar verdim. Garsonluk yaptığım sırada gazetenin ilan sayfasında oyunculuk eğitimi veren bir ilan gördüm ve gidip tanıştım, Ve eğitim almaya karar verdim, gündüzleri çalışıp aksamları da BOYOZ oyunculuk akademisinde eğitim alıyordum. Kebapçıda çalıştığım için derslere gittiğimde giyecek ikinci bir elbisem yoktu, üzerim kebap kokuyordu, derslere utana sıkıla gidiyordum. Burada tiyatro ve oyunculuk eğitimini almaya başladım ve okulumu birincilik ile bitirip üstün basari belgesi, temel oyunculuk, profesyonel sahne oyunculuğu ve kamera önü eğitimlerini bitirip sertifikalarımı aldım. Bu arada 2 tane de; tiyatro oyunu hazırladım. Tabi; bu oyunlar Dönsün Dünya ve Psikolog adlı oyunlardı. Özellikle Dönsün Dünya oyununu oynarken salonda bulunanların büyük tepkisini çektim. Çünkü oyunda yine kotu adamdım . Üstelik kadına şiddet uygulayan, hakaret eden, kadını ezen, sarhoş ve sapkınlık eden bir kocayı canlandırdım. Oyunum bitti ve kulise gittiğinde insanlardan çok azar işittim. Kötü bir karakter olduğum için bu ise beni mutlu ediyordu, İnsanlara kendimi kanıtlamıştım, oynadığım bir oyundu ve herkes buna inanmıştı. Demek ki oyunculukta doğru yoldaydım. İzmir’deki eğitimim bittikten sonra İstanbul’a tekrardan yerleşip, sanat yolunda ilerlemeye başladım.

Şu aralar çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Şu anda çalışmalarımız var dizi ve sinema projeleri ile ilgili görüşmelerim var. Geçtiğimiz dönemde , yani bundan iki sene önce ATV Kanalında yayınlanan Karavan adlı yemek programında, 2 hafta boyunca memleketim Erzincan’ı temsil edip yarışmacı oldum. Karavan; katıldığım ilk yarışma programıydı, Bir gün; menajerim Berrak Deniz aradı ve dedi ki; “ Seni bir yarışmaya sunmak istiyorum. Seyirci seni hep kötü adam olarak tanıdı. Aslında komedyen bir insansın. Burada sempatik tavırlarını göster.” Bende düşündüm ki; ablam doğru söylüyor, seyircinin benim diğer yanımı görmesi lazım. Bıyıklarımı kesip yarışmaya “Erzincanlı jön Erdal Lakabı” ile dahil oldum. Yarışmayla 2 hafta boyunca ATV kanalında 78 Milyona kendimi tanıttım. Böylece; Sosyal Medyada ve TV’de 2 hafta boyunca ismim anıldı. Bu yarışmaya girmemde büyük etkisi olan Berrak Deniz ve Ceren Karaca’ya ve yarışmada kahrımızı çeken Karavan yarışması set ekibine, yönetmenlerimize ve yapımcılarımıza, takipçilerime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

 

Sizi oyunculuğa iten temel sebep ne oldu ?

İşin doğrusunu söylemek gerekirse ;çocukken hiç aklımda da oyunculuk yoktu. Ama çevremdekiler bende bir şeyler hissettiklerini söylüyorlar ve bu konuda tavsiyelerde bulunuyorlardı. Ben de; hep doğaldım. 1999- 2000 yılları aralığında yönetmenliğini Osman Sınav’ın yaptığı ve bas rollerinde ise Kenan İmirzalıoğlu’nun oynadığı Deli Yürek adlı dizi bende bir şeyleri uyandırdı. Diziden sonra; konuşmalarım, yürüyüşüm, giyinişim özellikle de çevrem arasında dikkat çekiyordu. Hiç unutmuyorum arkadaşlarım bana “Miroğlu” lakabını takmışılardı. Arkadaşlarım ve çevremde oyuncu olmak için sansını dene diyordular. Ama sonradan gerçekten kendimde bir yetenek hissettim ve yıllarca sabrettim. Bugünse oyunculukta bir marka haline geldim . Kimse bu sanat yolunda bana el uzatmadı kendi cabam ile geldim bu yola. Elimden geldiği kadar insanlara yardımcı olmaya çalıştım ve oluyorum da.

 

Oyunculukla alakalı olarak kendinizi gösterebileceğiniz alanlar oldu mu ? Yoksa amatör olarak mı çalıştınız ?

Bugüne kadar ; 10 dizi, 2 tiyatro oyunu, 5 sinema filmi, 1 yarışma projesinde ve 1 kısa filmde profesyonel olarak yer aldım. Çalıştığımız her bir iş; aynı zamanda bize de birer tecrübe kattı.

Oyunculuğu nasıl ve ne şekilde tanıdınız ?

Arkadaşlar oyunculuk aslında yetenek isidir. Bunun için de; eğitimli olmak ve sanatı sevmek lazım. Kimi arkadaşlarımız oyunculuğu basit zannedip, eğitimini bırakıp, oyunculuk yapmak için caba gösteriyorlar; fakat sonra hüsran ile bitiyor. Oyunculuk sabır işidir. İlk önce eğitiminizi tamamlayın. Daha sonra üniversiteyi bitirip meslek seçmeniz gerekiyor. Ve oyunculuk ikinci sırada bir hobi olarak kalsın. Ben okuyamadım kendi cabam ile bir yere gelmeye çabaladım. Ayrıca da; okumanın yaşı olmaz.

En çok sevdiğiniz oyunculuk türü hangisi ve niçin seviyorsunuz ?

Söyle söyleyeyim. Hayatım boyunca hiç bir zaman kanal ve rol seçmedim, seçmemde, seyirci beni hangi role yakıştırıyorsa o rolde oynarım.

Peki; Türkiye’de oyunculuğa sizce nasıl bakılıyor ?

Çok güzel bir konuya değindiniz. Ülkemizde özellikle genç arkadaşlarımızın oyunculuk konusunda çok hevesli olduğunu gözlemliyorum. Genç arkadaşlarımız; hemen hemen herkese inanıyorlar, araştırıp soruşturmadan. Gençler; herkese inanmayın, iyice araştırın ,hem arama motorlarından hem de; sosyal medyadan araştırın. Kimdir, nedir, necidir, şimdiye kadar hangi projeyi bitirmiş, ne gibi faaliyetleri olmuş. Bütün bu soruları araştırmaları gerekiyor; çünkü çoğu insan bu yüzden kandırılıyor.

Oyunculuk demişken bu konuyla alakalı özel bir çalışmanız oldu mu ? Veya yapmayı düşünüyor musunuz ?

Su anda; sinema ve dizi projesi çalışmalarım sürüyor. Yeni çalışmalarım hakkında bilgi edinmek isteyenler için sizlerin aracığıyla Sosyal Medya hesaplarımı paylaşmak istiyorum. Takip etmek isteyenler için;

www.erdalbakir.com

Facebook: Erdal Bakır Jön Erdal

İnstagram : jon_erdal

Twitter : @oyuncu_erdal

Sinematürk : Erdal Bakır

Linkedin : Erdal Bakır

#erdalbakir

#jönerdal

 

Mesleğinizde idol olarak örnek aldığınız ilham kaynağı olmuş birileri var mı ?

Tabi ki var. Özellikle de eski Yeşilçam oyuncularını hep örnek aldım. Bunlardan; üçünü de rahmetle andığım Yılmaz Güney, Tuncel Kurtiz ve Tarık Akan benim için idol oldu. Yine oynadığım kötü karakterlerden ötürü;beni rahmetli Erol Taş’la özdeştiriyorlar. Erol Taş gibi bir ustamızla kıyaslanıyor olmak bile bizi tuhaf duygulara boğuyor. Hayatta olmayan tüm Yeşilçam emekçilerini saygı ve rahmetle anıyorum.

Yeni nesil oyunculardan ise : Kenan İmirzalıoğlu , Oktay Kaynarca ve Gürkan Uygun’u örnek alıyorum. Bir de ; Aras Bulut İyinemli, Çağatay Ulusoy, Tolga Sarıtaş ve Ulaş Tuna Aktepe oyunculuk açısından beğendiğim isimler arasında yer alıyorlar.

Oyunculukta en çok çalışmak istediğiniz isim veya isimler kimlerdir ?

Çalışmak istediğim isimden daha çok sürekliliği olan, devamlılığı olan rollerde projelerde yer almak isterim. İlla bir isim söylersem; hayatta olsalardı; Yılmaz Güney, Tuncel Kurtiz ve Tarık Akan ile aynı çalışmalarda çok yer almak isterdim.

Oyunculuğa yeni başlayanlara neleri tavsiye etmek istersiniz?

Dediğim gibi ; herkese inanmasınlar, iyice araştırıp, iyice soruştursunlar. Google’dan ve sosyal medyadan araştırsınlar. Ailelerinden de; gizli işler çevirmesinler. Ve fazla heves göstermesinler. Sonuçta sanat için sabır lazım .

Gündelik hayatında neleri severseniz ve nelerden hoşlanmaktasınız ?

Gündelik hayatta yürümeyi , gezmeyi , arkadaşlar ile muhabbet etmeyi , eğlenceyi ve tatili seviyorum.

Son olarak okuyucularımıza ileteceğiniz mesajlar var mı?

Son olarak; ilk önce sizlere bana bu güzel sayfayı ayırdığınız için teşekkürlerimi sunuyorum . Gazetenize ve değerli çalışanlarına başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Gençlerimize tavsiyem alkolden, sigaradan , uyuşturucudan ve kötü arkadaş çevrelerinden uzak durmalarını, ailelerinin sözünden çıkmamalarını istiyorum. Ayrıca buradan basta Can Erzincanlı hemşerilerime ve canim Türkiyeme bana sahip çıktıkları için de sonsuz teşekkürlerimi, saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Bu arada; geçtiğimiz sene hayatını kaybeden değerli tiyatro sanatçımız Süreyya Küçük ablamı saygı ve rahmetle anıyorum. Kendisiyle; vefatına yakın bir zamanda röportaj yapmıştık ve ulusal medyada da yer bulmuştu. Tüm tiyatro severlere de saygılarımızı, selamlarımızı iletiyorum.

İnşallah ilerleyen yıllarda da daha büyük projelerde, daha çok ekranlarda kalmak dileğimle. Saygı ve sevgilerimle. Teşekkürler....

Kaynak: ÖZEL HABER/RÖPORTAJ
Editör: SİNAN ERDOĞDU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam