SON DAKİKA
reklam
reklam

SOYAÇ Roman Çocukların Hayatını Değiştirdi

Eklenme Tarihi: 12 Mayıs 2019, Pazar - 00:36   Okunma Sayısı: 157090
Maltepe Üniversitesi, Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar için Uygulama ve Araştırma Merkezi (SOYAÇ), İstanbul Çekmeköy ilçesinin yeni mahallelerinde yaşayan çoğu Roman çocukların kaderini değiştirdi. Aileleri tek tek ikna edilen çocuklar, uzaktan izleyip imrendikleri yaşıtları gibi artık her sabah okul yolunu tutuyorlar.

SOYAÇ’ın Kurucu Müdürü Doç. Dr. Özden Bademci "Vaktinin büyük bir bölümünü sokakta geçiren, ciddi yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşayan çocukları okullara kazandırıyoruz"

İstanbul'un Çekmeköy ilçesine bağlı Nişantepe semtinde dar gelirli ailelerin barakadan bozma evlerinde yaşayan çoğu Roman kökenli çocukların hayatı Maltepe Üniversitesi Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar için Uygulama ve Araştırma Merkezi (SOYAÇ) ile değişti. Akranları eğitim yılı sonuna yaklaşırken, iki hafta önce ilk kez okul sıralarına oturan çocuklar, kağıt toplamak, mendil satmak yerine eğitim görüyor.

SOYAÇ ; sokakta yaşayan ve çalışan çocukların eğitime kazandırılması ile suça yönelmiş çocukların rehabilitasyonu amacıyla bundan dokuz sene önce 2010'da Maltepe Üniversitesinde hayata geçirilen bir merkez.

SOYAÇ'ın Kurucu Müdürü Doç. Dr. Özden Bademci de , projenin okul öncesi eğitimle tanışmadan, ilkokul sıralarına oturup uyum sağlanması beklenen çocuklar açısından hayati değerde olduğu söyledi. Bademci, "Vaktinin büyük bir bölümünü sokakta geçiren, ciddi yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşayan çocukları okullara kazandırıyoruz" demekte .

Peki bu anlamlı çalışmalar ne zaman başladı ve meyvesi ne zaman geldi. Şimdi Ekim 2017’ye gidiyoruz . Çekmeköy’ün bir bölgesi olan Nişantepe bölgesindeki çalışmalar, tam da Ekim 2017'de, ilk olarak bölgedeki ilkokulda başladı.

Yapılan çalışmalar Maltepe Üniversitesi, Çekmeköy Belediyesi, Çekmeköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Çekmeköy Kaymakamlığı arasında imzalanan işbirliği protokolünün bir sonucuydu. Bu protokolle bölgedeki çocuklar da okul hayatına kazandırıldı. Okul terki oranlarının çok yüksek olduğu bu ilkokulda çocukların büyük bölümünün okul öncesi eğitim almadan ilkokula başladıkları ve okula uyum sağlamakta büyük zorluk yaşadıkları tespit edilince, daha küçük çocukların da okul öncesi eğitime başlamaları için Ekim 2018'de Roman ağırlıklı mahallelerde saha çalışmasıyla işe başlandı. Kartondan, saç levhalardan, sıvasız briketler ve tuğlalardan yapılmış, hijyen, ısınma, sıcak su gibi olanaklardan yoksun evlerde yaşayan çocukların eğitim görmeleri için Çekmeköy Belediyesi ve Nişantepe Aile Sağlığı Merkezi ile işbirliği yapıldı. Ailelerle çocuklarını okula göndermeleri için bire bir görüşüldü; çocuklar sağlık kontrollerinden geçirildi, ihtiyaçları giderildi.

SOYAÇ’ın Kurucu Müdürü Doç. Dr. Özden Bademci’nin paylaştığı bilgiler aslında ne kadar değerli bir çalışmanın ortaya konulduğunu gösteriyor ve SOYAÇ’ın Kurucu Müdürü Doç. Dr. Özden Bademci diyor ki; "Ailelerin okul öncesi eğitimin önemini bilmediğini ya da maddi yetersizlikler nedeniyle çocuklarını anaokuluna yollayamadığını gördük. İşbirliği yaptığımız Nişantepe Anaokulu da devlet kurumu olmasına ve evlerine çok yakın olmasına rağmen aileler, temel kırtasiye masrafları için gereken cüzi miktarı bile ödeyemedikleri için çocuklarını gönderemiyordu"

Evet mahallede okul öncesi eğitim alması gereken 90'ı aşkın çocuk vardı ve çocuklarımızın ancak 10’u ilk aşamada anaokulu sıralarına oturabilmişlerdi.

Doç. Dr. Özden Bademci, bu nedenle bölgede daha fazla sayıda anaokuluna ihtiyaç duyulduğunu söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Özellikle Roman çocuklar okulda çok dışlanıyor. Anne babalar da çocuklarının okulda şiddet göreceği kaygısını taşıyor. Bu çocuklar kıyafet, hijyen, kırtasiye ihtiyaçları gibi sosyal ve ekonomik sorunlar nedeniyle eğitim hayatından uzak kalıyor. Nişantepe Mahallesi'ndeki projede Maltepe Üniversitesi fakülte ve yüksekokulları büyük bir özveriyle çalıştı. Sağlık kontrolleri Hemşirelik Yüksekokulu tarafından yapılıyor, Eğitim Fakültesiyle İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi de bizim yanımızda oldu".

SOYAÇ Yönetim Kurulu Üyesi ve Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Seher Yurt : “İstanbul içinde bu kadar yoksun bir okulla hiç çalışmamıştık. Banyo yapamayan, karnı doymayan, hastalıklarla mücadele eden bir çocuğun okula gelmesi mümkün olmuyor.”

SOYAÇ Yönetim Kurulu Üyesi ve Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Seher Yurt da bugüne dek birçok okul ve mahallede çalışma yaptıklarını söyleyerek çapıcı tespitlerde bulunuyor ve "Ama İstanbul içinde bu kadar yoksun bir okulla hiç çalışmamıştık. Banyo yapamayan, karnı doymayan, hastalıklarla mücadele eden bir çocuğun okula gelmesi mümkün olmuyor. Bir okul var, 500 metre uzaklıkta ama bu çocuklar okula erişemiyor" diyor.

SOYAÇ'ta psikolog olarak görev alan Melike Arslan: “Başta çocuklar da direnç gösterdi, ancak korkularını yendiler.”

SOYAÇ'ta psikolog olarak görev yapan Melike Arslan ise, ailelerin maddi durumları ve dışlanma korkusu nedeniyle çocuklarını anaokuluna gönderemediğini, başta bazı çocukların büyük bir direnç gösterdiğini ancak korkularını ve yabancılık hissini yenince sınıfa kolayca uyum sağladıklarını, bazılarının ise okula kolayca ve büyük bir hevesle başladığını anlatmakta.

Nişantepe Anaokulu öğretmenlerinden Aylin Tahiroğlu:”Okulumuza gelen çocuklar, 36-72 ay seviyesinde. Gelir gelmez farklı bir ortam ve yaşam stili, eğitsel etkinlikler gördüler. Bize güvendikçe ve ortama alıştıkça kendilerini ifade etmeye de başladılar"

Nişantepe Anaokulu öğretmenlerinden Aylin Tahiroğlu çocukların kısa zamanda çabalara yanıt verdiklerini söyleyerek, "Okulumuza gelen çocuklar, 36-72 ay seviyesinde. Bu çocukların gelişimlerini tamamlaması için okul öncesi eğitimi almaları gerekiyor. Gelir gelmez farklı bir ortam ve yaşam stili, eğitsel etkinlikler gördüler. Bize güvendikçe ve ortama alıştıkça kendilerini ifade etmeye de başladılar" diye konuştu.

Annelerimizin cabası çocuklarının okumaları

Ailelerin ve annelerin ortak dilekleri de çocuklarının okumaları. Annelerden ; Aysel Gaytan, 4,5 yaşındaki kızını her gün okula getirip götürmekte . Gaytan, "Normalde içine kapanıktı, okula başladıktan sora hareketlendi, kendiliğinden yazı yazmaya çalışıyor. 3.5 yaşında bir kardeşi var. O da gelmek istiyor. Çocuklarımızın okumasını istiyoruz" diyor.

Okuma yazma bilmeyen anne Fahriye Şişman da çocuğunun okuma isteğini şu sözlerle beliriyor; "Kızım 5 yaşında. Okusun, benim gibi olmasın istiyorum. Sabah kalkar kalkmaz okula gelmek istiyor ama ilkokula devam edecek mi kararsızım. Korkuyorum, dışlanır, şiddet falan olur diye. Okutmak da istiyorum"

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: KÜBRA ÇELEPİ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam