SON DAKİKA
reklam
reklam

Ekrem İmamoğlu: Yenilenen seçim bir demokrasi süreci mücadelesidir

Eklenme Tarihi: 16 Haziran 2019, Pazar - 23:02   Okunma Sayısı: 82433
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmamoğlu, "Yenilenen seçim, bir demokrasi süreci mücadelesidir. Bu, sadece bir yerel seçim değildir." dedi.

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmamoğluAK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım ile katıldığı ortak yayında soruları yanıtladı.

İmamoğlu, Küçükkaya'nın "Ben bir İstanbul seçmeniyim, herhangi bir kusurum, ihmalim yok, oyumu kullandım, yine kullanacağım. Ben bu seçime niye gidiyorum ve Sayın Binali Yıldırım'ın sözlerini nasıl yorumlarsınız?" sorusu üzerine, "Oyların tekrar sayılmasını istedik ama CHP istemedi' yorumu tamamiyle yanlış bir yorum." ifadelerini kullandı. 

İmamoğlu, şunları söyledi:

"31 Mart gecesine dönelim hızlıca hatırlayalım. Hatta saat saat hatırlayalım. 31 Mart gecesinde öncelikle yaklaşık 1 saat olmadı ki seçim kapanalı, televizyon kanallarının bir kısmı aynen burada göründüğü gibi, yüzde 63,84 rakibimize, yüzde 33,99 bize diye bir açıklamayla yasakları çiğneyerek nereden güç alıyorsa bir süreç başlattı. Daha sonra bu süreç devam etti. Hatta burada sizin fotoğrafınız var. Çünkü 'Anadolu Ajansından yaklaşık 2 saat 30 dakikadır veri alamıyoruz.' diye yayın yapıyordunuz bu esnada. Bu veri almama kısmı tam 12 saate yakın sürdü. Örneğin, 23.30'da Anadolu Ajansı oylar yüzde 98,8 geldi, kafa kafaya olduğu andan itibaren ne olduysa Sayın Yıldırım 'Ben seçimi kazandım' diye açıklama yaptı. Bu bir sürecin 'Şu kadar sandık sayıldı ve ben seçimi kazandım' diye tam saat 23.25'te açıklama yapıldı ve ne tesadüftür ki tam o esnada Anadolu Ajansı veri yayınını kesti."

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimleri 31 Mart'ta tertemizdir ve anamızın ak sütü gibi helaldir

Daha sonra AK Parti İl Başkanının AK Parti adına açıklama yaptığını ve saat 04.35'te "3 bin 870 oyla seçimi kazandık." dediğini dile getiren İmamoğlu, "Sayı verdi kendi elindeki tutanaklara göre. Ondan yaklaşık 2 saat önce biz elimizdeki verilerle 30 bin 86 sandığa göre artık sonuç değişmeyeceği için dedik ki 'Hayır, biz seçimi kazandık.' Ve o günün sabahında YSK Başkanı süreci sona erdiren açıklamasını yaptı, bizi teyit eden. Şimdi '29 binden indi diyor' Sayın Yıldırım tutanak burada, 1 Nisan tutanağı 24 bin 57. İlk tutanak sayısı 24 bin 57. Şimdi burada şunu unutmamaları lazım, birkaç aşaması var oy sayımın ve 24 bin 57 oyla başlayan süreç günün sonunda 13 bin 729'a indi." diye konuştu.

İmamoğlu, Küçükkaya'nın, "Nasıl olur da aynı zarfın içinden çıkan 4 pusuladan 3'ü geçerli, biri geçersiz sayılır?" sorusuna, sayıların önemli olduğunu anlatarak, "20 bin 388'e maddi hatalardan sonra sayı indi. Öyle 29 binden 13 bine değil. Sonra geçersiz oylar sayıldı. 320 bin civarında. Geçersiz oylar sayıldı. Geçersiz oylarla beraber sayı 13 bin 888'e indi. Sonra AK Parti yetkilileri 'sondaj yapacağız' dedi, sandık sandık talepte bulundular. Bunlar da sayıldı ve 13 bin 729'a indi. Zira o sandıklar sondaj yaptıkları 57 sandıkta bizim adımıza artı oy çıktı." dedi.

YSK'nın daha sonra bir karar vererek son tutanakta 24 binden 14 bin 657'ye inen bir oy oranını açıkladığını anlatan İmamoğlu, oy pusulalarıyla örnekler vererek 4 pusulanın sadece İBB seçimlerinin iptal edilmesinin olası bir şey olmadığını söyledi.

İmamoğlu, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimleri 31 Mart'ta tertemizdir ve anamızın ak sütü gibi helaldir. Bu süreçte 'çaldılar'... Allah aşkına kime? 'ben de bilmiyorum' olmaz. Çaldılar lafı olmaz. Kime söylüyorsunuz? AK Parti'li sandıkta görev yapan kardeşlerime mi söylüyorsunuz? Oradaki İYİ Parti'yi MHP'li, Cumhuriyet Halk Parti'li sandık kurulu üyelerine mi, sandık kurulu başkanlarına mı söylüyorsunuz? Kime söylüyorsunuz? YSK'nın raporunda 'çaldılar' yok ama meydanlarda çaldılar var, caminin önünde çaldılar sözü var. Kim çaldı Allah aşkına?" ifadelerini kullandı.

(İBB'de verilerin kopyalanması) Bu bir veri yedekleme işlemidir. Veri yedeklemek için de veri kopyalaması yapılır ve yedeklenir.

"Biz elimizdeki verilere göre konuşuyoruz"

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım da, oy farkının azalmasına ilişkin, "Olayları çarpıtmanın gereği yok. Açık konuşalım. 29 bin fark 13 bin 729'a indi mi? Aradaki nihai fark 13 bin 729. Başlangıçta ne kadardı? Ekrem Bey'in açıkladığı 29 bin 504 küsur. Kaldı ki Ekrem Bey ilk açıklamasını saat 9'da yaptı. Akşam 9'da. 'Biz yüzde 54'üz, rakibimiz yüzde 44. Dokuz puan öndeyiz.' açıklamasını yaptı. Benim ilk açıklamam saat 11.25'tir. 11.25'e göre eldeki bilgilere göre biz 'Seçimi kazandık.' dedik. Bu hata değildi. O gün eldeki verilere göre bizim hesaplarımıza göre, kalan miktarlar da hesap edildi ve kazandığımız ortaya çıktı. Orada bir hata yok. Anadolu Ajansı niye yayını kesti, kesmedi o benim işim değil. Biz elimizdeki verilere göre konuşuyoruz. Bizim orada müşahitlerimiz var. Elimizde mazbatalar var. Ona göre genel merkezden biz teyit de ediyoruz."diye konuştu.

Yıldırım, 4 pusuladan sadece birinin geçersiz sayılmasına ilişkin ise şunları söyledi:

"Bu tamamen bir aldatmacadır. '4 ayrı pusula var. Ama itiraz edilen büyükşehir belediye başkanlığı oyu. İlçeler içinde itiraz var mı? Var. Maltepe için MHP, Büyükçekmece için AK Parti, Sancaktepe için de CHP. yani CHP niye Sancaktepe'ye itiraz etti, neden tamamını saydırdı? Demek ki orada bir şüphesi var. İtiraz olan oy pusulası sayılır. Bu kadar basit bir iştir. '4 pusulanın 3'ü temiz, biri neden çalındı? gibi işi çarpıtmanın bir anlamı yok. Bu bu kadar basit."

Oyların sayımının ayrı yapıldığını anımsatan Yıldırım, zarf aynı olsa da oyların ay ayrı sayıldığını yineledi.

Dini bayramlarda olduğu gibi milli bayramlarda ve resmi bayramlarda tatil olması, bizim önerimiz, su indirimi bizim önerimiz. Biz yazdık yazıyı ben yazdım, bizzat altında imzam var.

"Bu CHP'nin işi değildir' dedim"

"CHP oyları yeniden saydırsaydı sonuç değişirdi" şeklindeki söylemlere ilişkin ne diyeceği ve 23 Haziran'daki seçimi nasıl değerlendirdiği sorulan CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart seçimlerinde saat 21.00 gibi yaptığı açıklamada, "Kendimizi mecbur hissettik. Anadolu Ajansı diye garabet, rezillik yaşıyoruz. Yüzde 64'te rakibimizi gösteriyor. Bizim girmiş olduğumuz yüzde 22 seviyelerindeki orana göre oranımız şudur." dediğini söyledi.

İmamoğlu, televizyon kanallarının, Anadolu Ajansı'nın verileriyle yaklaşık 1,5 saatin üzerinde hukuksuz yayın yaptığını öne sürerek, şöyle devam etti:

" 'Anadolu Ajansı beni ilgilendirmez' diyor Sayın Yıldırım. Bakanlarıyla görüşüyor. 'Benim bakanlarım, kabinem, herkesle görüşürüm' diye de açıklaması var. Bir başka şey saat 02.20'de benim açıkladığım 29 bin 408 verisi aynen şöyle, girdiğimiz veriler üzerinden 30 bin 86 sandığa göre artık sonucun değişme şansı kalmamıştır. Kalan sayıya göre, onun için 29 bin sayısı vardı. Daha orada girilmemiş 100 civarında sandık söz konusudur. Bu veriler üzerinden söyledik. 1 Nisan'daki veriler burada, birleştirme tutanağı burada. 24 bin 57, ne 29 bini? İşinize geldiği gibi rakamlarla oynamayın. Yalan ifade, yanlış ifade, uydurma ifade hoş bir şey değil. İtiraz etmedik demedim. Bu CHP'nin işi değildir, dedim."

YSK'nın gerekçeye göre karar verdiğini, sayıma göre yapmadığını belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:

"Sayımı yapan kişilerin hukuka aykırı olduğunu söylüyor. YSK'nın kararında çaldılar yok, sayımla ilgili hiçbir şey yok. Sadece ve sadece sandık kurulu üyelerine bakıyor. Daha önce öyle bir tespit yeteneği ortaya koydu ki Sayın Yıldırım veya ekip arkadaşları. Soyadına göre seçmeni tanıdıklarını söylediler, yüzüne bakıp seçmeni tanıdıklarını söylediler. Bunlara hiç kimse inanmaz. 2019'da yapılan bu yenilenen seçim bir demokrasi süreci mücadelesidir. Bu sadece bir yerel seçim değildir, ben seçilmiş belediye başkanıyım. Mazbatasını almış 18 gün görev yapmış seçilmiş belediye başkanıyım. Yenilen bir demokrasi mücadelesidir. Hakkımızı gasbedenler 16 milyonun hakkı, kul hakkı yiyenlere karşı bir demokrasi mücadelesidir. Geçmişte beka sorunu var diyenler, aynı kampanya, nerede aynı kampanya? Beka sorunu var diyenler, bunu kendileri de ifade ettiler, sadece başkalarına mal etmesinler. Bu süreçte hiç beka sorunu yok. Konu İstanbul'a döndü. Yenilen bir yerel seçimdir. Hakkımız yenmiştir, kul hakkı yenmiştir. Ama aynı zamanda derinden bir demokrasi mücadelesidir."

Küçükkaya'nın "İstanbullu bir seçmen olarak ben neden Ekrem İmamoğlu'na 23 Haziran seçimlerinde oy vereyim?" sorusu üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:

"(31 Mart akşamını geçelim) dedi Sayın Yıldırım. Geçemeyiz. 31 Mart akşamı yaşananlar, sonrasındaki süreç ve sonrasındaki YSK süreci çok mühimdir, çarpıcıdır. 31 Mart gecesi dizilimini söylüyorum; AA'nın veri girişi daha sonra Sayın Yıldırım'ın 'Kazandık' demesi, daha sonra İl Başkanının sayı vermesi... Tam o saatlerde bütün İstanbul 'Gönül belediyeciliği kazandı' diye afişlerle donatılıyor. Bu mümkün mü? Bu nasıl bir hazırlık. Biz, tutanaklarımızı sağlam tutmasaydık, tutanaklarımızı alıp merkezimize getirmeseydik, on binlerce insan bu mücadeleyi vermeseydi, o gece bu iş biterdi. Böyle bir kurgu sürecidir çok net. Ama biz mücadelemizi verdik ve gönülden söylüyorum ki o işte görev yapan yüz binlerce insanın hakkı vardır. 

Biliyorlar bunları. Benim AK Parti ilçe başkanı kardeşlerim var. Ben ilçe başkanlığı yaptım. 13 ilçe seçimi yönettim. Maddi hatalar olur, düzeltilir, ardından karar verilirse geçersiz oylar sayılır ama yeniden bir seçimin oylarının sayılması diye bir şey yok, karar yok Mustafa Kemal Paşa'da verilen karar gibi. YSK'nın böyle bir refleksi yok, böyle bir içtihadı yok. Kime göre, neye göre? O bakımdan bu süreç bir kurgudur. 'AA Genel Müdürü ile görüşmedim' demek, bana hiç doğru gelmiyor. Öyle bir şey yok, inanmıyorum en azından, inancımı söylüyorum. Bu süreçte tek bir cümle bile edilmemesi bence sıkıntı yaratır. 'AA yanlış yapmıştır, insanları yanıltmıştır demek' o akşam adına verilmesi gereken cevaptır."

"AA veri akışını niye kesti?" sorusu üzerine İmamoğlu, "İşine gelmediği için. Çok net. Gönül belediyeciliği afişleri İstanbul'da niye yaygınlaştı. Kazanan belli değil. Biz, demokrasi, hak, hukuk, adalet mücadelesi veriyoruz, kul hakkı yiyenlere karşı mücadele veriyoruz. Demokrasi sürecini sıkıntıya uğratanlara karşı mücadele veriyoruz. Aynı zamanda biz, İstanbul mücadelesi veriyoruz. Normalleşme, güler yüzle kucaklaşma, İstanbul'da temiz bir yönetim mücadelesi veriyoruz. Kibirden arınmış, 'Ben bilirim' diyen değil, milleti kucaklayan, milletle düşünen, insanlarla kucaklaşan... Bunun için 23 Haziran'da herkesin oyuna talibiz. 23 Haziran'a kadar biz, AK Parti sürecinde siyaset yapanlara bile halkı hatırlattığımız için AK Partili kardeşlerimden de oy istiyorum." diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi 23 Haziran'da Allah'ın izniyle yüz binlerce insanın katkısıyla güvenli olacaktır ve bizim itiraz etmeye gereğimiz kalmayacaktır.

"Bizim birçok projemiz kopyalanıyor" 

İmamoğlu, "18 günde ne yaptınız anlatır mısınız?" sorusu üzerine, "Yıldırım'ın bir önceki soruda, 'Ekrem Bey'in yalan konuşması' cümlesine müdahale etmememin sebebi programa olan saygımdandır. Bu sürece farklı bir cevap da vermeyeceğim, o da benim aile edebimdendir. Ben yalan konuşmam, Onu ifade edeyim kimseye de böyle bir ithamda bulunmam." ifadelerini kullandı. 

İmamoğlu, öncelikle 23 Haziran sürecine dair verdiği rakamların belgeler üzerinden olduğunu anlatarak, "Algı yaratılıyor. 6 ilçede yapılan. Sandık bölgeleri belli, oluşan fark, 600 bin seçmeni kapsıyor oluşan fark 469. Artısıyla eksisiyle Binali Bey'in adına pozitif fark budur. Esas fark geçersiz oylardandır. Yanlış kampanya yönettiniz. Kampanyada 'ampule bas' şeklinde yaptığınız sloganla oldu. Geçersiz oyların geçersiz sayılması, bizde daha az oldu, sizde daha çok oldu." dedi. 

Bugün geldikleri noktada vadettiklerini tek tek yerine getirdiklerini vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu:

"Bizim birçok projemiz kopyalanıyor. Örnek veriyorum, ulaşım indirimi. Biz açıkladığımızda 'Parayı nereden bulacaksınız?', 'Hesap yapmayı bilmiyorsunuz.' dediler. Kendileri söylediler. Başkaları, 'Kimin parasını kime dağıtıyorsun' dediler. Su indirimi. Doğrudur kendileri de açıklamış olabilir ama biz gündeme getirdik. 25 yıldır yaptıkları, elbette yapacaksınız. 25 yıl bu millet irade gösterdi, tabii ki yapacaksınız. 1994'te seçildiniz Sayın Cumhurbaşkanı o dönem başkan oldu, iyi de bir dönem geçirdiler ama bugün bizim 18 günde yaptıklarımızı kendinize mal etmenin bir anlamı yok. Bunlar bizim önergelerimiz. Dini bayramlarda olduğu gibi milli bayramlarda ve resmi bayramlarda tatil olması, bizim önerimiz, su indirimi bizim önerimiz. Biz yazdık yazıyı ben yazdım, bizzat altında imzam var. Ulaşım indirimi bizim getirdiğimiz... Dolayısıyla biz taahhüt ettik, yerine getirdik. Bence alkışlasalardı daha mantıklı olurdu ama doğru bir şeye kopya da çekseler, eşlik de etmeleri... Zaten de öyle olmaları doğru hep beraber evet diyeceğiz." 

Bu sırada Yıldırım'ın, '"Yazıyı yazdığınızda Ankara'da mıydınız, İstanbul'da mı?" sorusunu yöneltmesi üzerine araya giren Küçükkaya, "Karşılıklı diyalog yapmayınız. İstirham edeceğim kuralımıza aykırı." dedi.

İmamoğlu, İBB'de verilerin kopyalanmasının hatırlatılması üzerine, "Bu bir veri yedekleme işlemidir. Veri yedeklemek için de veri kopyalaması yapılır ve yedeklenir." dedi.

"Bizim itiraz etmeye gereğimiz kalmayacaktır"

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu da Küçükkaya'nın "23 Haziran'da seçim sonucunda siz ya da rakibiniz kazanırsa seçim sonucunu kabul edecek misiniz? Veri kopyalamayla ilgili de sözünüz olursa söyleyebilirsiniz." sorusu ve değerlendirmesi üzerine şunları kaydetti:

"Elbetteki seçimlere itiraz haktır. Bu hakkı kimsenin yok sayma şansı yoktur. Bizim böyle haddimiz de yok zaten. Haktır. Ama uydurma gerekçelerle itiraz yapmayız biz. Gerçekten gerekçe varsa elimizde, yani imzalı tutanaklar üzerinden bir sıkıntı görüyorsak elbette ki itiraz hakkımızı kullanırız. Dolayısıyla bizim sürece dair hep eleştirdiklerimiz bunlardı. Algı diye tarif edilen şey ve özellikle itiraz sürecinde algı diye tarif edilen şey, çok net aslında karşı tarafın yaptığı bir uygulama."

İmamoğlu, "Niye?' derseniz, 'Çaldılar.' Bakın bu soru cevaplanmadı. 'Kim?' diyorum. Yine cevaplanmadı. 'Bilmiyorum' olmaz. Yani bu binlerce defa tekrar edildi." diyerek, eleştirilerde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ uygulamalarını, nasıl olduğunu ben bilmem. Ben anlamam o işten. Ben hiç bilmem, görmem, hiç öyle bir tecrübem yok ama şunu net söyleyeyim, veri kopyalama işiyle ilgili bir örnek vereyim size. Veri kopyalama işlemi tam da o gerekçeler yazılırken Bakanlıkların dışına çıkarılmamasıyla ilgili kanun net iken, engelli, kısıtlı, zihinsel engelli, cezaevindeki kayıtlı seçmenlerin listelerinin AK Partiye verilmesidir. Örnek arıyorlarsa kişisel bilgilerin, verilerin nasıl kopyalandığıyla ilgili, nasıl kullanıldığıyla ilgili örnek veriyorum. Dolayısıyla bizim yaptığımız işlem çok masum bir işlemdir. Çok net. Ben eminim ki Sayın Yıldırım en az benim kadar bunu biliyor, masumiyetini. Ki o gün söyledikleri sözün ekine şunu söylemiştir, 'Belediye başkanı önce halkın önceliklerine baksın.' bunu demiştir. Bu kadar. Başka bir cümlesi yoktur. Bunun da altını çizmek isterim. Şunu ifade edeyim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi 23 Haziran'da Allah'ın izniyle yüz binlerce insanın katkısıyla güvenli olacaktır ve bizim itiraz etmeye gereğimiz kalmayacaktır."

Kaynak: AA
Editör: AA

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam