SON DAKİKA
reklam
reklam

Süper Güç Türkiye

Eklenme Tarihi: 22 Şubat 2020, Cumartesi - 10:24   Okunma Sayısı: 237625
Mardinli İş insanı Uğur Akkuş’un iş hayatındaki tecrübelerini anlattığı “Süper Güç Türkiye” adlı kitabı raflardaki yerini alırken, kitap özellikle genç kuşak tarafından çok beğenildi.

Ekonomi ve iş dünyası literatürüne yeni kavram ve iş modelleri kazandıran iş insanı Uğur Akkuş’un kitabı ilk haftada satış rekoru kırdı. Türkiye’ye 3,5 milyar dolarlık yatırım yapılmasına öncülük ve aracılık eden iş insanı Uğur Akkuş’un iş hayatındaki tecrübelerini anlattığı “Süper Güç Türkiye” adlı kitabı raflardaki yerini aldı. Akkuş; Mardin, İstanbul, Londra, Paris, Berlin, New York, Los Angeles ve Körfez ülkeleri ekseninde şekillenip bütün dünyaya yayılan ticari faaliyetlerini bu kitapta anlatıyor. Uğur Akkuş’un “Süper Güç Türkiye” isimli kitabını geleceğe sağlam adım atmayı arzulayan her bir genç söylem olarak sahiplendiği kitap, ilk haftada satış rekoru kırdı. Avrupa ve Amerika’da yaptığı ticari faaliyetler sonucu 22 yaşında milyon dolarlar kazanan iş insanı Uğur Akkuş, kitabıyla ilgili; “Uzun süredir üzerinde çalıştığım bir projeydi ve nihayet artık bu ay raflardaki yerini aldı. Kendi hayat hikayem ve iş tecrübelerimi anlattığım, tek solukta okunabilecek bir ‘motivasyon kitabı’ olan Süper Güç Türkiye’de ülkemizin ne kadar güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu, gençlerin umutlarını yitirmeden ülkelerine ve kendilerine güvenerek her zorluğu yenebileceklerini yazdım” diye konuştu. Türkiye’nin Anadolu’nun bereketi ile mayalanmış, geçmişten aldığı büyük birikimi geleceğe taşıyan, her açıdan eşsiz avantajlara sahip, dünya barışı için vazgeçilmez bir ülke olduğunu belirten Uğur Akkuş; “Ticari açıdan da eşsiz bir konuma sahip olan Türkiye adeta dünya ticaretinin merkezi hükmünde. Bu topraklarda ticaret yapanlar her zaman kazanmışlar” dedi. Akkuş’un kitabında “Jeoticaret”, “Platform ticareti”, “Ticaretin zindanı”, “Ekonomik aşılama” gibi ilk kez kullanılan terimler ekonomi ve iş dünyası literatürüne kazandırılıyor. Kitabın gelirini yardım derneklere bağışlayacaklarının altını çizen iş adamı Uğur Akkuş ''Şu anda dört tane kuruluş var kendi aramızda düşündüğümüz. Henüz onlarla bir anlaşma yapmadık ama planladığımız o. Bunlar Darülaceze, Darülşafaka, Parıltı Derneği ve Türk İslam Eserleri Müzesi'ne bağış yapmayı düşünüyoruz. Kitaptan gelen tüm geliri bağışlayacağız'' dedi.

 

Kitap beyin göçünün önüne geçecek

Gençlere anlatmak istediği her şeyi kitabında kaleme aldığını söyleyen iş insanı Uğur Akkuş, ''Sağ olsunlar gençler kitaba sahip çıkmışlar. Zaten e-mail de atıyorlar. Böyle bir projenin içerisinde olmak, ilk başta beni çok ürküttü. Bu kitabı yazmamın en büyük nedeni İstanbul Üniversitesi'nde vermiş olduğum konferans. İstanbul Üniversitesi Genç Girişimciler ile alakalı bir konferans düzenlemeye karar vermiş ve beni davet ettiler. 45 dakikalık bir konferanstı. Ama bir buçuk saat sürdü ve bir tane öğrenci dışarı çıkmadı. beni büyülenmiş bir şekilde izlediler. Konferans bittikten sonra herkes etrafıma dolandı. 'Gerçekten olur mu?' diye sormaya başladılar. Sonra o gençlerden bana projeler gelmeye başladı. Kimi bir şirket kurmuş. Kimi bir oyun portalı kurmak istiyor. Baktım ki, gerçekten gençlerin bir motivasyona ihtiyacı var, özellikte beyin göçünün öne geçecek. Bizim çok dahi gençlerimiz var. Çoğu Amerika'ya, Almanya'ya gidiyorlar. Onları anlayan yok. ben onların önünü açayım diye düşündüm. Onların anlayacağı dilde bir kitap yazayım, o kitapla birlikte motive olurlar diye düşündüm. Hem ülkeleri için bir şeyler yaparlar, hem kendileri için bir şeyler yaparlar ve karamsarlıktan çıkarlar diye düşündüm. Gençler de buna sahip çıktı. Daha çok ta sahip çıkacaklar. Bundan sonraki süreçte de bu gençlerin çok küçük mikro projelerine bir yatırımcı olarak destek olmaya çalışacağım.'' dedi.

 

 

Yeni nesi iş insanı

 

Kendisinin bir yazar olmadığı, genç bir iş adamı olduğunu söyleyen Akkuş ''Kendimi yeni nesil genç iş adamı olarak tanımlıyorum. Çünkü yeni nesil iş adamları, eski nesil iş adamlarından çok farklı.
Bunu söylememin en büyük nedeni, devamlı bana herkesin 'Ne iş yapıyorsun?' diye sorması. Bir türlü beni anlayamaması. Çünkü bizim jenerasyonumuzun yaptığı işle ve bundan sonraki jenerasyonun yaptığı işleri henüz daha anlayamadık. Daha önceki jenerasyonlar anlayamadı. Gördüğümüz gibi özellikle 20-25 yaş altı gençler, farklı farklı mecralarda, farklı işler yapıyorlar' dedi.

 

 

Türkiye bölgenin süper gücü

 

Bu kitabı özellikle 25 yaş altı gençler için yazdığının altını çizen iş insanı Uğur Akkuş, ''Süper Güç Türkiye söylemine gönülden inanıyorum. Türkiye'nin bütün bu bölgemizin süper gücü olduğuna inanıyorum ve bunun altında bir çok şeylerin olduğunu, yani neden Türkiye bölgenin süper gücü? Neden Türkiye 10 yıl sonra, 20 yıl sonra ekonomik açıdan bizim hayal ettiğimiz yerlere gelecektiri, ciddi terimlerle, ciddi ekonomik terimlerle doldurmaya çalıştım. Nitekim kitap çıktıktan 2 hafta sonra, özellikle 25 yaş altı gençler kitaba sahip çıktı. Kitabımız şuanda bestseller (en çok satan kitap) Mağazalarda da, kitap evlerinde de yok sattı. İlk baskı bitti. Yüz bini geçeceğimizi düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

 

Dünyanın merkezinde bir Türkiye var

 

Kitapta anlattığı konunun aslında, tamamen ekonomi ve yeni ekonomik modeller olduğuna vurgu yapan Akkuş, ''Türkiye'nin özellikle iki önemli konusuna değindim. Ülkemizin çocukluktan beri bize anlatılan jeopolitik konumu, ben bunu jeo ticaret ile tanımladım. Türkiye'nin uzun tarihlerden bu yana gelen tarihi geçmişi ve tarih tekerrür eder durumu. Çocukluğumuzda hep bu ikisi anlatıldı. Türkiye dünyanın merkezinde bir ülke. Zaten kapağı da ben tasarladım. Dünyanın merkezinde bir Türkiye var. Bu merkezin içerisinde bir İstanbul var. İstanbul'da Şehzadebaşı'nda Romalıların dikmiş olduğu 'Milyon Taşı' var. Bu taş dünyanın merkezi olarak dikilmiş. Dünya artık 1990'dan sonra internetin bulunumu ile küreselleşti. Küreselleşmiş dünyada paylaşım çok ciddi bir şekilde arttı. Dünyada 8 milyar insan var. Artık herkes birbiriyle connect. Artık herkesin cebinde bir android var. Artık herkesin cebinde telefon var. Bu telefonla herkes, her şeye ulaşabiliyor. Bu paylaşımın hızlı olması, dünyayı tek bir ülke haline getiriyor ve küresel bir yapıya sokuyor. Küresellikle beraber lokasyon çok önemli. Bu kürsel dünyanın merkezinde neresi var? Türkiye var. Türkiye'nin etrafındaki komşu ülkeler Müslüman. Müslüman nüfusu ortalama 1 buçuk milyar civarında olduğu düşünülüyor. Ve bu nüfusun önünde modernliği ve çağdaşlığı almış bir Türkiye var. Bunlar için bir örnek ve bunu son 20 yılda gördük. Bu nüansları gençlere aktarmak istedim. Kitapta da ticari aşılama diye bir terim kullandım. Aslında hepimiz birbirimize bir şeyler aşılıyoruz. Ticarette, ekonomi de bir aşılamadır. Biz karamsarlıktan değil de, sorunlardan değil de, problemlerden değil de, pozitiflikten, birbirimize ticari aşılamaktan, birbirimize örnek olmaktan beslenip, bir yerlere gelebileceğimizi anlatmak istedim. Küresel dünyanın en önemli ihtiyacı olan şeyin barış olduğunu ve barışın da teminatının da gerçekten Türkiye olduğunu dile getirmeye çalıştım'' dedi.

 

Ticaretin zindanı

 

Kitabında, Türkiye'nın son kırk yılını anlattığına dikkat çeken iş insanı Uğur Akkuş, ''Benim 1980'den sonraki hikayem Mardin'de başlıyor. Türkiye'nin 40 yılını anlattım. Aslında kendimi anlattım. Hiç bir siyasi söyleme girmedim. Ben iş yaparken, ticaret yaparken ne yaşamışsam onu anlatmaya çalıştım. Tüm dünyanın değişimini, tüm dünyanın ekonomik olarak da ne kadar hızlı değiştiğini ve değiş-tokuşun ne kadar hızlı olduğunu anlatmaya çalıştım. Ticaretin Zindanı konusuna gelince. Evet ticaretin bir zindanı vardır. Ben ticaretin zindanının zihnimizde olduğunu düşünüyorum. Çünkü bize çocukluktan beri, özellikle de benim bölgemde, ben Mardin'den geldiğim için orasını Ortadoğu olarak kabul ediyorum. Hep 'Yapamazsın, başaramazsın, edemezsin, böyle olmaz'' Bir oyun var ve siz o oyundan farklı bir şey yapmak istiyorsunuz. 21 yaşındaki çocuk geliyor benim ofisime, 'Abi ben ayda 40 bin dolar kazanıyorum' diyor. Nasıl? 'Ben youtuber'ım' diyor. 'Ben bir video koyuyorum, 20 milyon izleniyor. Youtube bana paramı veriyor' diyor. Şimdi ben onu anlıyorum. Ama evde dedesi anlamıyor. Amcası onu anlamaz. Çünkü o oyunun kuralını değiştirmiş. Bunun için bir şirket kursa, yanına bir kaç arkadaş alsa, bunun için bir ekipman kursa, otomatikman bir youtube şirketi olacaktı. O yüzden 'Ticaretin Zindanı' aslında fikirler ve oyunun kuralını devam ettirmek: Yani yeniliğe açık olmamak, yeniliğin önünde set kurmak, ben bunu zindan olarak gördüm. Ben bunu ticaret yaparken yaşadım ve bunu dile getirdim'' diye konuştu.

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam