SON DAKİKA
reklam
reklam

Parlak bir istikbalin güneşi

Eklenme Tarihi: 19 Mayıs 2020, Salı - 11:10   Okunma Sayısı: 133669
Bir ulusun yeniden doğuşunun başlangıcı olarak kabul edilen 19 Mayıs 1919 aynı zamanda o milletin daimi ve ebedi istikbali gençler için de ilham kaynağı olmuştur.

 

Koronavirüs nedeniyle bu yıl 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dijital ortamlarda kutlanacak. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı tarih olan 19 Mayıs, önceki yılların aksine bu yıl çok farklı bir şekilde ama yine aynı heyecan ve aynı coşkuyla kutlanacak. 19 Mayıs, parlak bir istikbalin başlangıcı, gençlik ise milletin daimi ve ebedi istikbalidir. Bu iki önemli olgunun aynı gün içinde Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmasının anlam ve manası çok büyüktür. Bu derin anlam ve mananın altında, çok büyük zorluklar ve fedakarlıklarla kurulan bir istikbalin, yine o istikbalin evlatları tarafından korunabilmesinin en temel yollarından birinin sağlam bir irade ve kuvvetli bir bilekten geçtiğinin yatmasıdır.  Türk gençliği, 19 Mayıs'ın manevi ve ahlaki varlığından alacağı ilhamla, bu istikbalin yılmaz bekçileri olacaktır. Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün olarak kabul edilen 19 Mayıs 1919, parlak bir istikbalin Türk ulusunun üzerine doğduğu güneş olmuştur.

Bu anlamı günün öncesi ve sonrasında yaşananları, 19 Mayıs 1919 tarihinin Milli Mücadele üzerindeki etkisini sizler için derledik.

İlk 19 Mayıs bayramı

Türk ulusu istikbaline kavuştuktan 13 yıl sonra bir gün Dolmabahçe'de Atatürk yanındakilere sorar. 'Bugün günlerden ne?' Tarih 19 Mayıs'tır. Ancak hiç kimsenin aklına o tarihte Mustafa Kemal'in Samsun'a çıktığı gelmez.  Çünkü Atatürk Nutuk'ta Mayıs'ının 19. günü Samsun'a çıktığını ifade etmiş ancak herhangi bir özel anlam atfedilmişti. Ardından dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın günün önemini hatırlamasıyla, o güne özel bir bayram kutlamasına karar verilir. Ertesi sene 19 Mayıs'ta Şükrü Kaya'nın tertibiyle ilk 19 Mayıs Bayramı kutlanır.

İlk Spor Bayramı

Ülkemizde ilk Spor Bayramı 1916'da dönemin Maarif Nezareti Müfettişi olan Selim Sırrı Tarcan'ın kişisel gayretleriyle 'idman Bayramı' adıyla Kadıköy'deki İttihad Spor Kulübü'nün çayırında kutlanmıştır. Hatta marş olarak da İsveç'in Tre Trallade Jantor adlı şarkısı seçilmiş, daha sonra bu şarkı Ali Ulvi Elöve'nin yeniden uyarlanmasıyla 'Dağ başını duman almış' marşına dönüşmüştür.

1928'de 10-11 Mayıs tarihlerinde kutlanan Spor Bayramı, 1935 yılında 24 Mayıs  günü idman Şenlikleri 'Atatürk Günü' olarak kutlandı. 1937 yılında ise 19 Mayıs'ın bayram yapılması ile Spor Bayramı birleştirilmiş, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmiştir.

 

Neden Samsun seçildi

Sultan Vahideddin, Mustafa Kemal Paşa'yı Samsun ve havalisinde çıkan karışıklıklara son vermesi ve dolayısıyla da Mondros Mütarekesi'ne dayanarak işgal güçlerinin Samsun'u ve o bölgedeki daha başka yerleri işgal etmelerini önlemesi için görevlendirdi. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları İstanbul'dan çıkış yapabilmeleri için İngiliz İşgal Komutanlığı'ndan vize almaları gerekiyordu. Boğazlar İngiliz Donanması kontrolü altındaydı ve Karadeniz'e çıkacak olan tüm deniz vasıtalarının vize alması mecburiyeti bulunuyordu. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Padişah mühürlü görev belgeleri ile bu vizeyi aldılar. Karadeniz Ordusu Başkumandanı General Milne, Mustafa Kemal'in Samsun'a gidişi ile ilgili şüpheye düşer ve Harbiye Nezareti'ne bir nota gönderip böylesi bir heyetin Samsun'a gönderilmesine neden lüzum görüldüğünü sorar. Verilen cevaplardan tatmin olmayınca da Mustafa Kemal ve arkadaşlarının İstanbul'a çağrılmasını ister. Genelkurmay Başkanı Cevad ve İkinci Başkan Kazım Paşaların İngilizleri oyalayarak zaman kazanırlar. 

Dümeni yok Pusulası bozuk

Yıllarca ders kitaplarında Bandırma Vapuru'nun pusulası olmadığı, dümeninin bozuk olduğu ve paraketesinin ise kırık olduğu yazıldı. Ancak yapılan son araştırmalar, ortaya çıkartılan belgeler ve Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Bey ile ikinci kaptanı Üsküdarlı Tahsin Bey'in anıları durumun hiçte öyle olmadığını gösterdi. Bandırma Vapuru'nun pusulası vardı, dümeni bozuk değildi ve  paraketesi sağlamdı. Bu görev için teşkilatın en iyi gemisi seçilirken, Karadeniz'i çok iyi bilen İsmail Hakkı Bey özellikle kaptan olarak görevlendirilmişti. İngilizlerden alınan vize belgeleri, o gün vapurda 79 yolcu, altı at ve bir otomobil bulunduğunu gösteriyor. Listeye göre vapurda Mustafa Kemal ve heyeti 23 kişi, Üçüncü Ordu Kumandanı Refet Bele ile astsubay ve erler 27 kişi, vapur mürettebatı 24 kişi ve beş de sivil bulunuyordu.

 

Samsun'da kimler karşıladı

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a vardılar. Mustafa Kemal Paşa’yı Samsun’da ilk karşılayan Kurmay Binbaşı Mahmut Ekrem oldu. Kendisi sandalla gemiye yanaştı ve yolcuları asker selamı ile karşıladı. İskelede bekleyen Türk müfrezesinin silahlarına işgal kuvvetlerince el konulduğu için silahsız bir şekilde iskelenin iki tarafına sıralanmış bir şekilde Paşa'yı selamladılar. Mustafa Kemal Paşa Samsun'da ilk olarak Mantika Palas Oteli’ne yerleşti. Otelin balkonuna 9. Ordu Müfettişliğinin bayrağı asıldı. Karargah olarak ise Karadeniz Oteli seçildi. İlk olarak asayiş konuları konuşuldu. Mustafa Kemal Paşa; Ankara, Kastamonu, Sivas, Erzurum, Trabzon, Van, Elazığ, Erzincan ve Diyarbakır Valiliklerinden, Erzincan Müstakil Mutasarrıflığından, Erzurum’daki 15. Kolordu ve Ankara’daki 20. Kolordu Kumandanlıklarından rapor göndermelerini istedi. Böylece Kurtuluş Savaşı'nın ilk adımları atılmış oldu.

 

Bandırma vapuru artık bir müze

Bandırma Vapuru Müzesi, Samsun'un Canik ilçesinde 18 Mayıs 2003 tarihinde orijinal Bandırma Vapurunun boyutlarına sadık kalınarak tekrar inşa edilmesi oluşturuldu. Müze alanında Kurtuluş Savaşı'nı ve genelgeleri betimleyen on kabartmadan oluşan Milli Mücadele Panoraması ile Türkiye'nin yedi bölgesini temsil eden yedi figürlü Millî Kurtuluş Anıtı yer almaktadır. Milli Mücadele Parkı adı verilen açık hava müzesine eklenen İzmir'in kurtuluşunu betimleyen üç yüz parçadan oluşan ve 70 m2'lik alana yayılan seramik kabartma duvarı Türkiye'nin en uzun kabartmalarıdır. Samsun ve ilçelerinden Kurtuluş Savaşı'na katılıp şehit düşen bin 200 kişinin isimlerinin yer aldığı Şehitler Yazıtı yenilemeler sırasında eklendi. Müze tefriş ve yatak odası, sergi salonu, kaptan köşkü, kaptan kamarası ve mutfak olmak üzere altı bölümden oluşmaktadır. Tefriş salonunda aralarında Mustafa Kemal Paşa'nın da olduğu  beş balmumu heykel bulunmakta. Vapurda ayrıca 1870'li yıllarda imal edilen gemici saati, telefon, yangın tüpü, ölçüm saati, Mustafa Kemal Paşa'ya ait orijinal bir radyo, koleksiyon fotoğrafları, orijinal beylik silahı ve el yazısıyla yazdığı kongre kararnamelerinden nüshalar yer almakta.

 

Havza Mitingi

Milli Mücadelenin ilk mitingi olarak kabul edilen 30 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın isteğiyle ve onun önderliğinde Havza Belediye binası önünde bir miting düzenlendi. Bu mitingde eşraftan Fuad Bey İzmir’i işgal eden düşmanın Samsun ve Havza’yı da işgal edebileceğini, bunu engellemek ve İzmir’i kurtarmak için silahlanmanın gerekliliğini söyledi. 6 Haziran'da Havza’da ikinci miting düzenlendi. Bu mitingde Havza halkının yakından tanıdığı ve saygı duyduğu Sıtkı Hoca, tek çarenin silahlanmak olduğunu, ardından da yurdu işgal eden düşmanının temizlenmesi gerektiğini anlattı. Böylece Kurtuluş Savaşı için ilk fitil ateşlenmiş oldu.

 

Kongreler ve TBMM

Mustafa Kemal, daha sonra Havza'dan yola çıkarak sırasıyla Amasya, Erzurum ve Sivas Kongrelerini tamamladı. 19 Mayıs 1919 günü yanan meşaleyi Anadolu'nun şehirlerine taşıdı. Kongrelere katılanlar bu ateşi daha da büyüterek Milli Mücadeleye dönüştürdüler. Bu nedenle 19 Mayıs 1919 tarihi bir ulusun ilk kükreyişi olmuştur. Mustafa Kemal, Kongreleri tamamlayıp, Kayseri üzerinden 27 Aralık  1919'da  Ankara'ya ulaşmış  ve Anadolu'dan gelen halkın temsilcileriyle 23 Nisan 1920'de TBMM'ni  açmıştır. 7 Haziran 1920’de çıkarılan bir yasa ile Osmanlı Devleti ile yapılan her çeşit sözleşmeler, antlaşmalar, ayrıcalıklar, gizli her türlü antlaşmalar 16 Mart 1920’den başlanarak yapılmamış sayıldı. Böylece bütün yabancı devletler Ankara ile ilişki kurmak ve anlaşmak zorunda bırakıldı. Bu da Milli Mücadelenin kazanılmasında çok önemli bir mihenk taşı olmuştur.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam