Ülkemizde dahil olmak üzere pek çok uluslar arası takım borçları yüzünden bir türlü 'Dünya Kulübü' olma hayallerini bir başka bahara erteliyor. Futbol bilgisi olmayan iş adamlarının kötü yönetimi, plansız ve dengesiz transferler, teknik direktörlere olan güvensizlik ve daha bir çok sebep bugün kulüplerin en büyük sorunu. Ancak Almanya Ligi Bundesliga'da mücadele eden ve ülkemizde de binlerce taraftarı olan Bayern Münih, sadece elde ettiği şampiyonluklarla değil, örnek kulüp yönetimiyle gerçek bir dünya kulübü. Hansi Flick'in ekibi üst üste 8. toplamda da 30. şampiyonluğuna ulaştı. Bayern Münih özelliklede çok zengin Arap iş adamlarınca satın alınan kulüplerin yarattığı haksız rekabet ortamında hiçbir kişiye ve kuruma bağımlı olmadan varlığını tamamıyla kendi olanakları ile sürdüren, sadece Almanya’nın, ya da Avrupa'nın değil, dünyanın örnek alması gereken kulübü. Her dönemde dünyanın en iyi yönetilen kulübü olan Bayern Münih, her yıl rekorlarına bir yenisini ekliyor.
MTV'den Bayern'e uzanan kuruluş
1900 yılında Münih’te MTV 1879 München adıyla bir kulüp kuruldu. Ancak bir süre sonra anlaşmazlığa düşen 11 futbolcu, Franz John başkanlığında Bayern Münih kulübünü kurdular. 1906 yılında yine bir Münih kulübü olan Münchener SC ile birleşme kararı aldılar. Kulübün adı “FC Bayern FA im SC München” yani SC Münih içinde FC Bayern futbol şubesi anlamına geliyordu. Birinci Dünya savaşı’ndan sonra SC Münih kulübü ile uyuşmazlık baş gösterince FC Bayern, SC Münih’ten ayrılarak “TSV Jahn München” kulübü ile birleşti. Ancak kulübün futbol şubesi maçlara yine FC Bayern adı ile çıkmaya devam etti. 1923’te Bayern uyuşmazlıklar nedeniyle kulüpten ayrılarak FC Bayern München adı altında kendi başına bir kulüp olarak yoluna devam etmeye karar verdi. 1926 ve 1928 yıllarında Güney Almanya şampiyonu olan Bayern Münih, 1932 yılında da ilk Almanya şampiyonluğunu kazandı.
Futbolsuz yıllar başlıyor
Nasyonel Sosyalist Parti'nin başa gelmesiyle Bayern Münih’in parlak dönemi de sona erdi. Yahudi olan Bayern Münih Başkanı Kurt Landauer ve Yahudi teknik direktör Richard Dombi Nazilerin baskısı ile istifa ederek kulüpten ayrıldılar. İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile birlikte Bayern Münih kulübünün tüm üyeleri askere çağrıldı. Futbolsuz günler başlamıştı. Savaşın etkisi o kadar hissedildi ki, Bundesliga ancak 1963-1964 sezonu yeniden kurulabildi. İlk yıl 2. Bundesliga’da oynayan Bayern Münih bir sezon sonra yeniden Bundesliga’ya çıktı. Bu yükseliş, dünya futbol tarihine geçecek bir başarı yolunda atılmış ilk adım olacaktı.
Bayern Münih şirketleşiyor
2002 yılında 25 Milyon euro sermaye ile Bayern Münih AG kuruldu. Şirketin amacı, profesyonel futbol dünyasında daha iyi gelirler elde etmek ve Bayern Münih kulübüne yeni bir stadyum kazandırmaktı. Futbol şubesi AG'ye devredilirken diğer branşlar Bayern Münih kulübü bünyesinde devam etti. Şirketleşmenin ilk adımı olarak Adidas Bayern Münih AG’nin yüzde 10 hissesini satın aldı. Futbol takımının işletmesinin yanı sıra şirket, Allianz Arena Stadyum A.Ş. şirketini kurarak bu stadı ezeli rakibi 1860 Münih kulübü ile ortaklaşa inşa etti. Daha sonra Bayern, stat hisselerin tamamını alarak Allianz Arena’nın tek sahibi oldu. Bayern Münih’in o zamanki Başkanı Beckenbauer'in “1860 Münih bizim en büyük ezeli rakibimiz ama onların yaşaması ve bizimle rekabet edebilir durumda olması gerekiyor” sözleri, Bayern Münih'in ne kadar büyük düşünen bir kulüp olduğunu gösterdi.
Kar ile kapatılan bir sezon
Bayern Münih’te, efsane futbolcu ve efsane başkan Franz Beckenbauer, 2009 yılının Kasım ayında başkanlık görevini menajer Uli Hoeness’e devretti. Bu genel kurulda ortaya çıkan bilançoda Bayern Münih AG 2008-2009 yılında 268,7 milyon euro ciro gerçekleştirdi. Allianz Arena stat işletmesinin cirosu ile birlikte bu rakam 303,8 milyon euroya yükseliyor. Vergi kesintilerinin ardından Bayern Münih’in adı geçen sezonu 2,5 milyon euro kar ile kapattığı görüldü. Dünyada ve ülkemizde pek çok kulüp borç batağından kurtulmazken, başkanlık koltuğuna oturanlar ise gitmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bayern'de ise karla kapattığı bir sezonda başkanlığı kendi isteği ile devrediyor. Bayern Münih şu an Avrupa’daki büyük kulüpler içinde mali durumu en iyi ve borcu olmayan tek kulüp konumunda.
Başarının sırrı liyakatte
Bayern Münih kulübünün hem sportif alanda, hem de mali konumda başarılı olmasının sebebi, kulüp yönetimindeki kişilerin liyakat sahibi kişilerden seçilmesinde yatıyor. Kulüp uzun yıllar boyunca kendi bünyesinden yetiştirdiği futbol adamları tarafından yönetiliyor. Alman futbolunun efsane isimleri Franz Beckenbauer, Karl-Heinz Rummenigge ve Uli Höness, başarılı futbolculuklarını, Bayern'in başında başkan olarak da süslediler. Kulübü ve kulübe ait şirketi futbolu çok iyi bilen, bunun yanında dünyadaki gelişmelere açık belli kültürleri olan insanlar yönetince tabii ki hem sportif hem de mali başarı kendiliğinden geliyor. Bu üç futbol adamı ve onların kurdukları liyakat sahibi ekipler Bayern'in başarısının temelini oluşturuyor.
Mütevazi ama etkili transferler
Bayern Münih’in transfer politikası hiçbir zaman M.United, Barcelona, Juventus, Paris Saint German, Chelsea ya da Real Madrid gibi kulüplerin yaptığı gibi astronomik transferle kadro kurmak olmadı. Arada Ribery (25 milyon), Gomez (30 milyon) veya Robben (24 milyon)gibi yüksek transfer bedelli oyuncular ise bir süre sonra daha büyük kar ile satıldı. Bayern Münih'in rakipleri yüksek bütçeli transferlerle rüya takımlar kura dursun, Alman ekibi her zaman alt yapısına büyük önem verdi. Her sezon kendi genç takımından yetiştirdiği bir çok ismi dünya futboluna kazandıran Bayern, adeta bir futbolcu fabrikası. Müller, Badstuber, Contento ve Alaba, Lahm, Schweinsteiger, Lell ve Kroos, Bayern’in alt yapısında yetişip şu an kadroda ve milli takımda oynayan isimlerin başında geliyorlar.
Beckenbauer gerçeği
Dünyada çok az futbolcu bir kulüple, Franz Beckenbauer'in Bayern Münih'le özdeşleştiği kadar birlikte anılmıştır. Beckenbauer, futbolcu olarak Bayern Münih'in Bundesliga'da oynamasından başlayarak sonra hoca ve en son da başkan olarak kulüp tarihinin en önemli ismidir. Bayern'in geçici başarılar dışında kurumsal bir kimlik kazanmasında ve bunun da başarı olarak süreklilik göstermesinde çok özel bir yeri vardır. Beckenbauer 12 yılda, 396 kez Bayern Münih forması giydi. Alman Milli Takım formasıyla 1974'te takım kaptanı, 1990'da teknik direktör olarak dünya kupasını kazanan ilk ve tek kişi oldu. 15 yıl Kulüp Başkanlığı da yapan Beckenbaur, bir gün İmparator I. Fanz'ın büstünün yanında fotoğraf çektirince, isminin de Franz olmasından dolayısıyla kendisine Kayzer yani İmparator denmeye başlandı. Dünyanın bugüne kadar gelmiş en iyi liberosu olarak görülen Beckenbauer, Bayern Münih'e hayatını adadı. Futbolculuk ve teknik adamlık görevlerini başarıyla yaptıktan sonra başkanlığa kadar yükseldi. Alman futbol adamı sayesinde Bayern Münih, sadece Almanya'ın değil, dünyanın en iyi kulübü oldu.
Kaynak: ÖZEL HABEREditör: MURAT İLTER