SON DAKİKA
reklam
reklam

Uzun yıllar aynı şıklık

Eklenme Tarihi: 12 Ağustos 2020, Çarşamba - 09:59   Okunma Sayısı: 131539
Yazın keyfini çıkarttığımız şu günlerde sevdiklerinizle birlikte huzurlu anlar paylaşabileceğiniz bahçe, balkon ve terasları yenilemek için en ideal dönem.

Bahçe mobilyası ve dış mekan tasarımcılığı son yıllarda büyük aşama kaydetti. Bahçe mobilyası için dış ortam koşullarına dayanıklı ve uzun ömürlü ürünler seçildiğinde, günün yorgunluğunu ve stresini atabilmeniz mümkündür. Yaza 'Merhaba' dediğimiz bu günler aynı zamanda açık havanın tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, kendinizi dinleyebileceğiniz, günün yorgunluğunu ve stresini atabileceğiniz ve sevdiklerinizle birlikte huzurlu anlar paylaşabileceğiniz bahçe, balkon ve terasları yenilemek için en ideal dönem. Samantır, teak ağacı, sentetik rattan, bambu ve alüminyum malzemeler bahçe ürünlerinde en sıklıkla tercih edilen malzemelerin başında gelir. Her bir malzemenin kendine has tercih edilme sebepleri vardır. Uzun yıllar aynı şıklık ve konfor için dış ortama dayanıklı ürünler tercih edilmelidir.Öncelikle bahçe mobilyası seçerken dış ortam koşullarına dayanıklı ve uzun ömürlü bir ürün seçildiğinden emin olunması gerekiyor. Bahçe mobilyalarının kısa sürede deformasyona uğramaması, uzun yıllar boyunca formunu ve fonksiyonelliğini kaybetmeden kullanılabilmesi için seçilen mobilyaları oluşturan bütün materyallerin özel olarak dış mekan için tasarlanmış dayanıklı ve kaliteli malzemelerden üretilmesi ve her türlü hava koşullarına uygun olması büyük önem taşıyor.

 

Teak ağacı tercih etmeye özen gösterin

 

Doğadaki en sert ağaçlardan biri olan ve içeriğinde doğal olarak bulunan yağıyla birlikte en zorlu hava şartlarında bile yıpranmayan teak ağacı, bahçe mobilyaları için biçilmiş kaftan özelliği taşır. Çoğunlukla Endonezya’da üretilen teak ağacından imal edilmiş bahçe mobilyaları seçiminde bu ürünlerin devlet lisanslı ormanlardan kesildiğinden ve gerçek A kalite ağaçların kullanıldığından emin olunması gerekli. Doğada nadir bulunan ve değerli bir ağaç olan teak ağacından yapılan bir bahçe mobilyası ürünü seçerken aynı zamanda üründe kullanılan ağacın yaşı ve mobilyanın yapım şekli de dikkat edilmesi gereken diğer hususlar arasında. Uygun fırınlama yöntemleriyle kurutulan ve doğru makinalarla işlenen teak ağacı, en kaliteli bahçe mobilyalarına hayat verirken çok uzun yıllar yıpranma olmadan kullanılabiliyor. Açık havada doğal bir görünüm elde etmek isteyen bahçe tutkunları da tercihlerini teak ağacından yana kullanıyor. Zorlu hava koşullarına karşı yüksek direnç gösterebilen ve bakımı oldukça kolay olan sentetik rattan ve bambu malzemeden üretilen bir bahçe mobilyası tercih edilirken malzemenin iyi kalitede olduğundan ve doğru işlendiğinden emin olunmalı. Örgü detayları oluşturulurken uç bitimlerinin iyi gizlenmiş olması ve örgülerin gergin ve düzgün bir yapıda tamamlandırılmış olması önem taşıyor. Dört mevsim kullanılabilen, yüksek esnekliğe sahip ve gerilmeye karşı dayanıklı sentetik rattan ve bambu mobilyalar, su ve yumuşak bir fırça ile silinmek suretiyle rahatlıkla temizlenebilir özelliğiyle de tercih sebebi.

 

Konforunuzdan ve sağlığınızdan ödün vermeyin

 

Her türlü hava koşuluna karşı dayanıklı olan ve okside olmadığı için uzun yıllar rahatlıkla kullanılabilen alüminyum bahçe mobilyası, hafif ve bakımının kolay olması sebebiyle sıklıkla tercih ediliyor. Dış mekanlara uyum gösteren ve leke tutmayan yapısıyla da öne çıkan alüminyum malzeme, sabunlu bir bezle silinip durulanmasının yeterli oluşu ile kolay bir bakım imkanı da sunuyor.Bahçe mobilyasının konforlu olması sağlık açısından da çok önemli. Seçilen mobilyanın bel, sırt ve kas ağrılarına neden olmayacak nitelikte olması gerekiyor. Ayrıca bahçe mobilyalarında kullanılan minderlerin çok sert olmaması, mobilya ile uyum sağlamış olması ve terletmeyen özel kumaşlarla tasarlanmış olması da dikkat edilmesi gereken önemli bir konu. Bahçenizin dekorasyonuna ve tarzınıza uygun konseptte mobilyalar için kumaşın rengini ve minderin sertliğini kendinizin belirleyebileceği markaları tercih edebilirsiniz. Eğer büyük bir alanınız yoksa mobilya tercihinizi yaparken ölçülerine dikkat etmeniz gerekiyor. Küçük bir alana sahipseniz tercihinizi işlevsel mobilyalardan, zarif tasarımlardan ve açık renkli ürünlerden yana kullanabilirsiniz. Böylelikle daha ferah bir görünüm elde edebilirsiniz. Eğer büyük bir alana sahipseniz geniş yer kaplayan mobilyaları rahatlıkla seçebilirsiniz.

 

Mekan içinde sadece hareket etmekle kalmayız

 

Tasarımcının paletindeki birinci malzeme, aynı zamanda iç mekan tasarımdaki esas öğedir. Mekan içinde sadece hareket etmekle kalmayız. Biçimler görürüz, sesler duyarız,rüzgarın esintisini ve güneşin sıcaklığını hissederiz, mekan içinde tomurcuklanan çiçeklerin güzel kokuları burnumuza gelir. Böylece mekan, etki alanı içindeki bu öğelerin duyusal ve estetik özelliklerini barındırır. Mekan, tatta veya taş gibi maddesel bir gerçekliktir. Aynı zamanda özünde şekilsiz ve dağınıktır. Evrensel mekanın tam bir tanımı yoktur. Buna rağmen, etki alanı içine bir nesne girer girmez görsel bir ilişki kurulmuş olur. Bu alana daha başka nesneler girerse, söz konusu alanla nesneler arasında olduğu gibi, aynı zamanda da nesneler arasında çoklu ilişkiler kurulmaya başlanmış olur. Dolayısıyla mekan bu ilişkiler ve bunları algılayan biz tarafından şekillenir. Nokta, çizgi, düzlem ve hacim gibi geometrik öğeler mekan mafsallandırmak ve tanımlamak amacıyla düzenlenebilir. Mimari ölçekte, bu ana öğeler doğrusal kolon ve kirişler ve düzlemsel duvarlar döşemeler ve çatılar haline gelir. Kolon mekanda bir noktayı işaretler ve bu noktayı görünür kılar. İki kolon yan yana gelerek içinden geçebileceğimiz mekansal bir zar oluşturur. Bir kiriş taşıyan kolonlar şeffaf bir düzlemin kenarlarını belirler. Opak bir düzlem olan duvar, sınırları belli olmayan mekandan bir parçayı ayırır. Bir döşeme, zeminde sınırlar çizerek, mekanın alanını tanımlar. Çatı örtüsü, altındaki mekan hacmini için korunak sağlar. Mimari tasarımda, bu ögeler, bir yapıya biçim vermek, içeriyi dışarıdan ayırmak ve iç mekanın sınırlarını belirlemek üzere düzenlenirler.

 

Yapının maliyetini görünüş ve biçimi kalitesi etkiler

 

Dış mekan bir yapının biçimi, ölçeği ve mekansal düzenlemesi, aslında tasarımcının bir dizi koşula karşı gösterdiği tepkidir. Bu koşullar, planlamanın işlevsel gereksinimleri, binanın strüktürüne ve yapım sürecine yönelik teknolojik bakış açıları, yapı maliyetinin ekonomik gerçekliği, yapının görünüşünün ve biçiminin dışavurumsal kalitesi gibi etkenlerdir. Buna ek olarak, bir yapının mimarisi, üzerine yapıldığı arsanın fiziksel içeriğine ve dış mekanın sorunsallarına da hitap etmelidir.

Bir yapı, arsasıyla birkaç yoldan ilişkilendirilebilir. Bulunduğu doğal ortamla bütünleşip içinde kaybolabilir veya ortama baskın çıkmaya çalışabilir. Yapının bir cephesi, üzerinde bulunduğu arsanın bir özelliğini veya dış mekanın bir köşesini vurgulamak üzere tasarlanabilir. Her durumda, binanın dış duvarlarıyla oluşturulan iç ve dış mekan ilişkileri gereken önem verilmelidir. Bir yapının dış duvarları iç ve dış çevremiz arasındaki arayüzü oluşturur. İç ve dış mekanın tanımlamak istediğimizde, duvarlar, dış mekan ile dış mekandan yalıtılmış kontrollü iç ortam arasında belirgin bir fark oluştururlar. İnce, hafif ve hatta saydam yapılı duvarlar, iç ve dışı birbirine karıştırıp birleştirir.

 

İç ve dış mekanı birleştiren özel geçişler

 

Yapının dış duvarlarını delen pencere ve kapı açıklıkları iç ve dış mekanı birleştiren özel geçişlerdir. Çoğu zaman bu açıklıkların ölçekleri, özellikleri ve düzenleri, arkalarındaki iç mekan hakkında bize ipuçları verir. Hem iç mekana, hem de dış dünyaya ait olan özel geçiş elemanları, iki ortam arasında aracılık yapar. Bu durumda konut mimarisinden bir örnek verandadır. Bu temanın kültürel ve iklimsel çeşitlemeleri teras, lanai ve arkatlı galeriyi içerir. Bir binaya girdiğimizde, kapalılık ve kuşatılmışlık hissederiz. Bu algıla iç mekan, duvar ve tavan düzlemlerinin verdiği etkiye bağlıdır. Bunlar, hacimlerin fiziksel sınırlarını tanımlayan mimari öğelerdir. Mekanı kapatır, sınırlarını bir araya getirir ve onu çevresindeki iç meknalardan ve dışarıdan ayırır. Döşemeler, Duvarlar ve tavan örtüleri bir mekan parçasının sınırlarını çizmekten daha fazlasını yaparlar. Biçimleri, bir arada varoluş şekilleri ve kapı/pencere açıklıklarının düzenlerini, tanımlamış mekanı ayrıca belirli mekansal ve mimari niteliklerle doldurur. Büyük salon, tavan arası odası, bol pencereli oda, hücre gibi mekansal tanımlarla, sadece söz konusu mekanların büyüklüğü değil, ölçeği ve boyutlarını, ışık kalitesini, çevreleyen yüzeylerinin özelliklerini ve bitişik mekanlarla kurduğu ilişkiyi algılayabiliriz.

 

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam