Kupalar yarım gönüller bir

Türk futbol tarihinde kazananın belli olmadığı, eşitliğin bozulmadığı anlarda sonucu belirlemek için yıllar önce maçlar tekrar edilmiş, ardından kura çekimine gidilmiş, sonunda da seri penaltı atışları tercih edildi. Ama Türk futbol ve spor tarihinde öyle maçlar var ki, eşitliğin bozulamadığı, kazananın belirlenemediği zamanlarda ilginç bir uygulamaya gidildi. Kupa ikiye bölünerek takımlara verilirken,

iki takım da kazanan ilan edildi. Özellikle 1955-1960 yılları arasında düşülen anlaşmazlıklar Türk sporuna o dönem imzasını atmış yöneticiler tarafından ilginç ama bir o kadar da çarpıcı çözüm bulundu. O yıllarda gönüller kırılmasın diye kupalar ortadan ikiye ayrıldı. Sonuçta kulüplerin müzesinde kupalar yarım kalırken, gönüller bir oldu. Türk spor tarihinde kazananların belli olmadığı finaller ya da maçlar sonunda ortadan ikiye bölünen kupalar, bugün sporumuzun güzide kulüplerinin müzelerini süslüyor. O dönemlerde böyle bir uygulamaya gidilmesi, sadece gönüllerin kırılmaması için değil, aynı zamanda hakkaniyetli bir karar verilmesi için de tercih edildi. İlk kez basketbol branşında görülen bu uygulama aynı zamanda haksızlığa karşı verilmiş bir karar olarak karşımıza çıkıyor. Kupanın ortadan ikiye bölünmesiyle bir tarafın haksızlığa uğraması önlenmiş oluyordu. Bu uygulamadan sonra benzer durumlar futbol maçlarında da yaşanmaya başladı. Bir nevi, basketbolda alınan karar emsal karar olarak bazı final maçlarında uygulandı. Böylece Türk sporunun iki güzide branşı futbol ve basketbol'da verilen yarım kupalar, bugün spor tarihimizin bir nostaljisi olarak anılarda yerini alıyor.

İlk yarım kupa basketbol'dan

Türkiye Basketbol Ligi’nde 1954-1955 sezonunda kupa ikiye bölünerek Modaspor ve Galatasaray'a verilirken, iki takım da şampiyon ilan edildi.

Trabzon'da ki yarım kupa

1958 yılında Türkiye Amatör Futbol Birinciliğinde İdmangücü ile Trabzonspor kupayı paylaştı. Yarım kupa bugün bordo-mavili camianın müzesinde sergileniyor.

Eşitliği kaptanların fikri bozdu

30 Mart 1958'de Mülkiyeliler tarafından zamanın Başbakanı Adnan Menderes adına Başvekil Kupası organize edildi. Final maçında da iki ezeli rakip Galatasaray ile Fenerbahçe karşı karşıya geldiler. Beraberlik bozulmayınca kupa sanayide ortadan ikiye bölünerek Galatasaray ile Fenerbahçe kaptanlarına verildi.

Kimse kupayı almak istemeyince ikiye bölündü

1973 yılında Göztepe'nin eski futbolcularından Reşat Selamioğlu adına dörtlü futbol turnuvası düzenledi. Final maçının ardından ne Göztepeliler, ne de Galatasaraylılar, lupanın karşı tarafın hakkı olduğunu söyleyerek kupayı almak istemediler. Bunun üzerine kupa tam ortasından ikiye ayrıldı ve kesilen kupanın yarısı Galatasaray'a, yarısı da Göztepe'ye verildi. Bu iki yarım kupa da iki kulübün müzesinde yer alıyor.

Ankara'da da kupa ikiye kesildi

1959-60 sezonunda “Vali Dilaver Argun” adına dörtlü bir futbol turnuvası organize edildi. Kupanın finalinde Ankaragücü ile Gençlerbirliği takımları karşı karşıya geldi. Maç 3-3 berabere sonuçlandı. Kupanın ortadan ikiye ayrılarak iki kulübünde şampiyon ilan edilmesini önerildi. Öneri organizasyon tarafından kabul edilince, Ankara Sanayi Sitesinde ortadan ikiye kesilen kupa, Ankaragücü ve Gençlerbirliği kaptanlarına verildi. Yarım kupalar bugün iki kulübün müzesinde muhafaza ediliyor.