SON DAKİKA
reklam
reklam

KOBİ’lerin dijital dönüşümü

Eklenme Tarihi: 29 Ekim 2020, Perşembe - 10:58   Okunma Sayısı: 118292
Koronavirüs'ün etkilediği Türk ekonomisinin can damarı olan KOBİ'ler için dijitalleşme bu süreçte bir tercih olmaktan çok zorunluluk haline geldi

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, toplumlar ve ekonomiler için çok önemli bir hale geldi. Salgının küresel çapta yarattığı etki ile birlikte darbe yiyen arz-talep dengesi, dünyada olduğu gibi Türkiye’de on binlerce şirketin iş modelinde değişikliğe gitmesine neden oldu. Dijitalleşme, artık rekabet edebilmek ve varlığını sürdürmeye çalışan KOBİ'ler için artık hayati bir önem taşıyor.

Bir çok alanda maliyetleri düşüren ve hızla gelişen yazılım uygulamaları, büyük ve küçük ölçekli firmaların hayatını büyük ölçüde kolaylaştırdı. Teknolojide yaşanan gelişmelerle birlikte, şirketler artık dijitalleşebildikleri ölçüde rekabet avantajına sahipler. KOBİ'lerin hızla dijitalleşen dünyaya ayak uydurmaları için rekabet güçlerini artırmaları gerekiyor. Ancak KOBİ'ler gerekli hazırlıkları yapmadıkları takdirde dijital çağdaki gelişmelere ayak uydurmakta zorlanabilirler. Özellikle aile firmaları değişime inatla karşı çıkmaya devam etse de, yeni kuşağın yönettiği firmalar hızla teknolojiye ayak uyduramaya başladılar. Dijital dönüşüme adapte olup dünyadan kopmamak, yenilikleri takip edip uluslararası rekabete hazır olmak, KOBİ'ler için hayati önem taşıyor.

 

Dijitalleşme maliyetleri düşürek

 

Dijital dönüşüm sürecine erken dahil olanlar, iş verimliliğini artırarak ekonomiye daha çok katkı sağlıyor. Dijitalleşmeyle iş süreçlerini, kalite ve hız olarak çok daha iyi duruma getiriyorlar. KOBİ'ler rekabette güçlenirken iş verimliliği artıyor, müşteri beklentileri doğru ve hızlı bir şekilde karşılanarak işler kolaylaşıyor. Böylece KOBİ'ler dijital dönüşüm sürecini çok daha hızlı tamamlıyor. Ayrıca daha az iş gücüyle ekonomiye daha fazla katkı sağlıyor. Bununla birlikte küçük işletmelerin teknoloji devleriyle rekabete girebilmesi mümkün oluyor.

 

Büyümenin yolu dijitalleşmeden geçiyor

 

Bazı teknolojik değişimlere ilgisiz kalmak olanaksızdır. Bilişim teknolojisi de böyle. KOBİ'lerin, dijitalleşmek için kendi kaynaklarını kullanmak yerine en iyi oldukları ana işlerine odaklanıp, diğer tüm fonksiyonlarda işbirliğine gitmeleri gerekir. Örneğin, uzun süreli bir dijital pazarlama ortağı, e-ticaret ortağı, insan kaynakları ortağı gibi. Büyümeyi hedefleyen KOBİ'lerin yolu da dijitalleşmeden geçiyor.

Yeni nesil teknolojiler, dijital dönüşüm stratejilerini sağlam temeller üzerine oturtan KOBİ'lere 2020'de rakiplerinin önüne geçme fırsatı sunuyor. Bu fırsatı kaçırmamak için eldeki kaynağın en iyi şekilde kullanılması gerekiyor.

 

Dönüşüm için endüstriyel haberleşme

 

Ekonomi ve rekabetin çok hızlı değiştiği bir dünyada KOBİ’lerin yeni üretim biçimlerine adapte olarak ayakta kalabilmesi için dijitalleşme sürecini acilen başlatmalarının zorunluluk haline geldiğini vurgulayan CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, dijital dönüşümün en önemli unsurunun endüstriyel haberleşme olduğunu söyledi. Geleceğin haberleşme üzerine kurulacağına dikkat çeken Bizel, Sanayi 4.0'ın gereklerini hayata geçirmek için fabrikalarda robotlar dahil tüm makine ve sistemlerin birbiriyle çok hızlı ve kesintisiz bir şekilde haberleşmesinin kritik önem taşıdığını belirtti. KOBİ’lerin üretim süreçlerinde bu haberleşme sistemlerini kurarak akıllı fabrikalara dönüşmeleri ve tüketicilerin hızla değişen kişiselleştirilmiş üretim taleplerine cevap verebilecek şekilde stratejilerini oluşturmaları gerektiğini belirten Bizel, aksi halde günümüzün rekabet koşullarında hayatta kalmalarının mümkün olamayacağını ifade etti. Bizel, dijital ve akıllı fabrikaların haberleşme sistemleri sayesinde küresel salgınlar ya da farklı nedenlerle tesise uzaktan erişim sağlamanın zorunlu olduğu durumlarda da üretimin kesintisiz devamına imkan tanıdığının altını çizdi.

 

Türkiye ekonomisinin itici gücü KOBİ’ler

 

Sanayi 4.0, yapay zeka, nesnelerin interneti ve akıllı fabrika gibi kavramlar Türk sanayisini ve özellikle de KOBİ’leri çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Dijital Türkiye Yol Haritası Raporu’na göre KOBİ’ler, Türkiye’deki istihdamın yarısını ve toplam girişimlerin yüzde 99’unu oluşturuyor. Türkiye ekonomisinin itici gücü olan KOBİ’lerin gelecekte daha da önem kazanacak küçük, verimli ve dinamik üretim merkezlerine dönüştürülmesinin yoğun rekabet ortamında ülkemiz için olumlu sonuçlar yaratacağına dikkat çeken CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Tolga Bizel, bu noktada KOBİ’lerin yeni dünya düzenine adaptasyonunun kritik önem taşıdığını vurguladı.

 

Adaptasyon için dijital dönüşüm şart

 

Uzun yıllardır kamu tarafından desteklenerek bugünkü gelişim seviyesine ulaşan KOBİ yapılanmalarının korunmasının yanı sıra büyük işletmelerin Sanayi 4.0’a adaptasyonu konusunda planlanan çalışmalara KOBİ’lerin de eklenmesi gerektiğini belirten Bizel, sözlerine şöyle devam etti; “Ekonominin ve rekabetin çok hızlı değiştiği bir dünyada yaşıyoruz. KOBİ’lerin bu değişen dünyada rekabet edebilmesi, ayakta durabilmesi ve yeni üretim biçimlerine geçiş sağlayabilmesi için dijitalleşme sürecini bir an önce başlatmaları bir zorunluluk haline geldi. Aksi halde günümüz rekabet koşullarında hayatta kalmaları ve faaliyetlerini sürdürebilmeleri mümkün değil. KOBİ’lerin zaman kaybetmeden üretim süreçlerinde esnek ve akıllı fabrika sistemlerini kurmaları, seri üretim yerine tüketicilerin kişiselleştirilmiş üretim taleplerine cevap verecek şekilde stratejilerini oluşturmaları gerekiyor. Dijitalleşmenin KOBİ’ler için en büyük avantajı dünya ekonomisine giriş yapma imkanı tanıması. Ek olarak, üretimde düşük maliyet, zaman tasarrufu ve verimlilik artışı gibi pek çok artısı da bulunuyor. Dijital ve akıllı fabrikalar haberleşme sistemleri sayesinde küresel salgınlar ya da farklı nedenlerle tesise uzaktan erişim sağlamanın zorunlu olduğu durumlarda da üretimin kesintisiz devamına imkan tanıyor”

 

Gelecek haberleşme üzerine kurulacak

 

KOBİ’lerin dijital ve akıllı fabrikalara dönüşmesi yolculuğunda endüstriyel haberleşme teknolojilerinin devreye girdiğinin altını çizen Bizel, geleceğin haberleşme üzerine kurulacağı gerçeğinden hareketle Sanayi 4.0'ın gereklerini hayata geçirmek için fabrikalarda robotlar dahil tüm makine ve sistemlerin birbiriyle çok hızlı ve kesintisiz bir şekilde haberleşmesi gerektiğini ifade etti. Yeni endüstri evresinde bilgiye, birden çok cihaz tarafından ve birden çok noktadan gerçek zamanlı olarak ulaşılmasının önem kazandığını bildiren Tolga Bizel; “Sanayi 4.0 sürecinde büyük verinin toplanması, paylaşılması ve işlenmesi önemli bir gündem maddesi. Makinelerin birbiriyle iletişim kurabildiği akıllı fabrikalarda, iletişim verilerinin güvenilir bir şekilde yönetilmesi gerekiyor ve bu sürecin başarısında haberleşme teknolojilerinin bant genişliği büyük önem taşıyor. Bu noktada rakipsiz bant genişliği ile öne çıkan endüstriyel iletişim ağı CC-Link’in dünya genelinde yaygınlaşması için faaliyet gösteren Japonya merkezli bir kuruluş olan CLPA, yeni teknolojilerle Türkiye’deki sanayicileri de destekliyor. CLPA’nın en yeni teknolojisi CC-Link IE TSN, Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network) teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olarak öne çıkıyor. TSN teknolojisi işletmelerin süreçlerinin iyileştirilmesine ve rekabet gücünün arttırılmasına katkıda bulunuyor. Farklı teknolojilerle birlikte kullanıldığında ise fiziksel ve sanal makinelerin performansına ilişkin yüksek kalitede gerçek bilgilerin aktarılması için verimli ve güvenilir bir ağ görevi görerek son derece doğru ve duyarlı bir gerçek zamanlı dijital ikiz oluşturma imkanı tanıyor” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Dijital Varlıkların organizesi önemli

 

İlerleme stratejisinin ardından KOBİ’lerin bir sonraki sorumluluğu dijital varlıkları (web site, sosyal medya, e-ticaret sitesi, blog vs.) tespit etmek ve oluşturmak olmalıdır. Bu adımda KOBİ’ler, hangi dijital kanallarda ne şekilde yer alacaklarını belirleyerek bu yönde adım atmalıdır.

İlerleme planının ardından organize edilen dijital varlıkların kurumsallık kazanması dijital kurumsal kimlik çalışmasının uygulanmasıyla mümkündür. KOBİ’lerin, bu adımda yer aldıkları her mecrada aynı dili konuşmak üzere; yazılı, görsel ve işitsel kimlik oluşturmaları gerekiyor.

Dijital dünya her şeyin her an hızlı bir şekilde değişebildiği kontrolü oldukça zor bir alandır. Dolayısıyla bazen uzun emekler sonucu kazanılan itibar, hiç olmadık nedenlerle bir anda kaybedilebilir. İşte KOBİ’ler, bu yüzden dijital itibarlarını nasıl koruyacaklarına dair bir kriz planına sahip olmalıdır.

Dijital dünyada var olmak kadar bunun sürdürülebilir olması da önemlidir. Burada “içerik” olgusu devreye girer. Çünkü KOBİ’ler; dijitalde oluşturdukları varlığı, kimliği, itibarı, kazancı, iletişimi ve değeri ancak içerik sayesinde devam ettirebilirler. O yüzden KOBİ’lerin hiç vakit kaybetmeden bir dijital içerik stratejisi hazırlaması gerekiyor.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam