Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletinin istikbali olarak gördüğü çocuklara armağan ettiği 23 Nisan, bugün 101.yaşını kutluyor. 23 Nisan 1920 yılında açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin kendi kaderini tayin etmesinde önemli bir rol oynadı. 23 Nisan, dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayram olma özelliğini taşırken, dünya çocukları çocuk haklarından eğitime, göçten çocuk işçiliğine, aileden spora, beslenmeden sağlık sorunlarına kadar pek çok konu başlığı ile mücadele veriyor. Geleceğimiz, istikbalimiz, neşemiz ve umudumuz olan çocuklar, dünyaya ön yargı ve düşmanlıktan uzak bir şekilde masum olarak geliyorlar. Yaşamlarının sonraki dönemlerinde yaptıkları tüm kötü şeyler ise aslında geçmişlerinde büyüklerinin kendilerine öğrettiği ya da gösterdiği şeylerin bir yansıması oluyor. Çünkü çocuklar, yaşamlarındaki yetişkinleri rol model alıp, taklit ederek büyürler. Ebeveynler çocuklarının iyi bir eğitim almasını, iyi bir iş kurmasını ,iyi bir aile hayatına sahip olmasını ve sonucunda da tüm bunlardan mutluluk ve gurur duymak isterler.
Bir yandan çocukların saygılı, barışçıl ve yasalara uyan birer fert olmasını isterken, diğer yandan da bilmeden onların geleceğiniz etkileyecek, film, müzik, internet, sosyal medya gibi faktörlere izin veriyoruz. Çocuklardan ırkçılığa karşın, tüm milletleri seven, tüm dil ve dinlere saygılı, tüm canlılara hoşgörü gösteren bir insan olmasını umut ederken, siyaset adamları, politikacılar, din adamları, dünya üzerinde ırksal ve dinsel ayrımcılığı körükleyecek faaliyetlere imza atabiliyorlar. Çocukların ruhsal sağlığı ne yazık ki göz ardı ediliyor.
Dünya üzerinde çocuk sorunları
Türk milletin bağımsızlığını dünyaya ilan ettiği gün olan 23 Nisan’ın, 1924 yılında ‘Çocuk Bayramı’ olarak kutlanmasına karar verildi. Bu kararın üstüne 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, ilk kez 1929 yılında tüm yurtta coşkuyla kutlanmaya başlandı. Ancak dünya üzerinde çocukların yaşadıkları pek çok sorun bulunuyor. Çocukların yaşadıkları sorunların konu başlıklarını; erken yaşta annelik, ailevi sorunlar, küresel açlık, erken yaşta babalık, bilim, devlet, dinsel konular, çocuğun edebiyattaki yeri, eğitim, göç, uluslar arası hukuk, iş gücü, moda, savaş ve çocuk savaşçılar, sanat, spor, suç, terör, yoksulluk, çevre, çocukla ilgili tüketim ekonomisi, engellilik, uygulanan sosyal politikalar olarak sayabiliriz.
Çocuk işçiliği en temel sorun
Çocuk işçiliği gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun dünyanın hemen her ülkesinde değişik biçimlerde varlığını sürdürüyor. Çocuk işçiler, çocuğun gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle uluslararası
toplumun giderek daha fazla dikkatini çeken konuların başında geliyor. Bu konuda yapılan çalışmaların temel amacı, çocuk işgücünün azaltılması yönünde odaklanmakta. Çocuğun sağlığını, eğitimini, fiziksel ve zihinsel gelişimini engelleyen, yeteneklerinin gelişmesine engel olan ve çocuğu potansiyelinden ve onurundan yoksun bırakan her türlü çalışma çocuk işçiliği olarak tanımlanmakta. Dünyanın pek çok ülkesinde önüne geçilemeyen temel bir sorun olarak insanlığın gündeminde
yer almaktadır. Çocuk işçiliği, sadece çocuğun bulunduğu yaştaki beden ve ruh sağlığını değil, aynı zamanda daha sonraki yaşantısını da olumsuz etkilemekte. Çocuk işçiliğinden etkilenmeden büyüyen, iyi bir eğitim alan, boş zamanı olan ve sağlıklı bir ortamda büyüyen çocuklar, geleceğin yetişkinleri olarak topluma katkı sunacaklardır.
23 Nisan günü TBMM açıldı
Atatürk’ün Devletin kurulma aşamasında ve öncesinde en çok önem verdiği konulardan biri çocuklar olmuştur. Çünkü; bu günün küçüklerini yarının büyükleri, ülkenin geleceği ve teminatı olarak görmüştür. Çocuklara ve gençlere verdiği önemin göstergesi; “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ve ”19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı” olmaktadır. Dünya liderleri arasında Çocuklara bayram armağan eden tek liderdir. 23 Nisan'ın Türkiye'de ulusal bayram olarak kabul edilmesinin nedeni, 1920'de o gün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmış olmasıdır. Milletvekillerinin belirlenişi ve Ankara'ya gelişi çok kısa bir zamanda gerçekleşti. Milletvekili seçimleri Atatürk'ün Ankara'da bir meclisin toplanacağını ve neden toplanması gerektiğini açıklayan 19 Mart 1920 tarihli bildirisiyle başlamış, yine Atatürk'ün 21 Nisan'daki genelgesiyle de meclisin açılacağı tarih duyurulmuş ve milletvekillerinin Ankara'ya gelmesi istenmişti. 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. O günkü ilk toplantıya daha önce belirlenen 337 milletvekilinden sadece 115'i katılabildi.
İlk kez 1929'da kutlandı
Atatürk’ün çocuklara verdiği önem, edindiği manevi çocuklarında da görülmektedir. Bu davranışıyla halkına örnek olmaya çalışmıştır. Manevi evlatlarını kendi öz çocukları gibi korumuş eğitimlerine önem vermiş, ülkeye yararlı bireyler olmalarını sağlamıştır. Atatürk’ün çocuklarla kurduğu iletişimin ne denli büyük olduğu çocuklarla kurduğu etkili iletişimden anlaşılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmi bayramlarından biri olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edildi. Bu bayram, TBMM’nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla, önce 1 Kasım olarak kabul edilen, sonra 1935’te 23 Nisan Millî Bayramı’yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 1927’de ilan ettiği ve ilki Atatürk’ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı‘nın kendiliğinden birleşmesiyle oluştu. 1980 döneminde Milli Güvenlik Konseyi, bu bayrama resmi olarak “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını verdi.
Şapkalı kızın ölümsüzleşen fotoğrafı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan'ın Çocuk Bayramı olarak kutlanacağını ilk olarak, Osmanlı döneminin Tokat savcısıyken görevini bırakıp Milli Mücadele’ye katılan ve TBMM’nin 11 kurucu milletvekilinden biri olan Sıtkı Gür’ün kızı Nuriye İdil'e söyledi. 2014 yılında 104 yaşındayken vefat eden Nuriye İdil’i Türk halkı “Atatürk’le çekilen şapkalı kız fotoğrafı”yla hatırlıyor. Nuriye İdil, Atatürk’ün Konya’ya geldiği gün onunla karşılaştığı ilk an’ı, 23 Nisan’a ilişkin mesajı ve ölümsüzleşen fotoğrafın hikayesini kitabında şöyle anlatıyor: “Fotoğrafın çekildiği gün okuldaydım. İkinci sınıftaydım. Atatürk Konya Mevlana Türbesi’ne yakın bir yerde olan Şems isimli güzel okulumuza geldi. 1922 senesiydi. Yengem ve dayılarım benim için şapka yaptırmışlardı. Atatürk geldiğinde o şapkayı takmıştım. Öğretmenlerim Atatürk’e götürmem için bana bir buket çiçek verdiler, yanına gittim. “Otur bakayım” dedi. Bana kimin kızı olduğumu sordu. ‘Aferin, ilk şapka giyen sen oldun. Arkadaşlarını, çocukları, okulunu seviyor musun?’ diye sordu. ‘Çok seviyorum Paşam’ dedim. Atatürk de ‘O halde her sene dünyanın her yerinden çocukları davet edeceğim, onlarla birlikte oynayın, kaynaşın’ dedi''
Çocuklar yarınların büyükleri
Türkiye Cumhuriyet’i kurulduğunda Cumhuriyet’e sahip çıkacak, onu koruyacak ve
ileri düzeye çıkartacak yeni kuşakların yetiştirilmesine önem verildi. Birinci Dünya Savaşı’nın ve Kurtuluş Savaşı’nın en mağdurları olan çocuklar olması nedeniyle, Cumhuriyet geleceği çocuklarda
gördü. Kurtuluş savaşı sırasında çocuk yaştakilerin askere alınmasıyla çocuklar hem savaşa katılmış hem de cephe gerisinde çalışarak savaşa katkıda bulundular. Her zaman çocukları çok seven ve onlara önem veren Atatürk, çocuk ve gençlik konusunu da bu anlayış içersinde ele aldı. Geleceği kuracakların çocuklar ve gençler olacağı görüşünün benimsenmesi, Atatürk'ün çocukları yarının büyükleri olarak görmesinin etkisiyle olmuştur. Bu ideal çocukların en iyi şekilde yetiştirilerek yarına güvenle bakabilmelerini amaçlamıştır. Türk toplumunda çocuk geleceği temsil eden en önemli insan kaynağıdır. Atatürk “bu günün küçükleri yarının büyükleri” diyerek geleceğin garantisi ve emanetinin “çocuklar” olduğunun da altını çizmiştir.
Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER
