SON DAKİKA
reklam
reklam

Online iftar lezzeti

Eklenme Tarihi: 3 Mayıs 2021, Pazartesi - 00:10   Okunma Sayısı: 81427
Pandemi süreci yeme içme alışkanlıklarımızda köklü değişikliklere sebep olurken, ramazan ayında iftarlar da bundan nasibini aldı. İftara kadar yemekleri yetiştirme kaygısı, yerini verilen siparişin zamanında gelip gelmeyeceğine bıraktı

Bu yıl da 11 ayın sultanı Ramazan ayını pandeminin gölgesinde karşıladık. Milyonlarca müslüman Ramazan'ın ilk orucunu sokağa çıkma yasağı içinde karşıladı. Pandemi bir çok alışkanlığımızı değiştirdiği gibi Ramazan iftarlarını da değiştirdi. Artık bir çok evde iftar saatinde sofrada; yapılan yemekler değil, verilen siparişlerin gelmesi beklenir oldu.

Yeme içme sektörünün önde gelen firmaları bu sene de Ramazan ayının pandemiye denk gelmesi nedeniyle lezzetlerini paket servisle iftarlarda evlere taşıyor. Ayrıca bu dönemde yapılan kampanyalar, online sipariş vermeyi cazip hale getiriyor. Ev hanımları ise bu durumdan en çok memnun olanlar. Yemekleri iftara yetiştirme derdinin ortadan kalmış olmasının yanı sıra, online iftar siparişleri sayesinde artık bulaşık derdi de ortadan kalkmış oldu. Yapılan kampanyalar iftar menülerini daha cazip hale getiriyor. Kebap, döner, pide gibi evde yapılması zor olan lezzetler de, online siparişlerle iftar sofralarını renklendiriyor.

 

İftarda lezzetli sofralar

 Ramazan ayında kurulan şaşalı sofralar hepiniz malumu. Ancak son bir yıldır gösterişli sofralar yerini mütevazi online sipariş yemeklerine bıraktı. Yapılan istatistikler geride bıraktığımız ramazanın 20 günlük online iftar siparişleri gerçeğini gözler önüne seriyor. Bu süreçte, en çok Kebap çeşitleri siparişleri verilirken, pideler ikinci sırayı aldı. Bu yıl iftarlar için verilen online siparişlerde ev yemekleri de unutulmadı. Alış-verişi, alınıp-taşınması, kesilip-doğranması, yemeğin hazırlanması sürecini ortadan kaldıran, online ev yemekleri siparişleri çok daha hesaplı hale geldi. Ramazan boyunca güllaç ve sütlü tatlı kategorisinde fırın sütlaçı ilk sırada yer aldılar. Yapılan istatistikler, Ramazan ayı boyunca tatlılara ve pastalara olan ilginin 3 kat arttığını gösteriyor. Çorba siparişleri de bu artıştan nasibini alırken mercimek çorbası listenin en üst sırasında yer aldı.

 

 

Temassız ödeme uygulaması

 Hijyen için temassız ödeme sistemini kullanan firmalar, siparişlerin artmasından oldukça memnun. Ülkemizde ilk korona vakasının görünmesiyle birlikte, yeme-içme sektörü de önlemlerini almaya başladı. Hem kendi personelinin sağlığını korumak, hem de misafirlerinin evde kalmaları için şubelerini kapatan firmalar, online siparişlerle ayakta kalmaya çalışıyor. Evde kaldığımız bu süreci ramazan ayını da yaşıyoruz. Mecbur olmadıkça dışarıya çıkmazken, herkesin ramazanı daha keyifli yaşaması için ramazan boyunca firmalar lezzetlerinin evlere konuk olması için paket servis işine hız verdiler. Ayrıca lezzetlerin şubelere gelmesi ya da üretilmesi aşamasından sonra, eve kadar hijyenik bir şekilde ulaşması için gerek şubelerde gerekse de motorlar sürekli dezenfekte ediliyor. Bunun dışında çalışanların da hijyenleri sağlanıyor. Temassız ödeme sistemini kullanıldığı için sipariş verenler güven içerisinde istedikleri lezzetleri seçebiliyorlar.

 

Tavuk lezzetlerinde artış yaşanıyor

 Ramazan ayın içerisinde kırmızı et ürünleri liderliğini sürdürse de, tavuk lezzetleri hızla arayı kapatmaya başladı. Tavuk lezzetleri satan firmalar özel olarak hazırladığı ekonomik ve doyurucu ‘’Ramazan Menüsü’’ iftar sofralarına lezzet katmak isteyenlerin favorisi olmaya başladı. Paket serviste geçerli Ramazan Menü, online siparişle en güvenli şekilde kapınıza kadar geliyor. Ramazan ayını evlerimizde karşıladığımız bu dönemde tavuk severleri unutmayan firmalar, ekonomik ve doyurucu bir menü hazırladı. Hem lezzete hem de mutluluğa doyuran ‘’Ramazan Menüsü’’, şimdi bir tıkla kapınızda. Tavuk severler, Ramazan Menüsülerini online ve mobil kanallarının yanında Ara Gelsin sipariş hattı üzerinden güvenli bir şekilde sipariş verebiliyor. Siparişlerin ödemesi, ‘’Tıkla Gelsin’’ hizmetiyle mobil olarak yapabilirken, ayrıca ‘’Siparişimi Kapıya As’’ ve ‘’Temassız Teslimat’’ seçenekleriyle güvenle teslim almak da mümkün olabiliyor.



 

Güvenli teslimat siparişleri arttırıyor

İlk günden itibaren #evdekal hareketini destekleyen ve birçok yenilikçi uygulamayı hayata geçiren firmalar, online yemek sitelerinden ve onların uygulamaları yanı sıra Ara Gelsin sipariş hattı üzerinden de güvenli bir şekilde siparişleri alıyor. 'Siparişimi Kapıya As' ve 'Temassız Teslimat' seçeneklerinin yanı sıra, Güvenli Paket uygulaması sayesinde siparişin restorandan tamamen kapalı çıkması garanti altına alınarak en sağlıklı şekilde teslimatı gerçekleştiriliyor. Çalışanların tümüne eldiven ve maske prosedürü getirilerek temas en aza indiriliyor. Ayrıca hem siparişi hazırlayan çalışanın hem de siparişi teslim eden kuryelerin ateşi düzenli olarak ve sipariş yola çıkmadan hemen önce ölçülerek, bilgi kartları aracılığıyla kullanıcılarla paylaşılıyor.

 

Eski ramazan sofraları aranır oldu

 Eski zamanlarda ramazan geldiğinde sıradan akşam yemekleri yerini iftar telaşına bırakırdı. Ramazan boyunca kimse tek başına oruç açmaz, mutlaka kalabalık sofralarda kendisine yer bulurdu. Aile büyükleri dedelerin, büyükannelerin başköşede oturduğu, büyükten küçüğe herkesin masada yer aldığı iftar sofraları insana ayrı bir mutluluk, ayrı bir huzur verirdi. Şimdi ise bu gelenekler artık unutulmaya yüz tuttu. Araya giren pandemi de buna tuz-biber oldu. İnşallah ileriki yıllarda, akrabaların davet edildiği, davete icabet edildiği, geleneklerin yaşatıldığı, kalabalık ve bereketli iftar sofraları kurulmaya devam eder.

 

Komposto ve hoşaflar kaynardı

 Eski ramazanlar denilince, ilk aklıma gelen gün boyunca kaynayan hoşaf ve komposto kokuları olur. Serinletici özelliğinin yanı sıra, bağırsak ve sindirim sistemi hareketlerine yardımcı olan hoşaf ve komposto da Ramazan ayının vazgeçilmeziydi. Özellikle taze meyvelerin çeşitlendiği yaz aylarında vişne, kiraz, çilek, kayısı, erik, şeftali gibi her türlü meyveden komposto yapılırdı. Şekerin çok az atıldığı, limon damlatmanın ihmal edilmediği hoşaf ve kompostolara kabuk tarçın, badem, karanfil tanesi ilave edilirdi. Ramazan boyunca hoşaf ve komposto iftar ve sahur sofralarından eksik olmazdı. Ancak büyükannemin yaptığı hoşaf ve kompostoların tadı bir başka olurdu. Soğuk, soğuk önce tanelerini yer, sonra meyve suyu niyetine kalanını içerdim. Artık hoşaf ve komposto eski ramazanların bir nostaljisi olarak kaldı.

 

Güllaçtan vazgeçmek mümkün değil

Bir yıl boyunca neredeyse hiç tüketilmeyen, 11 ayı mahzun geçiren, ancak ramazan geldiğinde hatırlanan güllaç, Türk-Osmanlı mutfağının olmazsa olmazları arasında sayılabilir.

Sütle yapılan bu hafif lezzeti herkes çok sever. Ağır iftar menülerinin ardından tatlı ihtiyacını karşılayacak en basit tatlı olan güllacın Türk mutfağındaki yeri, Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. İftar sonrası rahatlıkla yenebilecek, hazmı kolay ve hafif bir tat olan güllaç, esas olarak sütten yapılıyor. Nişasta ile yapılan yaprakların ısıtılmış süt ve şekerden elde edilen sıcak karışım ile yumuşatılıp aralarına ceviz dökülüyor. Son olarak da üzeri kırmızı meyvelerle süsleniyor. Kimi bu tatlıyı ismini aldığı gül suyu aromalı severken, kimi sadece tercih ediyor.

Bugün bile verilen online iftar siparişlerinde güllacın ilk sırada yer alamsı, ne kadar sevildiğinin bir kanıtı.

 

Uzun ramazan hazırlıkları

Eskiden Ramazan öncesi uzun hazırlıklar yapılırdı. İftarlık ve sahurluklar mümkün olduğu kadar önceden hazırlanırdı. Bir ay boyunca yenilecek her türlü gıda kilerlere önceden doldurulurdu. Sahur için, ev makarnaları, erişteler, keteler, çörekler ve pastalar; iftar için iftariyelik olarak kullanılmak üzere yaz veya kış meyvelerinden reçeller, çeşit çeşit turşular, pastırmalar, sucuklar, hurma, kayısı, incir gibi kuru meyveler hazırlanırdı. Böylece Ramazan'da bunlar için fazladan emek ve para harcanmamış olurdu. Eskiden gece hilâl görülür görülmez Ramazan'ın başladığı ilan edilirdi. Camilerin kandilleri yakılır, top atılır ve davulcular mahalleleri dolaşmaya başlardı.

 

İftar sofralarında diş kirası

 Osmanlı'nın sosyal hayatında iftarın kendine özgü bir adabı vardır. İftar davetlerine genellikle ramazan'ın 15'inden sonra başlanırdı. Top patlayıp, ezan okunduktan sonra besmeleyle kısa bir dua okunarak varsa zemzemle oruç açılır, daha sonra bir hurma alınırdı. Bunu yumurtalı Ramazan pidesi eşliğindeki zeytin, peynir, reçel, turşu, sucuk, pastırma gibi iftariyeliklerin tadılması izler, ardından akşam namazı eda edilirdi. Asıl iftar yemeğiyse namazdan sonra başlardı. Çorba, etli-sebzeli çeşitli yemekler ve tatlılar sırasıyla sofraya gelirdi. Genelde Ramazan süresince balık ve öteki deniz ürünlerine itibar edilmez, sarımsak ve soğan çiğ olarak pek yenmezdi.

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam