İSTANBUL- Havaların ısınmasıyla tüketimi hızla artan dondurmalar, artık rengarenk. Sadece beyaz, pembe, sarı ya da kahverengi değil dondurmalar. Turuncusundan mavisine, yeşilinden kırmızısına kadar her renk dondurma bulmak mümkün. Bunun yanı sıra üretilen dondurmanın doğru dondurma olabilmesi çok önemli. Yeterli ve dengeli beslenme için her gün tüketilmesi gereken süt ve süt ürünleri grubunda yer alan; protein, lif ve süt yağının yanı sıra pek çok vitamin ve mineral içermesiyle de oldukça zengin bir besin kaynağı olan dondurma, sadece yazın değil kış döneminde de gönül rahatlığıyla tüketilebilir. Dondurma yapımında; katkı maddesi, aroma, kimyasal kıvam artırıcı, renklendirici, hazır şurup veya yapay tatlandırıcı kullanılıyorsa dondurma sağlıklı bir besin olma özelliğini kaybediyor. Bu nedenle dondurmayı oluşturan her bir hammadde önem teşkil ediyor. Dört mevsim taze ve doğal malzemelerin yanı sıra yüksek kaliteli sütün doğru pastörizasyon işlemlerinin ardından üretime dahil edilmesi oldukça önemli. Hammadde tercihi kadar önemli olan bir diğer kriter ise dondurma üretimi yapılan tesis kadar satışa sunulan mekanda da gerekli tüm hijyen kurallarının uygulanması..
Güvenli üretim ve muhafaza çok önemli
Gıda güvenliği konusu son günlerde tüketiciler tarafından oldukça ciddiye alınıyor. Bu durum dondurma üretimi için de geçerli. İşletmelerde, gıda üretiminin sağlıklı ve güvenli olmasından üretim için gerekli hammaddelerin seçilmesine, paketleme malzemelerinin seçimi ve kullanımından tedarikçilerin değerlendirilmesi ve işletmeye kabulüne, hatta depolanmasına kadar büyük önem taşıyor. Bununla birlikte ürünlerin dondurma noktalarında uygun koşullarda muhafaza edilmesi de ürün güvenliği ve kalitesi açısından oldukça kritik. Dondurmaların servis edildiği soğutucunun yeterli soğuklukta ve çalışıyor durumda olması, her bir dondurma çeşidinin alınmasının ardından vitrin kapaklarının kapatılması ve yeni bir sipariş verilmediği sürece açılmaması bu gıdanın uygun koşullarda muhafaza edilmesi için gereken öncelikli maddeler arasında yer alıyor.
“Kadınlarla Güzelleşen Külahlar”
Lüleburgaz Belediyesi ve Kadın Akademisi Kooperatifi ortaklığıyla, Unilever Algida ile kadın istihdamı için iş birliği gerçekleştirildi. Lüleburgaz Gençlik Parkı’nda “Kadınlarla Güzelleşen Külahlar” projesi kapsamında açılan dondurma satış noktasında kadın istihdamına gidilirken, benzer uygulamaların önümüzdeki süreçte yaygınlaştırılması planlanıyor. Açılışta konuşan Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli, “Sosyal ve ekonomik hayat içerisinde el ele omuz omuza mücadelemizi devam ettireceğiz" dedi. Hayatın her alanında kadının adının yer aldığı, çalışanlarının yarısını kadınların oluşturduğu Lüleburgaz Belediyesi, kadın istihdamı için önemli bir adım daha attı. Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi’nde kadınların ekonomik ve sosyal hayatta yer alması için faaliyet gösteren Kadın Akademisi Kooperatifi ile Lüleburgaz Belediyesi, Unilever Algida ile “Kadınlarla Güzelleşen Külahlar” projesini hayata geçirdi. İşletmesinin Kadın Kooperatifi’ne ait olduğu ve gelirinin tamamen kadın istihdamına yönelik sağlanacağı dondurma satış standının açılışını Başkan Gerenli gerçekleştirdi. Açılışta Lüleburgaz Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Güncer, Lüleburgaz Belediyesi Meclis Üyeleri Tamer Ermut, Burcu Sabancılar, Nihal Organ, Halime Gülcan Ayışığı, belediye meclisi üyesi ve aynı zamanda Kadın Akademisi Kooperatifi Başkanı Deniz Şahin, kooperatif üyesi kadınlar, Algida bölge sorumluları ile daire müdürleri yer aldı.
“Nice kadınlara dokunabilmek dileğiyle”
Açılışta soruları yanıtlayan Kadın Akademisi Kooperatifi Başkanı Deniz Şahin, kooperatifin Üreten Kadınlar Projesi kapsamında, Algida’yla “Kadınlarla Güzelleşen Külahlar” projesini hayata geçirdiklerini söyleyerek, “Belediyemiz bize yer tesis etti, Algida firması kioksumuzu yaptırdı. Bu projenin olmazsa olmazı kadın istihdamıydı. Kadın istihdamında da içeride gördüğünüz pırıl pırıl iki kızımıza ayın 10’u itibariyle sigortalı iş imkanı sağlamış olduk. Hayatlarındaki ilk başlangıcı bizim kooperatifimizle yapmış oldular. Bugüne kadar birçok işte çalışmışlar. Ama hiçbir zaman sigortalı olamamışlar. İlk sigortalı hayatları bizimle başlamış oldu. Bugün iki kadına dokunabildik. Yarın nice iki kadına dokunabilmek dileğiyle” diye konuştu.
“Kadınlarla omuz omuza mücadelemiz sürecek”
Kadın istihdamına çok önem verdiklerini ve bunun için mücadeleyi bırakmayacaklarını kaydeden Başkan Gerenli de, Algida’nın akıllarında olanları hayata geçirmeleri için kendilerine fikir açtığını söyledi. Bu doğrultuda Lüleburgaz Belediyesi ve Kadın Akademisi Kooperatifi ortaklığıyla sosyal projeye imza attıklarını söyleyen Başkan Gerenli, “İstihdam yaratıyoruz. Üreten kadınlar diyoruz. Üretimi artırmak için kadınlarımız sosyal ve ekonomik hayatın içinde bizlerle birlikte olacaklar ki biz toplumda ilerleyelim. Ben bunun başlangıç olmasını temenni ediyorum. Kooperatifimiz bu konuda çok başarılı. Bu başarılarının artarak devam etmesini diliyorum. Sosyal ve ekonomik hayat içerisinde el ele omuz omuza mücadelemizi devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Kadınlara yol açmış olduk”
Lüleburgaz Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Güncer de, kadın bir belediye başkan yardımcısı olarak böyle bir girişimin içinde yer almaktan mutlu olduğunu söyledi. Güncer, Algida’nın kendilerine projeyle gelmelerinin hemen ardından heyecanla çalışmaya başladıklarını kaydederek, “Hem belediyecilik anlamında kadınlara verilen desteği öne çıkardık, hem de onlara bir yol açmış olduk. Kadınların bu kentte var olmaları için sağlam ve güçlü adımlarla ilerlemeleri için böyle bir girişime ortaklık ettik. Ben çok mutluyum. Bu tür girişimlerin daha da artmasını diliyorum. Bunun için de belediyemizde yaptığımız bazı projeler, faaliyetler var. Kadın kooperatifimizin daha da güçlenmesini, buna benzer kadın kooperatiflerinin daha da yaygınlaşmasını istiyoruz. Lüleburgaz Belediyesi olarak bu tür girişimlerin öncüsü ve örnek bir duruş sergiliyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye’ye yaymayı planlıyoruz”
Projenin Trakya’da ilk kez gerçekleştirildiğini belirten Unilever Algida Bölge Sorumlusu Ömer Faruk Yüksel, projeyi Türkiye geneline yaymayı planladıklarını söyledi. Yüksel, “Bizim projemizin amacı kadınlara destek olabilmek, kadın eliyle daha hoş ürünlerin satılabilmesini sağlamaktı. Sağ olsunlar gerek başkanım, gerek diğer arkadaşlar çok büyük yardımcı olarak bize bu fırsatı verdi. Bu bizim için bir proje başlangıcıydı. Türkiye genelinde, Lüleburgaz’dan başlayan projemizi tüm Türkiye’ye yaymayı planlıyoruz” dedi. Öte yandan Algida Saha Sorumlusu Sercan Taş da, “Bu projeyi ilk hazırladığımızda çok sıcak karşılandık. O süreçten beri bize çok yardımcı oldular. Birlikte adımlarımızı attık. Görüşmenin sonunda iki kadın arkadaşımıza istihdam sağladık” diye konuştu.
Osmanlı döneminde dondurma
İnsanlık tarihi boyunca ilk çağdan günümüze kadar insanlar serinlemek için muhtelif dondurma türleri tükettiler. Bir dönem dondurmalar çeşitli meyvelerin suyunun sıkılmasıyla elde edildi. Ancak yıllar sonra sütlü dondurmalar hayatımıza girmeye başladı. Osmanlı döneminde ise özellikle sarayda sütlü tatlılar çok tüketildiği için, bol sütlü dondurmalar özellikle saray mutfağında padişah ve çevresi için sütlü muhallebi ve kaymaklı sütlü kadayıf gibi tatlıların dondurularak servis edildiği bilinmekte. Anadolu'da ise yaz aylarında serinlemek için yüksek dağların zirvelerinden getirilen karların üstüne şerbet ya da meyve suyu dökerlerdi. Bugün bu gelenek karsambaç olarak özellikle Akdeniz bölgesinde devam etmekte. Osmanlı döneminde sütsüz dondurma olarak bilinen şekerden dondurma elmasiye ve süzme aşure dondurması bulunmaktaydı. Diğer dondurma çeşitlerine nazaran sütsüz yapılan bu dondurma halis şeker, yumurta, misk ve limon suyu ile yapılmaktaydı.
Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER
