SON DAKİKA
reklam
reklam

Yalova'nın incisi Termal

Eklenme Tarihi: 12 Temmuz 2021, Pazartesi - 00:58   Okunma Sayısı: 96891
İstanbul'a sadece bir saat uzaklıkta olan, Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Benim kentim'' diye adlandırdığı Yalova'nın incisi Termal , kaplıcaları, bozulmamış doğasıyla, alternatif turizmin önemli merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor

 

İSTANBUL - Arabayla ya da arabasız bir çok ulaşım seçeneği bulunan Yalova Termal Kaplıcalarına, Çınarcık sağaını geçtikten sonra Ulu önder Atatürk'ün talimatlarıyla dikilen çınarlarla dolu bir yoldan gidiliyor. Her derde deva doğal kaplıca sularının bulunduğu Termal Kaplıcaları'nın ünü ülke sınırlarını aşarak adeta sağlık turizmşne dönüşmüş. Atatürk'ün sağlığında sıkça dinlendiği köşkü Termal içerisinde dimdik ayakta ve bir müze olarak ziyaretçilerini bekliyor. Hiç bozulmamış yemyeşil doğası ve Bizans'a kadar dayanan tarihi yapılarıyla Termal, ziyaretçilerini büyülüyor. Termal'in tarihine baktığımızda Roma İmparatorluğu ile başlayan macerası, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu ile devam ettiğini görürüz. . Termal'deki tarihi yapılar, hem Roma, hem Bizans, hem de Osmanlı izlerini taşıyor.

Yalova Termal Kaplıcaları, 4 bin sene önce doğa olayları sonucu oluştu. 2 bin seneden fazla süredir insanların şifa aradıkları yer haline geldi. Tarihte Pitiya olarak bilinen bölgede kurulu Yalova Termal Kaplıcaları, Yalova il merkezinden 12 km. uzaklıkta, Yalova Termal ilçesi içerisinde iki dağ arasında, bir arada ender görülen harika bir bitki örtüsü ile kaplı bir vadide yer alır. 3 bin 600 dönüm orman arazisine sahip olan Yalova Termal Kaplıcalarının ilk hamamları yaklaşık bin 600 sene önce Bizans İmparatoru Constantinus tarafından yaptırıldı. Daha sonra çeşitli Bizans İmparatorları tarafından birçok tesis eklenen Termal kaplıcaları kalsiyum, sülfat ve florürlü termomineral su içerir. Suyu renksiz, berrak ve tatlı olan kaplıcalar, 1911 yılında Roma'da yapılan yarışmada Suları Faydalı En İyi Kaplıca ödülünü kazanmış. Yalova Termal sularının banyo kürü şeklinde kullanımı, özellikle romatizmal hastalıklarda oldukça etkili. Bununla birlikte, Yalova Termal sularının dolaşım sistemi bozukluklarına, cilt hastalıklarına, kısırlığa ve kadın hastalıklarına da iyi geldiği biliniyor.

Atatürk Köşkü

İki katlı tamamen ahşap bir bina olan Atatürk köşkü, 4 kabul salonu ve 11 odadan oluşuyor. Köşkte bulunan eşyalar çeşitli saraylardan toplanarak getirilmiş. Bu nedenle aynı zamanda tarihi bir müze görevi üstleniyor. İran Kralı Rıza Pehlevi, Köşkün ilk konuğu olurken, Cumhuriyetin ilk yıllarında hükümetin yaz dönemi çalışmalarını yaptığı yer halini aldı. Köşk, Atatürk’ün, Dolmabahçe Sarayında vefatından önce son günlerini geçirdiği yer olması nedeniyle ayrı bir öneme sahip. 1984 yılında yapılan restorasyondan sonra müze olarak hizmete açılmış ve günümüzde de müze olarak hizmet veriyor. Cumhuriyet Dönemi mimarisinin erken örneklerinden biri olan Köşkte ayrıca Atatürk'ün kardeşi ve manevi kızları için de birer oda tahsis edilmiş. Bu odalarda, orjinal haliyle günümüze kadar gelmeyi başarmış. Köşkte biri ressam Nurettin Niyazi, diğeri ünlü Rus ressam Ayvazovski tarafından yapılmış iki tablo bulunuyor. Hereke ve orjinal İran Halıları ile Yıldız Porselen, Fransa, Mısır, Japonya ve Çin Vazoları ise göz kamaştırıyor. Bir bilardo masası, Atatürk'e hediye edilen Fransız yapımı bir piyano, Atatürk'e ait Amerikan yapımı RMC marka bir radyo da Köşkte yer alan diğer değerli eşyalardan bazılar.

Gezi Parkuru

Tesis içerisinde iki etap olarak hazırlanmıştır. Küçük etap ya da kısa tur olarak bilinen parkur 750m civarındadır, çamlık bölgesinden başlayarak, çınar otelde son bulmaktadır. Gezi esnasında göz, ayak, mide suları ve diğer ünitelerde görülebilir. Büyük parkur ya da uzun etap olarak bilinen 2 Km 'yi aşabilir. Gökçedere pazarı ile başlayan parkur tesis çevresi ve içini kapsayabilir. Gezi parkuru boyunca Yaveran Köşkü, 19. asrın sonlarında yapılmış olan 1. derece tarihi eser statüsünde bulunan şu anda kullanılmaz halde bulunan Tarihi Büyük Otel ile Tarihi Büyük Otel Gazinosu dünden bugüne bir yolculuk yapmanızı sağlıyor.

Aşıklar Yolu

Termal gezi parkuru yolunda bulunan Aşıklar Yolu, evlenen ya da evlenecek olanların çok sıkça geldikleri bir mekan. Bunun sebebi ise bu yolun uğurlu olduğuna inanılması. Aşıklar Yolunun devamında bulunan Aşıklar Merdiveni ve Aşıklar Çeşmesi bu ambiyansı tamamlayan diğer öğeler. Aşıklar Yolu genellikle çevre köylerden gelen taze meyve ve sebzelerin satıldığı bir pazara ev sahipliği yapar. Aşıklar Çeşmesi ise çiftlerin suyundan içtikten sonra dilek diledikleri bir çeşme. Son zamanlarda, ip, kurdela gibi şeyler bağlayarak adak adayanların sayı bir hayli artmış durumda.

Üç kız kardeş azizeler

Üç kız kardeş Menodoro, Metrodora ve Ninfodora, çok tanrılı din kültürü olan Pagab inancının yaygın olduğu dönemde Hıristiyanlığı benimseyerek yaşam oruçlarını tutmak ve dualarını rahatça yapabilmek için bu bölgeye gelmişler. Burada halka Hıristiyanlığı anlatmaya başlamışlar. Kaplıca sularının tedavi edici bir özelliği olduğunu bilmeyenler, üç kız kardeşin ilahi güçlere sahip olduklarına inanmışlar. Bundan rahatsız olan Bizans İmparatoru Galerius Maksimianu'nun emriyle Yalova Valisi Fronto, üç kız kardeşe putperestliğe geçmeleri için teklifte bulunmuş. Ancak bu istek kabul edilmeyince üç kız kardeş idam edilmiş. İmparator Konstantin döneminde Hristiyanlık resmi din olunca, Fener Ortodoks Rum Patrikliği genç kızların kemiklerini buradan aldırıp Patrikliğe nakletmiş. Vatikan ise üç kız kardeşi Azize ilan eder ve Üç Azizeler Kilisesi yaptırılır. Bu gün kilise yıkılmış olsa da Bizans döneminden kalma çeşitli ebatlarda sütun ve kaya parçaları hala duruyor.

Ağaç denizi termal

Termal mükemmel bir ağaçlığın içine kurulmuş sağınız solunuz her tarafınız yeşillik, ağaçlar,çiçekler. Adeta dört tarafı ağaçlarla çevrili bir kara parçası gibi. İnsan Termal'in doğasını, ağaçlarını ve tabiatını görünce farklı huzura eriyor. 19 Ağustos 1929 yılında Atatürk tarafından kurdurulan arboretumda bin 844 ağaç, 370 genel tüylü palmiye bulunuyor. Birçok ağaç çeşidinin nadir bulunan değerli ağaçlardan oluştuğu biliniyor. İnsan yaşadığı ülkenin güzelliklerini bilmeli. Bu konudaki eksiğimizi çok hissettim için gezip, gördüğüm yerlerin gezi yazılarını hazırlıyorum. Bu sayede, bu yazıları okuyanlar buralar hakkında bilgi sahibi olur ve bir gitmenin planlarını yaparlar.  Termal Kaplıcaları ile Yalova İskelesi arasında, cumhuriyetin ilk yıllarında dikilmiş çınar ağaçları ile çevrili yeşil bir tüneli andıran yol, Çınarlı Hiyaban adıyla anılır. 12 bin 500 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğindeki yola çınarlar 1930 yılı Şubat-Mart aylarında 10 metre ara ile çapraz olarak dikildi. Fidanlar, Teşvikiye ve Kocadere'den getirilmiştir. Bu ağaçlar 1997 yılında korunması gereken anıt ağaçlar olarak tescil edildi.

 Her derde deva

Termal kaplıcaları her derde devam gelen tedavi edici bir özelliği bünyesinde barındırıyor. Kronik döneme geçiş ve kronikleşmiş karaciğer hücresel iltihabi hastalıklarda Termal Kaplıcaları yararlı bir tedavi. Çocuklardaki bağırsak gelişimi bozukluğu ile karakterize Coliaki sendromunda olumlu sonuç alınır. Karaciğer hücrelerinin hepatitten korunmasında, hepatit sonrası tedavisinde, Kaplıca kürü genel etkisi ile karaciğerin hücrelerinin hayati fonksiyonlarını uyardığı gibi banyo suyunun ısısı, deriden geçen ionlarının doku enzimlerinin aktivasyonlarını hızlandırması söz konusu. Safra yolları ve kesesinin yetersizlikleri ve kronik iltihaplarında da Termal kaplıcalarının olumlu etkisi var. Hipoasidite ve hiperasiditeye bağlı hazımsızlık şikayeti olanlar Termal kaplıcalarından yararlanırlar. Kronik Gastrit, nezlevi bağırsak iltihapları, kronik enterit, spastik kolit, asabi kaynaklı kabızlıklar. Bağırsak parazitleri, bağırsak salgısı ve safra yetersizliği ile sindirim bozukluğuna bağlı ishaller, hemoroidlerde , özel uygulama yöntemleri ve içme kürleri ile birlikte faydalı Banyo ve içme kürleri kan şekerini düşürür. Kronik nefrit, kronik sistit ve kronik prostatitte ve böbrek taşlarında faydalıdır. İçme kürleri , lokal kompreslerle banyolar, özellikle böbrek taşlarında en uygun tedavi yöntemidir.

Özel tedavi alanları bulunuyor

Termal Kaplıcalarında Astım Buharı, Mide Suyu, Ayak Suyu, Göz Suyu ismi verilen özel alanlar bulunuyor. Astım Buharı, kaynaktan çıkan ve iyon yapısı zengin buhar; nefes darlıkları, kan dolaşımı, astım ve solunum yolları hastalıklarına iyi gelmekte. Otelin hemen yanında büvet şeklinde bir alanda yer alan Mide Suyu, doğrudan kaynaktan geliyor. İnsanlar bu kaynak suyundan içerek şifa arıyorlar. Kronik gastrit bağırsak hastalıkları, kolit kabızlık gibi hastalıklara iyi gelmekte. Suyun bir başka özelliği de soğutularak maden suyu gibi içilebiliyor. Her yıl milyonlarca insan Termal'in bu kaynaklardan şifa buluyor. Ulu Önder Atatürk'ün emri ile faaliyete alınan Göz Suyu kaynağı, fiziki sorunlar ve çeşitli göz hastalıklarının tedavisinde tercih ediliyor. Ayak Suyu ise irili ufaklı bir çok kaynağın, kademeli olarak kullanılması sonucu romatizma ve kırık tedavilerinde kullanılıyor. Kaynaktaki sular 98 dereceyi bulmakta ve dermatolojik, patalojik hastalıklara iyi gelmekte.

Kaynak: AA
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam