Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) tedavisi gören 63 yaşındaki Yılmaz Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, erken yaşlarda başladığı sigarayı 30 yıl kullandığını belirtti.
Konfeksiyonda çalışırken de sık sık sigara içtiğini dile getiren Küçük, yürürken nefes almakta zorluklar yaşadığını ve karnının şişmeye başladığını, nefesini veremediği için rahatsız oluğunu anlattı.
Küçük, "Gençlik yıllarımda soğuk algınlığıyla başlayan şikayetlerimi önemsemedim. Doktora gitmeyi ihmal ettim. 20 yıl önce ağırlaşınca yoğun bakımda tedavi gördüm. O zaman KOAH tanısı konuldu. Şuur kaybım olduğu zaman fotoğrafımı çekmişler. Sonra bana gösterdiler. Kafam kocaman olmuştu. O resmi görünce sigarayı bıraktım." dedi.
Yılmaz Küçük, 20 yıldır sürekli hastaneye gidip geldiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Maalesef hastalık bitmiyor. Gene hastayım ama artık rahat yürüyebiliyorum. Bazen nefessiz kalıyorum. Eskiye göre yürürken, otururken rahatım. Hastalık sürekli olduğu için biraz üşüttüğümde hemen bizi buluyor. Merdiven ve yokuş çıkarken rahatsız oluyorsunuz. Nefes almakta yaşanılan sıkıntılardan kurtulmanın tek çaresi sigarayı bırakmak. 'Günde 2-3 tane içiyorum' demekle olmuyor. Sigarayı hemen bıraksınlar. 20 yıldır ağzıma sigara koymadım. Ailem 30 yıldır benim peşimde dolaşıyor. Bir oğlum ve kızım var. Dört kişilik bir aileyiz. Eve sigara girmiyor."
""Nefes darlığı hafife alınmamalı"
Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği Sorumlusu Doç. Dr. Mehmet Atilla Uysal, KOAH'ın önce hafif eforlarda başlayan ve gittikçe günlük hayatı da etkileyen sürekli bir nefes darlığı ile devamlı balgam ve göğüste sıkışma hissi şeklinde görüldüğünü söyledi.
KOAH'lı hastaların merdiven çıkarken ve uzun yürürken nefes problemleri yaşadığını anlatan Uysal, şöyle devam etti:
"Hastalar bu aşamada hastalığı fark etmiyorlar. Nefes darlıklarını önemsemiyorlar. Nefes darlığı KOAH'ın başlangıcının haberidir. Nefes darlığı hafife alınmamalı. Yine öksürük de ikinci sıkıntı. Bunu sigaraya bağlıyorlar. Sigara içince biraz öksürmek normal geliyor. Halbuki bu kötü bir sürecin başlangıcının habercisi olabiliyor. Hastalara solunum testleri yapıyoruz. Burada hastanın önemsemediği nefes darlığının ne kadar ciddi olduğunu görebiliyoruz."
Uysal, nefes darlığının kalp şikayetleriyle de karıştırılabildiğine dikkati çekerek, kalbin damarlarının beslenme bozukluğuna bağlı nefes darlığı oluşmasının, KOAH'daki nefes darlığı oluşma olasılığından daha düşük olduğunu kaydetti.
"Hastalık 20-30 yıllık süreci kapsıyor"
KOAH'ın ileri aşamasında hastaların nefes darlığından geceleri uyuyamadığını, yemek yerken, oturup kalkarken ve banyo yaparken zorluk çektiklerini ifade eden Uysal, bu aşamadaki hastalarda geri dönüşümün zor olduğunu söyledi.
Uysal, KOAH'ın tamamen tedavi edilemediğini belirterek, şunları anlattı:
"Ama en önemli tedavi sigaranın bırakılması.İleri evreli hastalarda da uzun süreli oksijen tedavisi yapılıyor. Hastaların günlük sıkıntılarını azaltmak için nefes açıcı ilaçlar var. Sigarayı bırakmadığı takdirde hastalık kötüleşerek ilerliyor. Bırakıldığında hastalarda biraz daha geriye dönüşüm oluyor. 20 yıl süreyle günde bir paket sigara içen kişinin KOAH olma riski yüksek. Bazı hastalar daha az sigara içseler bile KOAH olabiliyorlar. Hastalık kişinin 25-30 yıl öncesine dayanıyor. Uzun süren bir süreç. 2 yıl sigara içti KOAH oldu değil de 20-30 yıllık süreci kapsıyor. Bu nedenle önümüzdeki 20-30 yılı planlamak ve ona göre önlemek hedefimiz olmalı. Sigarayı bırakmak çok zor bir süreç. Kişilerin sigarayı bırakma polikliniklerine başvurarak doktor yardımı almaları gerekir."
Mehmet Atilla Uysal, hava kirliğinin de KOAH için tehlike olduğunu vurgulayarak, "KOAH'lılar sürekli bu hastalıkla yaşamak zorunda. Sigarayı bırakan ve ilaçlarını düzgün kullananlar hayatlarını daha rahat geçiriyor. Hastalar basit nefes darlığını hafife almamalı. Sigara ve hava kirliğinden uzak durmaları gerekir. Sigaraya bağlı öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetlerinin ciddi sonuçları var. Hastanın hayatına mal olabilir." dedi.
Kaynak: AAEditör: AA
