Batılı seyyahların çoğu, doğunun mistik havasını solumak amacıyla 17, 18, 19’uncu yüzyıllarda Osmanlı devletine gelmiş, bir kısmı daha doğuya giderek Hindistan’a ulaşmış. Günümüzün seyyahları ise daha doğuya Hindistan, Çin, Japonya, Avustralya, Filipinler ve Japonya’ya uzanarak yeni tespitlerde bulunuyorlar…
Hayalleri büyük kendi küçük bir kız… Büyümüş, hayallerini gerçekleştirmiş. “Şu Çılgın Türkler”in inatçı bir ferdi diyebiliriz ona... Kaleminden bal (pardon mürekkep) damlayan bir yazar olmuş. “Yalnız Gezginin Gezi Defteri” isimli kitabı yazmış… Bir solukta okudum. Kısmen yazıma alarak tanıtmak istedim…
Benian Çulhaoğlu kimdir?
1971-İstanbul doğumludur. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirmiştir. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Davranış Bilimleri Anabilim dalında yüksek lisansını tamamladıktan sonra 1996-2014 yılları arasında Türkiye Şişe ve Cam fabrikaları A.Ş.de insan kaynakları fonksiyonlarında yönetici olarak çalışmıştır.
Çulhaoğlu, 2018-2013 yılları arasında Ayrıntı gazetesinde, Balkon-İş, Yaşam ve Kültür Dergisi ve The Cruise Life’da gezi yazarlığı yapmış olup halen “Köşe Bucak Dünya” dergisinde köşe yazarlığını sürdürmektedir.
Dünyada “Solo Travel” olarak adlandırılan yalnız seyahatin Türkiye temsilcilerinden olan Benian Çulhaoğlu, seyahatlerini tek başına gerçekleştirmektedir. Dünya gezilerindeki anı, bilgi ve tecrübelerini aktardığı yayımlanmış beş kitabı bulunmaktadır.
Eserlerinin yanı sıra “Yalnız Gezginin Gezi Defteri” adlı facebook sayfasıyla da bilgi ve tecrübelerini seyahat severlerle paylaşmaya devam etmektedir.
Çulhaoğlu’nun Eserleri
-- Hayat Akıp Giderken, Cinius Yayınları, 2010
-- Herkese ve her şeye rağmen TEK BAŞINA DÜNYA GEZİSİ, Cinius Yayınları, 2012
--Yalnız Gezginin Gezi Defteri, Cinius Yayınları, 2013, Cinius Yayınları
--Yalnız Seyahat Etmenin Dayanılmaz Hafifliği, Cinius Yayınları, 2015
-- Hoşça Kal Küba, Cinius Yayınları, 2016
Ressam Murat Erkan Atölyesinde boyama teknikleri üzerine eğitim alarak dünya gezilerini sosyal medya aracılığıyla sanatseverlerle buluşturmaya devam etmektedir..
Büyük çelişki
Hindistan, Nepal, Petersburg ve Budapeşte ile başlamış gezileri. Bali Adası’nı tasvir ederken ucuzluğu öne çıkarması hepimizin özlemleri arasında olsa gerektir… Evlerin küçük ve şirin oluşu; ama uyuşturucu krizlerinin devamlı ve büyük olması dikkat çekicidir. Yani bu satırları okurken çevreyi inşa etmeye çalışan bir yönetimin toplumsal yapının çökmesine bilerek veya bilmeyerek göz yumduğunu söylemek mümkündür...
Prag tren istasyonuyla Sirkeci istasyonunun karşılaştırılması, Prag Saat Kulesi’nde Türkçe açıklamaların bulunması memnuniyet verici… Ortaçağ havasını en iyi yansıtan sarayların, kiliselerin ve köprülerin varlığı, daracık sokaklardaki farklı binaların görülmesi insanın kendisini zaman tünelinde geziyor gibi hissetmesine neden oluyor.
245 sayfa olan kitap, Cinius Yayınları arasında yer almış ve ilk baskısı Haziran 2013’te yapılmıştır. Konuyu burada kesiyor, kitabı alıp okumanızı ve kendi başınıza seyahat etmenizi öneriyoruz.
Zigetvar Kalkanları
Kitap, Kanunî’nin Zigetvar Seferi üzerine yazılmış. Kurgulamalar var; ama kesinlikle Macar belgelerine dayalı. Kalede savunma yapacak olan ast komutanlarla Macar Beyi Balint Török, gayet mağrur ve onurlu şekilde tasvir edilmiş.
Osmanlı topçusunun kuşatmanın ilk günlerinde orta çapta toplar kullandığı, büyük sepetleri toprakla doldurup topları karşı tarafın ateşinden korumak için set oluşturmaları önemli bir paragraftır. Top güllelerine direnen dolgu duvarların çubuk örgüleri zamanla dökülüyor ve gülleler killi toprağa nüfuz eder hale geliyormuş. Kaleden Osmanlı topçu mevzilerine yapılan atışlarda pek isabet kaydedilemediği belirtiliyor.
Mevsimin soğuk olduğu birkaç yerde vurgulanmaktadır. Agoston Bata isimli casusun Osmanlı ordugâhına gizlice girmiş ve topladığı bilgileri Zigetvar beyine takdim etmiş olması takdire değerdir.
Macar topçusunun ilginç uygulaması, katapult ile attıkları taş güllelerin Osmanlı karargâhının gerisinde kargaşa ve paniğe neden olduğudur.
Değerlendirmeler
Osmanlının Macaristan’a girişiyle birlikte Macarların ikiye bölündüğü, Osmanlı yanlılarının kendi imkânlarıyla Osmanlı saflarında mücadelelere katıldıkları, Osmanlı karşıtlarının da direndikleri bir vakadır, tıpkı Anadolu’nun ve İstanbul’un işgalinde olduğu gibi…
Kanuni’nin hasat zamanı Zigetvar’ın ele geçirilmesi emrini verdiği… Zigetvar Kalesi komutanlarının kalede defnedildikleri…
Zigetvar Kalkanları isimli tarihi roman 446 sayfa… Yazarı Csaba Ujkery, 2005-İstanbul basımlı. Macarcadan Türkçeye çeviren: Dr. Erdal Şalikoğlu
Macar etkinlikleri
Yaklaşık üç yıldan beri Macar Konsolosluğu’nun himayesinde Macar Kültür merkezi tarafından yapılan etkinliklere katılıyorum. Belki de Osmanlı tarihi içinde en çok temasta olduğumuz bir millettir Macarlar…
9’uncu yüzyıldan itibaren Macarlar tarih sahnesinde görülmeye başlamışlardır. Muhtemelen dört boyun birleşmesiyle oluşmuş olan bugünkü Macar topluluğu 150 yıl kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır.
Macarlarla ilişkilerimiz, Rumeli beylerbeyi İbrahim Paşa’nın 23 Nisan 1526’da Belgrad’a varmasıyla başlamıştır. Bosna beyleri tarafından Sirem mıntıkasındaki kaleler alınmış, İyluk ve 11 kale daha alındıktan sonra Drava Nehri kenarındaki Ösek (Eszek) Kalesi de elde edilmiştir.
Editör: CENGİZ BAYSU
