SON DAKİKA
reklam
reklam

96. yılında II.İnönü Zaferi

Eklenme Tarihi: 27 Mart 2017, Pazartesi - 16:00   Okunma Sayısı: 80395

Hazırlayan nedenler
I. İnönü muharebesinde elde edilen başarı, Türk Milletinin yeni kurulan orduya inancını kuvvetlendirmiş, isyan ocakları söndürülmüş ve BMM hükümetinin İstanbul hükümetine ve dışarıya karşı itibarı artmıştı.
İngilizler, Anadolu’da gelişen milli hareketi tehlikeli buluyor ve topyekün bir direnişten çekiniyorlardı. I. İnönü muharebelerinde itibar kaybeden Yunan ordusunun yeniden örgütlenmesine destek vererek ve yeni silahlarla takviye ederek hazırlanmasını sağladılar. I. İnönü muharebesinden yaklaşık iki buçuk ay gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen Yunan ordusu; bölgedeki 
II. İnönü muharebesine katılan Yunan birlikleri personel ikmalini, eğitim görmemiş Rum ahaliden silahaltına alınanlardan, kendilerine müzahir unsurlar ve başka birliklerden temin edilmiş eğitimi az fanatiklerden tamamlamaya çalışmıştı. Sadece İnönü cephesinde mevcudu 60 bin kişilik bir kuvvete ulaşan Yunan ordusu, silah ve mühimmat ikmalini tamamladıktan sonra 23 Mart 1921’de ileri harekâta başlamıştı.
Gezi notlarım,  kısa açıklamalar
Burada askeri terminolojiye fazla girmek istemiyorum. Sizlere ilginç gelebilecek ve ibret alınabilecek bazı olaylardan söz etmek istiyorum. Mart ayının en soğuk günlerinde ortalama rakımın 900 m. olduğu İnönü bölgesinde, vatan topraklarını savunmaya çalışan yiğitlere mevzi olan Darıdere, Karaağaç, Kovalca, Akpınar, Yeniköy, Teke, Hayriye, Gündüzbey, Poyra, Rızapaşa, Ahırköy, Kandilli ve Pazaryeri’ni beş yıl önce gezi grubumuzla tavaf edercesine gezmiştik.
İnönü’deki eski tren istasyonunda Eskişehir’deki Cephe Komutanlığı Karargâhını, annem ve babamla birlikte İnönü’deki ileri karargâhı, eski tren istasyonunu, göğüs göğüse muharebelerin yapıldığı İntikam Tepe, Metristepe, Üçşehitler Tepesi’ni ve Nane Dere’yi; İnönü şehitliklerini ve İnlerönü mağaralarını görmüştük.
27 Mart günü raporlarından
23’üncü Tümen Hücum Taburu’ndan bugün çekilen telgraf mesajında “… taburun silah toplamının 80’e düştüğü, 1 nci bölük muharebe kaybının 5 şehit ve 3 yaralı olduğu, makineli tüfek taşıyan hayvanların altısının vurulduğu, tabur komutanının yanında 12 er kaldığı…” şeklindedir. 
Metristepe
… 28 Mart günü saat 13.00 sularında bu tepe ve bölgesinde muharebeler şiddetini kaybetmişken saat 15.00 sularında yeniden canlanmıştır. Kanlısırt’ta toplanan Yunan topçu ateşleri Metristepe üzerine planlanan Yunan taarruzunun gelişmesine de yol açıyordu. Alçaktan uçan Yunan uçakları da makineli tüfek ateşleriyle taarruzu destekliyordu.
Saat 16.00’da Kanlısırt’ın düşmanın eline geçtiği rapor edilmişti. Bir karşı taarruzla tepe tekrar geri alınmışsa da saat 18.00’de tekrar Yunan birliklerinin eline geçmişti. Böylece Yunan piyadesi mevzilerimize 700 m. kadar sokulmuş oluyordu.
Yunan uçaklarının ağır baskısıyla Metristepe de 18.15’te Yunan birliklerinin eline geçmişti. Bu iki önemli tepe düşmanın eline geçmiş olsa da 22 kez tekrarlanan el değiştirme süngü hücumlarıyla gerçekleştiriliyordu. Bazı alaylarımızın personel sayısında görev yapamayacak kadar azalma görülmesi, karşı taarruz imkân ve kabiliyetimizi de düşürmüştü… 
Muharebede yaşanan ilginçlikler
İstanbul’dan Anadolu’ya kaçışlar zor olduğu için subay eksiğimizi henüz tamamlayamamıştık. Yunan kuvvetlerinin hafif makineli tüfek sayısında büyük üstünlüğü vardı. İnönü’deki kuvvetlerimize 15 Şubat günü gönderilen 1.700 adet top mermisi, 20’nci Kolordu’nun İtilâf Devletlerine teslim etmediği mermilerdendi.
I. ve II. İnönü muharebeleri arasındaki dönemde Eskişehir ve Afyonkarahisar’da kanat brandaları katranla sıvanmış, yarısı arızalı ve yedek parça noksanı olan uçaklardan beşer uçaklık birer bölük kurmuştuk. 25 Mart günü üç Yunan uçağı Eskişehir istasyonumuzu ve uçak hangarını bombalamıştı. 
Grupça İnlerönü Mağarası’na Kanlısırt’ta gezerken arazinin kayalık ve taşlık olduğunu gördüm. Böylesi bir arazide boy çukurları kazılması mümkün değildir. Olsa olsa baş siperi veya derme çatma diz çukurları kazılmıştır. 
Bu şekilde açıkta kalan askerlerimize 105 mm. lik Yunan top mermilerinin ne kadar zarar verebileceğini düşünebiliyor musunuz? Nice canlar pahasına geceleri el değiştiren tepeleri, uykusuz geçirdikleri geceleri, soğuk hava şartlarında motorlu vasıta olmaksızın 1400-1500 m. rakımlı tepelerdeki karlı mevzilere erzak, mühimmat, odun ve taşındığını düşünebiliyor musunuz?
Yaralılarını öküz arabalarıyla İnönü veya İnönü’nün kaldığı ve karargâh olarak kullandığı bugün müze yapılmış eve nasıl taşındığını, nasıl ameliyat edildiklerini şöyle bir gözünüzün önüne getirin!  
Daha da ilginci; Ankara’dan gelişmeleri takip eden Mustafa Kemal’in sabaha kadar basit telgraf muhaberatıyla İsmet Paşa’ya emirlerini yazdırmasının ve yapılanların sonuçlarının aynı şekilde Ankara’ya bildirilmesinin hiç aksamadan yürütülmüş olmasıdır.
İkinci İnönü Muharebesi’nde 
Hava Harekâtı (23 Mart-1 Nisan 1921)
Yunanların Birinci İnönü Savaşı’ndaki yenilgisinin ardından 23 Mart 1921 sabahı tekrar saldırıya geçmesiyle İkinci İnönü Muharebesi başlamıştır. Eskişehir’de konuşlu Birinci Tayyare Bölüğü, savaş süresince bazen bir bazen de iki av uçağı ile görev icra etmiştir. Afyon’da konuşlu İkinci Tayyare Bölüğünün elinde ise sadece bir adet sağlam durumda av uçağı bulunmaktaydı.
II. İnönü Muharebesinin 
sonuçları
Yunan ileri harekâtı, 23 Mart 1921 günü başlamış, 31 Mart günü çekilmeye dönüşmüştür. 4 Nisan’a kadar süvari kuvvetlerimizin takibiyle geçen bu muharebede kaybımız 637 şehit, 1720 yaralı, 2 esir, 1350 kayıp, 1076 firar toplam 4794 kişiye ulaşmıştır. Yaralılardan iyileşip birliğine katılanlar yeniden hesaba katıldığında toplam insan kaybımız 3950 kişi olarak görülüyordu.
Bundan başka 388 hayvan, 2432 adet çeşitli çap ve markada piyade tüfeği, 60 kasatura 3 makineli tüfek kaybedilmişti. 350 bomba, 23.847 top mermisi, 2002 sandık (2.802.800 ad) piyade tüfeği mermisi sarf edilmişti.
Yunan kayıpları ise General Kondilis’in kitabında 360 subay, 4.920 er olarak belirtilmiştir. 
Zaferle birlikte nüfuz ve itibarı artan milli hükümetin Avrupa ülkelerinde tanınması gerçekleşmiştir. Morali yükselen ulus ve ordunun karşısında İtilâf Devletleri bazı kararlarını değiştirmek zorunda kalmış, Fransızlar Zonguldak’tan, İtalyanlar Konya’dan çekilmişlerdir. İngilizler ise esirlerin karşılıklı mübadelesini Anadolu hükümeti ile imzalamak zorunda kalmışlardır. (Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 27 Ocak 2014 günü Anıtkabir'e yaptığı ziyaret sonrasında deftere, "Büyük acılar sonrası modern Türkiye'yi kurmayı ve Fransa ile dostluğu tekrar canlandırmayı başaran devlet adamına" diye yazmış ve kıymetini bilmeyenlere inat olsun dercesine Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı merhum İsmet İnönü’nün kabrini de ziyaret etmiştir.
Sevk ve idaredeki üstünlüğün sembolü, Milli Mücadele’nin kahraman komutanı İsmet Paşa! Siyasi ikbal peşinde koştukları için seni anlamak istemeyenler ve dil uzatanlar elbette olacaktır. Kemiklerin sızlamasın, müsterih ol! 
Seni anlayanlar, anlamak istemeyenlerden çoktur. Bedenlerini bu topraklar için gözü kapalı feda eden yiğit askerlerimiz, şehitlerimiz, yiğitlerimiz; Tanrı’nın rahmeti üzerinize olsun! Kabirleriniz nurlarla dolsun!

 

Editör: CENGİZ BAYSU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam