Esin kaynağı
Anadolu’nun dantel, kilim ve halı motiflerinden, saç örgü stillerinden ve eski sikke ve madalyonlardan esinlenilerek objeler için yeni türevler yaratılabilmektedir. Yukarıda sayılan ana malzemenin haricinde sim ve camlardan da istifade edildiği görülmektedir.
Taşlar, belli ölçülerde geometrik şekillerde kesilerek geometrik çizgilerle daha çarpıcı hale getiriliyor ve taşların insan ruhu üzerinde yaratacağı var sayılan özelliklerinden istifade etmek, burçların karamsar ve kötülüklerini gidermek ve insanlara rahat ve huzur vermek gibi özellikleri öne alınarak anlamlar yükleniyor. Örnek vermek gerekirse, Boğa Burcuna ait taşlar arasında zümrüt, mavi safir, mavi ve yeşil akik, azurit, malakit, dumanlı kuvars, turkuvaz ve inciyi sayabiliriz.
Geçerli olduğu alanlar
Takılar; kıyafet, ten ve aksesuarlar üzerine takılabilmektedir. Aslında kendisine geniş bir alan bulan takılar, deri görünümlü kıyafetlerde, sedef kakmalı ahşap işlerinde, geometrik örgelerle bezenen renkli taşlarda karşımıza çıkmaktadır.
İmitatif objenin değerini sedef, inci ve gümüş kaplamalarla yükseltmek her zaman mümkündür. Renkli taşları da sedef, inci, deri, ahşap ve parlak metaller (gümüş kaplama, altın suyuna batırma) üzerinde kullanarak objelere yeni şekil ve anlamlar verebiliriz.
Renkli ve değerli taşlar
Bulunduğu çevredeki olumsuz enerjiyi temizleyerek olumlu enerjiye dönüştürmesiyle ünlenen renkli taşların, kişiyi rahatsız eden düşünceleri yatıştırıcı bir etkisi olduğu söylenir. Özellikle koyu mor veya çok açık renkli “ametistler” en güçlü enerjiye sahiptirler.
Birçok insan üzerinde canlandırıcı etki gösteren bu özellikli taşların yaydığı enerjinin her zaman fayda sağladığına ve olumsuzluklardan koruduğuna inanılır. Taşın enerjisine odaklanan kişi uyum ve denge kazandığı kanaatine varır.
Uzmanlaşma
Takı tasarlamak ve üretmek artık bir uzmanlık alanı haline gelmiştir. Bu alana yeni giren veya el atanlar kısa zamanda söz sahibi olamayacaklarını görürler. Tarihten, geleneklerden, topraklarımızdaki yeraltı servetlerinden ve düşünmekten kaynaklanan eksiklikler, bu alanın her dalında kendini gösterir.
Dolayısıyla önce kişinin donanımlı olması sonra da donatıma (küçük bir atölye, yapım evi, aletler ve işlenmemiş ürün temini gibi) sahip olması gerekir.
Nilgün Kadıoğlu
Böylesi bir birikime ve geçmişe sahip olanlardan birisidir Nilgün Kadıoğlu… Açtığı sergilerle ismini perçinlemiştir. Son olarak TSKM-Maltepe’de kendi öğrencileriyle düzenlediği sergi, yukarıda sayılanları içerecek şekilde üç reyon halinde açılmıştır.
Yaklaşık 13 seneden beri ergitme fırını, kaplama, metal kesimi ve taş dizaynı konularında işin alfabesiyle başlayan Kadıoğlu, reklam, tanıtım ve pazarlama konularında uzmanlaşmıştır. Tecrübelerini en küçük ayrıntısına kadar öğrencileriyle paylaşan Nilgün Kadıoğlu, yurt dışından gelen kişi, temsilci ve heyetlerin isteklerini de karşılamaya hazırlanmaktadır.
Sergi
Açılışta yapılan konuşmaların ardından kurdeleler kesilmiş ve toplu resim çektirilmiştir. Sergiyi dolaşanlar, her üç reyonu da (gümüş veya gümüş kaplama metal kesim figürler, altın suyuna batırma objeler ve süs taşlar) gezip beğeni ve hayranlıklarını dile getirmişlerdir.
Yeni sergilerde yeni tasarımları görmek hepimizin beklentisidir. Nicelerine!
