Warning: imagecreatefromjpeg(/var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/../dosyalar/gorsel/http-www-gazetetunaydin-com-images-haberler-istiklal-harbinin-izleri-jpg.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 44

Warning: imagesx() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 3

Warning: imagesy() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 4

Warning: Division by zero in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 11

Warning: imagecopyresampled() expects parameter 2 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 28
İstiklal Harbi’nin izleri! - Tünaydın Gazetesi
SON DAKİKA
reklam
reklam

İstiklal Harbi’nin izleri!

Eklenme Tarihi: 25 Nisan 2017, Salı - 09:00   Okunma Sayısı: 86435

Mondros’tan Samsun’a
İstiklâl Harbi, İtilâf Devletlerinin siyasî ve askerî baskısı, İstanbul hükümetinin aczi ve Yunan istilâ kuvvetlerinin tehdidine karşı aziz milletin hür yaşamak arzusundan doğan mücadele azminin ifadesidir.
30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi sonunda topraklarımızın işgali başlamış, Osmanlı devlet yönetimi hükümet değişiklikleri yaşamıştır. Bir yandan işgallere karşı direniş ve tepkiler sürerken bir yandan da ayrılıkçı ve Millî Mücadele karşıtı cemiyetler ve azınlıklar zararlı faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.
I.Dünya Savaşı’nın son ordu kuruluşu olan Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı lâğvedilince 7’nci Or. K. lığı görevinden ayrılan Mustafa Kemal İstanbul’a dönmüş ve Osmanlı Başkenti İstanbul’un dev zırhlılarla kuşatıldığını görmüştü. 
15 Mayıs 1919’da Yunan kuvvetlerinin İzmir’e çıkması bardağı taşıran son damla olmuştu. Kendiliğinden gelişen bir Kuva-yı Milliye doğmuştu. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a geçmesiyle Kurtuluş (İstiklâl) Savaşı başlamıştır.
Sergi salonundaki düzenleme 
Sergi salonuna girişten itibaren İstiklâl Harbi’nin tüm evreleri kısa ve öz şekilde, çizimlerle ve kronolojik çizelgelerle anlatılmıştır. İşgallere karşı mücadele etmek ve ülkeyi içinde bulunduğu ağır şartlardan kurtarmak düşüncesiyle 9’uncu Ordu Müfettişi sıfatıyla 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan hareket eden Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basar.
Buradaki toplantı ve görüşmelerin ardından Amasya’ya geçen Mustafa Kemal ve beraberindekiler, 22 Haziran’da “Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklâli”ni esas alan Amasya Tamimi’ni kabul ederler. Heyet-i Temsiliye, 23 Temmuz-7 Ağustos Erzurum Kongresi ve 4-11 Eylül 1919 Sivas Kongresinden sonra 27 Aralık 1919 günü Ankara’ya döner. Serginin bu bölümleri resimlerle desteklenmiştir.
İlk BMM kuruluşu
İstanbul hükümetinin imzaladığı 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Antlaşması, Türk ulusunun bağrına saplanmış bir hançerdir. Aydınlardan bir grup Amerikan mandasını (himayesini) savunurken, Sivas Kongresi’nin bitişinden Padişah Vahdettin’in (!918-1922) Sadrazam Damat Ferit Paşa’yı görevden ayrılmak zorunda bıraktığı 2 Ekim tarihine kadar geçen 22 günlük süre, Millî Mücadele’nin en gergin günü olarak tecelli etmişti…
Meclis-i Mebusan Başkanlığına Mustafa Kemal getirilmiş, yapılan ilk toplantının sonunda Milli Ant (Misak-ı Milli) kabul edilmiş ve 17 Şubat 1920’de dünya kamuoyuna açıklanmıştır. Sırada İstanbul’un işgali vardır. 16 Mart 1920’de gerçekleştirilen İstanbul’un işgal hareketi, Büyük Postane’de görevli Manastırlı Hamdi Efendi tarafından dakikası dakikasına Ankara’ya bildirilmiştir.
Süratle gelişen durum karşısında bir ulusal meclisin toplanmasına karar verilmiş ve 23 Nisan 1920’de ilk BMM açılmıştır.
Ayaklanma ve hazırlıklar
Millî Mücadele’nin başlamasıyla birlikte Anadolu’da ayaklanmalar da kendini göstermeye başlamıştır. 1919 yılında başlayan Pontus Ayaklanmasını diğerleri takip etmiştir. Ulusal Meclis, psikolojik hazırlığını tamamlamış, lider kadrosunu oluşturmuştur. Askeri gücünü toparlayan ve Kuva-yı Milliye’den düzenli ordu kuruluşuna geçen Ulusal Meclis hükümeti, hedef ve prensiplerini tespit etmiş; silah, cepane, malzeme ve malî kaynaklarını hazırlamıştır. Daha düşmanla mücadeleye tutuşmadan Çerkez Ethem, Demirci Mehmet Efe olayı ve Yeşil Ordu meselesiyle uğraşmak zorunda kalan I. BMM hükümeti, millî cepheleri teşkil ve teçhiz etmiştir.
Millî Cepheler 
Millî Mücadele’de ilk amaç, düşmanı yurttan kovmak olduğundan bütün faaliyetler askeri olaylar çerçevesinde gelişmiştir. Millî devletin kurulması ve çalışmaya başlaması, ilk planda askeri zaferi kazanmakla mümkün olacaktır. Bu bağımsızlık mücadelesi Doğu, Batı ve Güney olmak üzere üç cephede gerçekleşmiştir.
1.    Doğu cephesi: Meclis hükümeti, Misak-ı Millî ile tespit edilmiş olan Türk vatanına karşı 
dış güçlerin kışkırtması ve desteklemesiyle hareket eden fanatik Ermeniler üzerine Kâzım Karabekir Paşa komutasındaki 15’nci Kolordu harekât icra etmiştir. Bu harekât sonunda Kars, Arpaçay ve Gümrü ele geçirilir. 23 Aralık 1920’de imzalanan Gümrü Antlaşması ile Ermeniler, Sevr’i tanımadıklarını bildirdiler. BU zaferle Doğu cephesi kapanmıştır.
2.    Güney cephesi: Fransızlar Adana ve Kilikya bölgesi, İngilizler, Urfa, Maraş ve Antep’i
işgal etmişlerdi. Azınlık grupları da işgal kuvvetleriyle işbirliği yapıyorlardı. Bölgesel mücadelelerle bu yörelerimiz düşman elinden kurtarılmıştır.
3.    İnönü Muharebeleri.  1921 yılına girildiğinde Yunan kuvvetleri İçbatı Anadolu’ya
sarkmaya başlamışlardı. İnönü bölgesinde yapılan muharebeler 10 Ocak 1921’de zaferle sonuçlanmıştı. Bu başarı Londra Konferansı’nın yapılması için zemin oluşturmuştur. Bu başarısızlığı hazmedemeyen Yunan kuvvetleri toparlandıktan sonra aynı bölgeden bir kez daha saldırıya geçmişler; ama yine yenilmişlerdi. 31 Mart-1 Nisan yeni bir zaferdi…
Diğer muharebeler
İnönü muharebeleri, ordumuzun moralini yükseltmiş, taarruz ruhunu geliştirmiştir. Sonu Sakarya muharebelerine kadar giden Aslıhanlar, Dumlupınar, Eskişehir, Kütahya muharebeleri, başarıyla kazanılmıştır.
23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında 22 gün 22 gece süren Sakarya muharebeleri tam bir meydan muharebesi olarak kabul edilir. TBMM Başkanı Mustafa kemal Paşa’ya bu savaş nedeniyle “Gazi” ünvanı verilmiştir.
Sakarya Savaşı’nın sonuçlarına gelince;  Bu meydan muharebesi, ülkede umutların yeşermesine neden olmuştur. Yenilgi, Batılı ülkelerin Yunan ordusuna güvenini sarsmıştır. İngilizlerle 23 Ekim 1921’de esirlerin değişimi sözleşmesi yapılmıştır. Bu sözleşmeyle Malta’da bulunan esirlerin anavatana dönüşleri sağlanmıştır. Arnold Toynbee’ye göre Sakarya Savaşı, “içinde yaşadığımız yüzyılın en büyük savaşlarından biri”dir.
Kafkas ülkeleriyle ilişkiler yeniden ele alınmış ve Kars Antlaşması imzalanmıştır. Fransa ile Ankara itimatnamesi, Türkiye-Ukrayna Dostluk Antlaşması yapılarak yeni diplomatik girişimler başlatılmıştır.
Büyük Taarruz
Bu taarruz 26 Ağustos 1922’de başlatılmıştır. Başkomutan Meydan Muharebesi olarak da anılır. Burada genel anlatıma girmeden 27 Ağustos 1922 sabahı saat 10.30’da Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile 57’nci Alay Komutanı Albay Reşat Çiğiltepe’nin konuşmasını örnek vermek istiyorum:
    ---Reşat Bey bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız?
    ---Komutanım, yarım saat içinde alacağız.
    ---Başarılar diliyorum.    Saat 10.45’te Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Albay Reşat Çiğiltepe’yi yine arar:
    ---Reşat Bey düşmanın hâlâ direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli…
    ---Komutanım düşman tepeye bir tümen yığmış, direniyor; ama alacağız, mutlaka alacağız…  Saat 11.00 olmuştur.  Mustafa kemal, Reşat Albayı tekrar arar. Telefona Albay’ın emir eri çıkar:
    ---Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Mesajı okuyorum, der. Yarım saat içinde bu tepeyi almak için size söz vermiştim. Sözümü tutamadığımdan dolayı yaşayamam komutanım.
Mustafa Kemal’in gözlerinden yaşlar boşalır. “Allah rahmet eylesin. Reşat Bey büyük bir vatanseverdi” der. Çiğiltepe saat 11.45’te alınır.
Benzer ayrıntıları ve kahramanlıkları sergiyi gezerek görebilirsiniz. Başta devletimizin kurucusu yüce Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimize rahmetler diliyoruz. Nurlar içinde yatın! Vatan bizlere emanettir. 
Sergiyi düzenleyenlere, emek sarf edenlere ve Harbiye Askeri Müzesi yetkililerine şükranlarımız sunuyoruz.

Editör: CENGİZ BAYSU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam