Eskiden yaz aylarında insanlar güneş battımı akşam saat : 18:00 gibi kapının önüne minder ya da sandalye atar otururdu. Akşam saat: 20:00 - 20: 30 gibi tekrar kapıya gelir otururlardı. Gece 01:00 e kadar oturma sürerdi. Sohbetlerde, o gün neler yapıldı anlatılırdı. Kapının önünden birileri geçse selamlaşılırdı. Hemen herkes birbirini tanırdı tanımasa bile mutlaka o kişiyi sık sık görürdü.
Şimdi ise aynı apartmandaki karşı komşunu 15 sene geçmesine rağmen değil gelip gitmek tanımıyorsunuz bile...
Eskilerden bahsederken aklıma eskiden otobüse binerken kapı kenarında biletçi vardı. Bilet almadan otobüse binemezdik.Daha sonra yerine kutular çıktı bu sefer de biletleri kutuya atardık. Derken jeton olayı çıktı daha sorada elle makineye basilan ufak matikler çıktı. Ardından istanbul karta kadar geldik, bakalım daha neler bizleri bekliyor.
Minibüslerde muavinler pamuk eller cebe diye bağırıp araba parası toplarlardı.Trende ise biletçi gelir bilet kontrolü yapardı, kaçak yolcu varsa ceza keserlerdi.
Neden eskilere takıldım bilmiyorum, her halde eski yaşantımızı özledim
Çocuken korkusuz sokakta oynamamızı, ailelerimizin bizimle vakit geçirmesini, çocukken büyüklerimizden dinlediğimiz masallar, aile içindeki sevgi ve saygılar.
Korkmadan işten eve geç gelebilenler...
Bunlar çok güzel şeylerdi.
Şimdi ise her televizyon açmamda ya bir kadına şiddet haberleri ya da küçücük yavrulara tecavüz haberleri, oda yetmiyormuş gibi hayvanlara yapılan işkence sonumuz nereye gidiyor merak ediyorum . Sanırım dünyanın sonu yaklaştı.