SON DAKİKA
reklam
reklam

Hadım ( Kastrasyon) Uygulamasının Tarihi

Köşe Yazarı: Murat SOYDAN   Eklenme Tarihi: 11 Temmuz 2018, Çarşamba - 10:00   Okunma Sayısı:

Toplumca derin bir üzüntü yaşadığımız acı olayların sonucu olarak hadım ( kastrasyon) uygulaması gündemde kendine önemli bir yer edinmiştir. Şüphesiz son günlerde toplumun her kesimi bu uygulama hakkımda tartışıyor bir sonuca varmaya çalışıyor. Bu yazımızda hadım uygulamasının geçmişine, kullanım sahasına ışık tutmayı hedefliyoruz.

Hadımın, sözlük anlamı kısırlaştırılmış erkektir. Tıp bilimindeki karşılığı ise “kastrasyon”dur. Kastrasyon, kişinin, cinsel salgı bezlerinin alınması yolu ile cinsel faaliyette bulunma ve üreme yeteneğinin tamamen sona erdirilmesi amacını taşıyan tıbbi bir müdahaledir. Kastrasyonun başta cerrahi ve kimyasal olmak üzere muhtelif yöntemleri bulunmaktadır. Kastrasyon, sadece bir cezalandırma, ödetme aracı değil aynı zamanda çeşitli hastalıkların tedavisinde de uygulanmaktadır.

Tarihte, hadım yerine “enük” kavramı kullanılmaktaydı. İlk kasıtlı enük hareketi, Lagasch şehrindeki Sümerliler tarafından gerçekleştirilmiştir. Hadım yöntemi, değişik kültürlerde değişik amaçlarla kullanılmışlardır. Monark sistemlerde; yöneticiler, din mensupları, ordu görevlileri, kadınların gardiyanları, harem çalışanları bulundukları mevki, gereği çeşitli gerekçelerle hadım edilebilmekteydiler. 

Zorunlu hadıma, tarihte, özellikle savaşlarda rastlanılmaktadır. Kimi zaman işkence için veya düşmanın maneviyatını kırmak, aşağılamak, amaçlı kullanılmaktaydı. Daha çok erkeklerin aleyhine kullanılan bu durum, kişinin soyunun ilerlemesini önlemek için kullanılmakta ya da savaşta kazanan tarafa, yenik düşen grubun kadınlarına cinsel anlamda sahip olmaya izin vermekteydi.

Edward Gibbon’un meşhur eseri “Roma İmparatorluğunun Bozulması ve Çöküşü” mağlup edilmiş düşmanların Normanların elinde hadım edildiğini belirtmektedir. Hadım günümüzde hala uygulanan bir yöntemdir. Milis askerleri Janjaweedler( silahlı atlı askeri birlikler) için kullanılmakta, özelliklede Batı Sudan’daki köylüler hadım edilmekte ve kanamadan ölmesi için terk edilmektedirler.

 Avrupa’da kadınların kilise ve katedral korolarında şarkı söylemesine Roma Katolik Kilisesi tarafından izin verilmediğinden, erkekler bu korolarda görev almaktaydı. Ancak seslerinin ergenlik dönemi kırılmasın önlemek ve böylece özel yüksek bir ses elde edebilmek için bu erkekler hadım edilmekteydi. Kastratodan(hadım edilmiş erkek sarkıcı) söz eden ilk belge 1550’liyıllardaki İtalyan Kilise kayıtlarında yer almaktadır. Barok müziği döneminde, bu şarkıcılara opera bestecileri tarafından çok yüksek bedeller teklif edilmekteydi. Bilinen son kastrato Alessandro Moreschi’dir(1858–1922). Papa Siktus’a ait küçük bir kilisenin korosunda hizmet vermekteydi.

Hadım, kabul görmeyen üremeyi engellemek ve suçluları cezalandırmak için tarih boyunca uygulanmıştır. Ortaçağda erkeklerin tecavüz ve zina nedeniyle hadım edildiği dahi görülmektedir.

Eski zamanlarda hadım, erkek genital bölgenin tümünün alınmasını kapsamaktaydı. Bu uygulama kanamadan ya da enfeksiyondan ölümlere yol açmaktaydı. Özellikle Bizans İmparatorluğu’nda bu yöntemin ölüm cezası olarak uygulandığı görülmektedir.

Çin’deki imparatorluk dönemlerin de bir erkeğin hadım edilmesi tüm genital bölgenin alınması şeklindeydi. Buna testisler, peniste testis kılıfı dahildi. Bu organların alınmasından sonra kişi şayet ölürse, alınan organları ile birlikte gömülürdü çünkü yeniden doğuş olarak adlandırılan bir inanışla, kişi bir dahaki hayatına bu şekilde gömüldüğü için tam bir erkek olarak gelecekti.

Sonuç olarak, hadım uygulaması çok eski bir uygulamadır. Tarihin hemen hemen her döneminde muhtelif sebeplerle uygulanmıştır. Günümüzde ise çoğunlukla cinsel istismar vakalarında önleyici özelliği olan bir ceza aracı olarak kullanılmakta.  Bununla beraber sağlık bağlamında muhtelif hastalıkların tedavisi için de başvurulan bir yöntemdir.

 

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam