Kendimi bildim bileli ince pek de kilolu olmayan biriydim. Bir ara spor yaparsam belki kilo alırım driye yakın çevrem baskıda bulunmuştu. Bende bir spor merkezine yazılıp düzenli olarak spor yapmaya başladım. İlk başlarda bu durum sıkıcı gelse de eğlenceli bir hal almıştı. Fakat daha çok yiyordum. O zamanlar karbonhidrat alımı dengeli beslenme diye birşey daha henüz türememiş kelime lügatımıza girmemişti. Fakat yine de yumurta ve patates dışında birşey yemiyorduk.
O dönemlerde annem de bana kürdan çekirdeği üzerine bir zeytin derdi. Sonra spor merkezinde gide gele oradaki hocalar veya spor yapmaya gelenler tarafından bana bir ilaçtan bahsedildi. Neydi bu ilaç kilo aldıran bir toz. Bunu süte karıştırıp içmeniz gerekiyordu. Ayrıca içinde bulunan aminoasitler vitamınlerde cabasıydı. Ben hemen bir kutu alıp içmeye başladım. Sonunda daha çok yiyiyor yedikçe spora gidiyor tekrar yiyordum. Artık bu içecek mi yoksa spordan dolayı acıkmamdan mı bilinmez kilo almıştım. Artık spora da gitmeye gerek yok diyordum. Ve spor yapmayı boşladım. Sonra ve bu durum ve aldığım içecek tozu hayatımdan çıkıp gitti. Bununla birlikte aldğım tozlar sayesinde vücudumda normal olmayan kıllanmalar meydana geldi, ve b kalıcı bir hal aldı. Özetle diyeceğim şu ki bilmediğiniz şeyleri ne yapın ne yiyin ne de uygulayın.
Şimdi nerede bir spor yapmış brini görsem kol kasları şişmiş veya altdominanları olan aklıma bu gelir ne gerek var. Spor yap yeter kolları şişince veya kaslı oyunca ne oluyor ki.
Geçen gün bir kadın gördüm yabancı biriydi sanırım Rus’tu. Kadının kolları o kadar yapılı ve kaslıydı ki benim baldırım bile kadının kolundan ince kalırdı. Tüm vücudu şişirilmiş bir balon gibi kaslarla doluydu. Kim acaba böyle bir kadını sevebilir veya ilgi duyar diye içimdem geçirmedim değil. Tabiki spora karşı değilim ama dedim ya gerçekten de gerek var mı? Allahın verdiği cana ve vücuda bunu vermeye takdir sizin.
