SON DAKİKA
reklam
reklam

Büyük Taarruz’a giden süreç -III-

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 21 Ağustos 2018, Salı - 20:51   Okunma Sayısı:
  1. İtalyanlardan alınanlar
  2. İnönü Zaferi’nden sonra herhangi bir anlaşmaya lüzum görmeksizin Anadolu’da işgal ettiği topraklardan çekildikten sonra ülkesindeki fabrikalardan silah ve cephane verilmesi için girişimlerde bulunulmuştu.

Gönderilen satın alma komisyonu, ancak Sakarya’dan sonra Rus altını karşılığında daha çok cephane ve barut satın alabildi. Bunlardan başlıcaları şunlardır: 4.310.000 adet piyade tüfeği fişeği, 97 ton barut, 20 adet Spot XIII tipi uçak…

 

  1. Sovyet Rusya’dan alınanlar

Kafkas ordusu depolarından 12 bomba topu, 1209 dağ topu mermisi, 175 mm’lik 9028 şarapnel, 7.578.000 Alman fişeği, 177 sandık piyade cephanesinin verileceği sözü alınmış; ancak bunların bir kısmı teslim edilmiştir.

 

  1. Ulaştırma hizmeti

Polatlı’dan Sarayönü’ne at arabaları 8 günde, öküz arabaları 12 günde, deve kolları 9 günde gidebilmekteydi.

Ocak 1922’de ulaştırma aracı olarak kullanılmak üzere hayvan depolarından birliklere 350 beygir, 37 katır, 451 öküz, 268 deve, 812 eşek ile 45 çift atlı araba, 26 tek atlı araba ve 88 kağnı verilmiştir…

 

Sevgili Okurlar,

Buraya kadar yazdıklarım 1921 Kasım ayından itibaren 1922 Ocak ayının sonuna kadar yaklaşık üç aylık bir dönemi kapsamaktadır. Yani, İç Anadolu’da bu ayların soğuk ve yağışlarının ne anlama geldiğini orada yaşayanla r ve gidenler bilirler.

Malzeme ve silah alımı tabii ki burada bitmiyor. Daha geniş bir yelpazede devam ediyor. Örneğin; Ukrayna da silah yardımında bulunmayı kabul etmişse de ancak 150 mayın alınabilmişti.

Bulaşıcı hastalıkların yarattığı muharebe dışı zayiat, sağlık giderleri, hayvanlarda görülen hastalık ve ölümler, ısınma malzemeleri temini, parası ödendiği halde limanlarımıza getirilip teslim edilmeyen silahlar da incelenirse sıkıntılar daha iyi anlaşılacaktır.

Avrupa’dan satın alınan silahların Antalya kıyılarına ulaşabilmesi İngiliz ve Yunan istihbaratı ve deniz kuvvetleri tarafından engelleniyordu. MSB.lığı gemilerin batırılması ihtimalini ortadan kaldırmak için Rus demiryolları ile Karadeniz limanlarına getirilmesi iznini almaya çalışmıştır.

 

İkinci parti silah ve diğer giderler

Fransa’dan ikinci parti olarak 2210, Almanya’dan 180 ad. muaddel Martin ve 800 büyük çaplı top mermisi alınmıştır. Sakarya meydan Muharebesi’nden sonra tüfekleri geri alınan istihkâm bölüklerine de bir miktar tüfek verilmiştir.

Trakya’daki Türk birliklerinin Bulgaristan’a sığınması sırasında 150 mm’lik bataryalar Bulgarların eline geçmişti. Bunların geri alınmasına çalışıldı. Batı Cephesinin ağır topçu birlikleri için beş adet 150 mm’lik obüsle 120 mm’lik dört uzun ve 12 Osmanlı topu temin edilebildi.

Batı Cephesi Komutanlığının bir raporunda, “… Cephenin yiyecek gideri olarak haftalık ayrılan para 30 bin lira eksiktir. 3’üncü Kolordu’nun ihtiyacı olan paranın vaktinde verilmesi…” denilmekte ve yapılan tasarruftan “… Para eksiği hayvan yiyeceğinin bazı yerlerde yarıya indirilerek ya otlattırma ya da yedek yiyecekten yararlandırma suretiyle karşılanmaktadır…” söz edilmektedir.

Yine aynı raporda, “… Konya bölgesinde arpa kalmamıştır. Haziran 1922 ayı içinde Konya, Aksaray ve Niğde’den günde ancak 60 ton yiyecek satın alınabilecektir. Temmuz ayında ise iki milyon kilo arpaya ihtiyaç olacaktır. Kuru sebze ihtiyacı Konya ve çevresinden sağlanamamaktadır. Bu amaçla Adana bölgesinde yeni ve eski ürünlerin satın alınmasına çalışılmaktadır…” şeklinde ifade bulunmaktadır.

 

1921 Aralık ayında İsmet ve M. kemal Paşalar arasında harekât hakkında…

Bu raporda Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa arasında Büyük Taarruz öncesi irdeleme ve hesaplamalar yapılmaktadır. İsmet Paşa’nın Mustafa Kemal Paşa’ya verdiği cevaplar gayet ayrıntılı, zamanlı ve doğrudur. Top ve piyade mermisi hesaplamalarını yaparken Sakarya Meydan Muharebesini esas aldığı da bir gerçektir.

Menziller arası mesafeler ve bu hatlar üzerinde nakliye yapacak araçların (deve kolları dahil) taşıma nispetleri ve gün hesapları üzerinde derin bilgi ve tecrübeye sahip olduğu da bir gerçektir.

İsmet Paşa’nın firar istatistikleri üzerindeki görüşleri ise şöyledir: “… 1921 Temmuz ayındaki firari sayısı 30 bin dolaylarındaydı. Ağustosta 4.400’e indi. Eylülde 13 bin idi. Bu rakamlar Sakarya Meydan Muharebesi’nin müşkül günlerine tesadüf ediyordu. Ekim ayında altı bin, kasımda 3.400 olmuştur.

Firariler hep silahlı olsa bu durum çekilmez. Verilen emirlerin takibi dolayısıyla firarlar azalmıştır. Firar ve bakaya meselesi bütün vekâletler üzerine düştüğü halde karşı durulması gerekli bir mesele olarak görüyorum. İstiklâl mahkemeleri firar için faydalı olmamıştır. Gerideki takibat önemlidir…”

 

Büyük Taarruz öncesi lojistikle ilgili konulara kısaca bir göz atmış olduk. Malzeme taşımak için o günlerde binek hayvanı bulamayan bir Türkiye bugün Savunma Sanayiinin ürettikleriyle dünyada isminden söz ettiriyor… Allah bir daha o günleri yaşatmasın. Bu vesileyle tüm şehitlerimize, gazi olup sonradan hayatını kaybedenlere rahmetler olsun!

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam