Futbol güzel oyun. Fakat Galatasaray’la futbol çok daha güzel oyun. Galatasaray bir takımdan öte histir, ruhtur, yemindir. Gönül’den sevmektir. Fakat ne yazık ki uzun süredir bu kavramları takımımızda yitirmiştik. Hüzün ve hayalkırıklığı içinde izler olduk gidişatı. Bir sihirli değnek, bir tılsımlı dokunuş gerekiyordu. Ve beklenen oldu ve Galatasaray ruhu geri döndü.
TEKRAR ŞAMPİYONLARIN ARASINDA OLMAK
Galatasaray deyince övünülecek çok madde var sayılacak fakat ülkemize UEFA Kupasını kazandırmış bir takımın tekrar bu yolda hatta Şampiyonlar Ligi kupası hedefiyle ilerlemesi insanın içine heyecan ateşini düşürüyor. Bu ateşi ise yine Fatih Terim yakıyor. Ve hızla yakmaya devam ediyor. Genç oyunculara odunu veriyor, tecrübelilere kıvılcımı, üstüne Galatasaray takım ruhu derken kavuşuyoruz sevdiğimize, kavuşuyoruz aşkımıza. Galatasaray’ın asıl kuruluş amacı olan İngilizler gibi toplu oynamak ve en önemlisi de Türk olmayan takımları yenmek. İşte bu düstur yeniden UEFA Şampiyolar Ligi’nde yaşanmaya başladık. Umarım aynı şekilde devam eder ve hedefimiz olan Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna kavuşuruz. Şampiyonlar Ligi kuraları çekilirken 4. torbadan oyuna katılmamız bizi biraz ürkütse de iyi bir kura çekmemiz adımlarımızı daha sağlam ve yerli yerince basmamıza neden oldu. Rusya Şampiyonunu 3-0 gibi farklı ve net bir skorla yenmek bizi liderliğe taşıdı. Gruptaki maçlara iy ibaşlamak önemliydi ve bunu hasarsız atlattık. Bundan sonra Badao’suz bir Porto maçı maçı var hadi hayırlısı...
--
