SON DAKİKA
reklam
reklam

10 Kasım izlenimleri

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 14 Kasım 2018, Çarşamba - 11:58   Okunma Sayısı:

 

Bir 10 Kasım’ı daha idrak ettik. Nice yenilerinde Atatürk’ü hatırlamak, onun fikirlerini özümlemek hepimize nasip olsun! Efendim, 10-16 Kasım tarihleri arası Atatürk Haftası olarak kabul gördüğüne göre bu yazımın da hafta içinde yayımlanmasının haftaya bir katkı olmasını düşündüm.

 

Atatürk’ü anlamak

Atatürk’ü anlamak; onunla ilgili eserleri çok okumayı, onun yaşadıklarını hayal etmeyi ve kişisel hayal gücümüzü zorlamayı, siyaset ve tarihle ilgilenmeyi de gerektiriyor galiba… Halkta bunlar belki azdır, belki yoktur; ama sağlam bir Atatürk sevgisi vardır.

Sıkıntı siyaset yapanlardadır. Kendi emellerini gerçekleştirmek için bir kesim din ve tarikat olgusunu, bir başka kesim ise ideolojik akımları kullanmaktadır.

Ankara’da görev yaptığım yıllarda her hafta sonu aile fertlerimle Anıtkabir’e giderdik. Çocuklarım resimler çektirirken ben müze bölümünü, kitapları, kıyafetleri inceler yeni gözlemler edinirdim.

 

Atatürk’ü başka türlü tanımlamak

Atatürk hakkında söylenen kötü sözler, sepetinde pamuğu olmayan nice insana ev sahipliği yapıyor.  Kontrolsüzlük ise bazı fanatikleri daha da azdırıyor, karşı görüşte olanın canını acıtıyor.

Bir konuyu bilmemek, yanlış bilmek, şartlandırılmak heykellerin kırılmasına,  Atatürk’ün isminin cadde ve sokaklardan silinmesine, ders kitaplarından çıkarılmasına ve bazı ağızlarda da o dönemden enkaz olarak söz edilmesine kadar gidebiliyor. Şuursuz bir Osmanlı hayranlığı ve din temelli düşüncelerle Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yaratılıyor...

 

Tv kanallarından izleme

Bu 10 Kasım günü törenlerini, konuşmaları ve sohbetleri evimde televizyondan izlemeyi tercih ettim. Sivil ve askeri zevat Anıtkabir merdivenlerinden çıkıyor. Bu merdivenleri tırmananların arasında gönülden gidenler, göstermelik gidenler ve zorunluluk nedeniyle gidenler olduğuna hiç şüphem yok…

Saat 09.05. Kanallar arasında atlama yapıyorum. Bir kanalda müzik yayını, bir diğerinde dizi yayınlanıyor. Canım sıkıldı ve diğer kanalları izlemeden Anıtkabir’deki törenlere döndüm. Oysa çok önemli olan müzik yayını veya dizi gösterimi (!) kesilmek suretiyle bu dakikada “Efendim, kısa bir süre için Ankara’ya bağlanıyoruz” denemez miydi?

 

10 Kasım günü hislerim

Sevgili Atatürk’üm seni satırlarla, kitaplarla anlatmak mümkün değil. Gençlere emanet ettiğin Cumhuriyet’i hoyratça kullanıyoruz. Bir gün önce Cuma idi, ertesi günü senin ölüm yıldönümün… Cuma namazında sana rahmet dilemeyenler, senin adını anmayanlar, dua etmeyenler olabiliyor.

Devletin bazı resmi görevlileri Cumhuriyet’in kurucusundan bir Fatiha’yı esirgeyebiliyor. Bu tavırları bazı tv kanalları da sürdürebiliyor. Bu aymazlar bilmelidirler ki, Müslüman ülkelerin yurttaşları camilerde, ülkemizin Yahudi cemaati sinagoglarda ve Hristiyan vatandaşlarımız kiliselerde sana dua ediyorlar. Bu aymazlığı bağnaz kafaların eğitimsizliğine veriyoruz. 

 

M. Kemal’in kime ne borcu vardı?

Mustafa Kemal, I. Dünya Harbi sırasında Çanakkale cephesinde yapılan Anafartalar muharebelerinde göğsüne çarpan şarapnel sonucu ölümden dönmüştür. Dünya harp tarihinde general olmadığı halde tümeniyle bir milletin mâkus talihini çeviren başka komutana rastlanmamıştır. Gösterdiği kahramanlıklar, yerinde müdahaleler ve öngörüsüyle Genel Harp’te öne çıkmıştır.

Üç yıl süren Kurtuluş Savaşı’nı da Mustafa Kemal yönetmiş, Sakarya muharebeleri evresinde attan düşmesi sonucu kaburgalarında kırıklar oluşmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında ve mareşal rütbesini almıştır.

Cumhuriyet kurulduktan sonra suikast atlatmış, önceden alınan tedbirlerle Allah onu bu millete bağışlamıştır. Bu kadar badire atlatan, ülkesi ve milletinden başka bir şey düşünmeyen Mustafa Kemal’in kime ne borcu vardı?

 

Harp sonrası

Cumhurbaşkanlığı döneminde koruma duvarlarının arkasına sığınmamış, halkıyla ve her kesimden insanla iç içe yaşamıştır. Fani dünyadan ayrıldığı zaman dünya liderleri kendisinden bahsederken övgü dolu kelimeleri özenle seçmişlerdir.

Dünya siyasetinin artan nüfus ve azalan kaynaklar karşısında  ekonomik çıkarlarla bağlantılı olduğunu, siyaset güdenlerin arkasına kendi güçlü ordularını aldıklarını göz ardı etmemiştir. Cumhuriyete olan koyu inancı, sonunda ona Cumhuriyeti kurdurmuş, komşu ülkelerin tarihini etkilemiştir.

 

Siyasetin aymazlığı 

Büyük Atatürk, politikacılar seni istismar ediyor. Önemli değil, politika yapıyorlar, geçecektir modası. Seni tahkir etmek isteyenler çıkabiliyor. Bu da önemli değil, kötü söz sahibini bulacaktır. Sen bunlara alınma…

Senin zamanında da vardı, bu çekememezlikler. Hatta suikastlere yönelenler bile oldu. Eserlerini görmek ve seni tanımak istemeyenler ancak böyle davranırlar.

Sevgili Atatürk’üm, senin ilerideki dönemlerde daha iyi anlaşılacağına inanıyorum. Sana ve silah arkadaşlarına, tüm şehitlerimize, gazi olup sonradan göçenlere rahmetler diliyorum. Ulusça minnet ve şükran borçluyuz hepinize. Bizlere hakkınızı helâl edin…

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam