SON DAKİKA
reklam
reklam

Aslı gibidir

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 18 Ocak 2019, Cuma - 11:46   Okunma Sayısı:

 

Büyük Petro ve Osmanlı İmparatorluğu

… 1704-1711 yılları arasında en azından dört Sırp savaş lideri münasebet tesis etmek ve para istemek için Moskova’ya gittiler. Ve bunlardan biri de, "Ortodoks çarlarının hesabına..." Sırpların hizmetini sundu. “… Çünkü imanımız ve dinimizde cennette Tanrı’dan başka çarımız olmadığı gibi yeryüzünde de en Ortodoks Çar Petro'dan başka çarımız yok."

Bunlar şimdiye kadar Rusların büyük ölçüde itimat ettikleri Rum ruhani liderleri ile Romen prenslikleri ve onların adamlarından çok değişik bir tipteki haber toplayıcı ve destek vericiydiler.

O sırada Balkan meseleleri için Petro’nun baş müşaviri ve ajanı olan ve genellikle Raguzinski ismiyle tanınan Sava Vladislaviç de bu türdendi. 1668’de Hersek’e Popovo’da doğmuş, Ragoza’da babasının ticaret işinde büyümüş ve sonra Konstantinopol’e gidip Uktraintsev’in gizli ajanı olarak çok iş becermişti. Tolstoy üzerindeki etkisi de büyük olmuştu.

Sayısız ilişkisi olan kabiliyetli ve verimli bir adamdı. Özellikle ticari enerjisinin dikkatini çektiği Petro, onu 1702’de Rusya’ya çağırmıştı. 1705’te tekrar Türkiye’ye döndü. Üç yıl Ruslar hesabına çalıştıktan sonra yine Rusya’ya gidip Petro’nun nezdinde çok yükseldi.

Türkler onu geri istiyor, kellesini talep ediyorlardı.

Prut müzakerelerinde Kantemir’le birlikte iadesini talep ettiler; fakat Ruslar bu talebe yan çizdiler. O, uzun yıllar boyunca Rusların hizmetinde bulundu. İtalya’da, sonra da I. Katerina döneminde özel elçi olarak Çin’de hizmet gördü. 1738’de vefat etti.

Bosna prenslerinin soyundan geldiğini iddia eden bu marifetli, çok yönlü ve aşırı derecede optimist adam, Rusya tarafında Petro’nun Balkan Hristiyanlarını kendisine yardım için ayaklandırma teşebbüsünün nirengi noktasını teşkil ediyordu.

1711 Martı’nın başlarında Petro, Raguzinski’nin kaleme aldığı ve çarın Katolik olsun, Ortodoks olsun Hristiyanların yeminli kurtarıcısı olarak ortaya atıldığı bir bildiriyi onayladı.

Bu bildiride Sırbistan, Slovenya, Makedonya, Bosna ve Hersek Hristiyanları, "dinleri ve yurtları, şeref ve şanları, kendilerinin ve evlatlarının hürriyeti ve kurtuluşu için" Ruslara katılmaya davet olunuyorlardı.

Ancak bu şekilde "kâfir Mahomet’in soyundan gelenler, eski yurtları olan Arabistan kumları ve bozkırlarına sürülebileceklerdi…”

 

Açıklama

Adını zikrettiğim kitabı satırlarını yudumlarcasına bir çırpıda okudum. Sonra ilginç satırların altını çize çize bir kez daha okudum. Yukarıda kitabın ilgili sayfalarından yaptığım alıntıları sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Gördüm ki, Ruslar ve Türkler tarihin kadim halkaları olarak sürekli bir rekabet içinde olmanın yanı sıra aynı coğrafyayı paylaşmanın avantaj ve dezavantajlarını da yaşamışlar. Belki de bugünü anlamanın yolu tarihe bakmaktan geçiyor. Rusların Büyük Petrosu’nun ömrü boyunca Türkiye ve Balkanlardaki siyasi emelleri bitmek bilmemiş.

Osmanlı’ya karşı Balkanlarda çıkan isyanlar, siyasette din ve mezheplerin kullanılması, Rusların önce Karadeniz’e çıkmaları sonra da sıcak denizlere inmeleri, Eflâk ve Boğdan düğümleri…

 

Günümüzle karşılaştırma

Prut Savaşı’ndan sonra kendisini toplayan Rusya, yukarıda sıralamaya çalıştığım hedeflerin hepsini gerçekleştirmiş. Üç asır sonra Fener Ortodoks Rum Patrikhanesi’nden Ukrayna’nın ayrılması da bir tesadüf değildir.

Benzer olaylar her asırda cereyan etmiştir.  Nutuk’ta belirtilen Rahip Frew, bir İngiliz piyonudur. İngiliz Haber Alma Servisi Ajanı olarak İstanbul’da bulunan Rahip Frew, İskoçya’da doğdu. 20 Mayıs 1920’de kurulan İngiliz Muhipleri(sevenleri) Cemiyeti’nin başkanı Said Molla ile yakın ilişkide bulundu. Cemiyete parasal yardımlarda bulundu. Cemiyetin amacı Osmanlı ülkesini İngiliz mandası haline getirmekti.

Her fırsatta Anadolu’daki Halk Hareketine, Kurtuluş Savaşı’na karşı eylemlerde bulundu ve kışkırtıcı rol oynadı. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması üzerine planları bozulan Rahip Frew İngiltere’ye döndü ve papazlık görevinde bulundu.

Bugün Amerikan çıkarlarına hizmet eden FETÖ reisinin bu iki olaydan aşağı kalır tarafı var mı? Yazımın başlığıyla uyumlu değil mi?

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam