SON DAKİKA
reklam
reklam

Ata Sporu Güreş (II)

Köşe Yazarı: Osman UZUN   Eklenme Tarihi: 17 Nisan 2019, Çarşamba - 10:00   Okunma Sayısı:

Uluslararası güreş karşılaşmalarında güreşi tuşla kazanan, yani rakibinin sırtını yere getiren güreşçi hiç puan kaybetmemiş sayılır. Sayı hesabıyla veya oy birliğiyle galip gelirse 1, sayı hesabıyla yenilirse 3, tuşla yenilirse 4 kötü puan alır. Beş fena puan alan güreşçi elenir. Muhtelif değişikliğe uğrayan güreş sikletleri aşağıdaki şekli almıştır: 48 kilo, 52 kg., 57 kg., 62 kg., 68 kg., 74 kg., 82 kg., 90 kg., 100 kg. ve Ağır. Yağlı güreşlerde kilo bahis konusu değildir. Güreşçiler tecrübeye, kazandıkları güreşlere göre kategorilere ayrılır. Kategoriler şunlardır: Deste, küçük orta, büyük orta, başaltı ve baştır. Bu kategorilerde kimin kimle güreş tutacağına hakem heyeti karar verir. Güreşte zaman yoktur. Açıkta akşam hava kararıncaya kadar devam eder. Yenişemeyen çiftler ertesi gün tekrar güreş tutarlar. Yağlı güreş, kısbet denilen dar bir meşin pantalon giyilip, vücut sulandırılmış zeytin yağla yağlanıp yapılır. Güreşçiler rakibinin her tarafından tutabilirler. Sırtı yere gelen, ayaklan yerden kesilip, rakibinin kucağında üç adım giden, kısbeti yırtılıp, vücudunun alt kısmı görünen ve pes edip güreşi bırakan, yenilmiş sayılır. Türkiye'de yağlı güreşlerin en meşhuru Edirne'de Sarayiçi'nde yapılan «Kırkpınar» güreşleridir. Ülkemizde de zamanında güreşe büyük önem verildiği inkâr edilemez. 1923 yılında Türkiye Güreş Federasyonunun kurulmasıyla ülkemizde modern güreş kaidelerini ve greko-romen tekniklerin öğretimi için Macar Peter getirilmiştir. Güreşçilerimiz öncelikle 1924 Olimpiyatlarına (Paris) katılmışlardır. 1936 yılında yapılan Berlin Olimpiyatlarında 61 kilo güreşçimiz Yaşar Erkan, greko-romen stilde Olimpiyat şampiyonu olmuştur. Türkiye güreşte gücünü 1948 Olimpiyatlarında bütün dünyaya göstermiştir. Serbestte 4, greko-romende ise 2 altın madalya alınmış ve takım sıralamasında İsveç’ten sonra 26,33 puanla ülkemiz ikinci sırayı almıştır. Güreşteki başarımız 1960 Roma Olimpiyatlarında da devam etmiştir. Serbestte 4, greko-romende 3 madalya ile Sovyetlerden sonra 31 puanla ikinci olunmuştur. Güreşte; cesaret, güç, mertlik, dürüstlük, çeviklik ve yetenek gibi özelliklerin bulunması ve Türk karakterine çok uygun bir spor dalı olması sebebiyle; atalarımızdan günümüze kadar tüm Türk toplumlarında sevilmiş ve önem vermiştir. Bu nedenle gençlerimizin var olan güç ve cesaretlerini sergilemek ve daha da arttırmak emeliyle yaptıkları çalışmalara bağlı olarak, kuvvetli, sıhhatli, dinamik ve atılgan bir gençlik yaratılmıştır. İyi bir nesil yetişmesinin yanında, yeniden güreşin katkılarıyla bir Türk silahlı gücündeki askerlerin Avrupa ve dünya ülkeleri arasında, sağlam, cesaretli, kuvvetli ve vatanına bağlı birer er olarak yetişmesinde ata sporumuzun katkısı büyük olmuştur.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam