SON DAKİKA
reklam
reklam

Kutuplaştırma ve Düşmanlaştırma Aracı Olarak Tarih                                            

Köşe Yazarı: Murat SOYDAN   Eklenme Tarihi: 10 Mayıs 2019, Cuma - 10:47   Okunma Sayısı:

Her dönemde rastlansa da sanırım bugünlerde Tarih biliminin bağlamından koparıldığı bir kutuplaştırma, ayrıştırma ve düşmanlık aracı olarak kullanılması çok daha fazla göze çarpmaktadır. Bağlamından koparılan tarihi hadiseler; günün menfaatlerini elde etmek için hunharca kullanılmaktadır. Bu durum ise Tarih disiplininin halkın nazarında ki bilimsel yönünü ve hakikat arayışını tartışmaya açmıştır.

Tarih bir düşmanlık aracı değil; milli şuur temin eden, toplumu uyanık tutan ve geleceğin ön görülmesi ve şekillendirilmesin de en önemli faktörüdür. Maalesef tarih, bilhassa günümüzde, güncel düşmanlıkların kaynağı, ötekileştirip düşmanlaştırmanın bir aracı olarak görülmektedir.

Tarihin bilmen hangi döneminde yaşanmış, dinamikleri, şartları, atmosferi bam başka bir olayı veya süreci bugüne aynen taşıyarak sürdürmek akıl sahiplerine yakışır bir iş değildir.  Mesela bugün Rusya ile aramız gayet iyi. Şimdi Cumhurbaşkanı Putin’i arayıp “ Eyyy Putin siz nasıl olurda Küçük Kaynarca Antlaşmasında bizden savaş tazminatı alırsınız, derhal bunu geri ödeyin. Yoksa gereğini yaparız” derse biz bunun karşısında ancak güleriz. Bunun gibi tarihte yaşanmış acı olayları günümüze taşımak ve bunun “kini” ile dolu olmak yersiz bir yaklaşım olacaktır.

Tarih bugünkü düşmanlıklarımızı meşrulaştıracak ve yüceltecek kirli bir saha değildir ve olamayacaktır. Tarih bizim için;  kendini bilmek ve o istikamette var olmanın onurlu mücadelesidir.

Tarih öğrenekte temel gaye milletçe güçlü ve zayıf yönlerimiz anlamak ve karakterimiz, misyonumuza uygun olan siyaseti gütmektir. Milletimizin varlığı ve devletimizin bekasını sağlamak en temel gaye ve vazifedir.  Bunu ise yapmanın tek yolu vardır; Tarih’e günümüzün şartları ve gerçekliği ile bakmak. Tarihin bize sunduğu kıymetli bilgi ve tespitleri; çağımızın hakikati ile harmanlayıp pratiğe dökmektir.

Bir tarihçi olarak benim için Tarih hiçbir şekilde düşmanlık aracı değil başta büyük ve şerefli Türk milletinin akabinde ise tüm milletleriyle berabere dünyayı bugünden daha güzel günlere taşımanın aracıdır. Mutlu yarınlara ulaşmanın yoludur. 

Tarih kendimize de zarar verecek bir düşmanlık aracı olmadığı kadar geçmişte yaşadığımız acıları, düşmanlıları da unutacağımız bir saha değil. Tarih geçmişte yaşamak değil geleceğe yön vermektir.

Tarihin birde Ülke içerisindeki çeşitli grupları ya da daha doğrusu her cemiyetin rakip gördüğü oluşuma karşı “kutuplaştırma” maksadı ile tarih disiplinin canına okuması ise neredeyse artık sıradanlaştı. Her siyasi oluşum Türk tarihini başka bir evresine kendisini konumlandırarak bir kimlik oluşturmuştur. Türk tarihinin öyle bir ele alınıyorlar her dönem birinin alternatifi yada karşıtı gibi gösteriliyor; bununla da kalamayıp düşmanlık ekiyor. Unutmamalıyız ki Türkler köklü bir tarihe sahip kadim bir millettir. Tarihimize bir bütün olarak görüp; birbirinin karşıtı, alternatifi olarak değil de devamı olarak görüp saygı duymalıyız. Gündelik siyasi meseleler ve menfaatler uğruna övünç dolu Tarihimizi “meze” etmemeliyiz.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam