SON DAKİKA
reklam
reklam

Ramazan ayındayız

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 22 Mayıs 2019, Çarşamba - 09:36   Okunma Sayısı:

 

Ramazan ayındayız. İçeride birbirimiz yiyoruz da gözüm kulağım dışarıda. Müslüman camianın birbirinin boğazına nasıl çöktüğünü izliyorum. Suriye toprakları üzerinde Rusların desteğiyle Suriye resmi silahlı kuvvetleri İdlib’e bomba yağdırırken Yemen’de Amerikan menşeli bombalar Suudi pilotlar tarafından Yemen halkının canını almaya devam ediyor.

Eloğlu ne şabanı dinliyor ne ramazanı… Vur Hamit vur Mecit... İslam dünyası bu harrangürra içinde yuvarlanıp gidiyor.

 

Amerikan silah satışları

    ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ile Bahreyn’e 6 milyar dolar civarında silah satıyor. Onaylanan satışlar, Patriot füze sistemleriyle ilgilidir. Paketler halinde yapılacak olan satışlarda;

  • Bahreyn’e, 2 milyar 478 milyon dolar karşılığında Patriot füze sistemleri ile bu

sistemlere entegre ekipmanları alması öngörülüyor. Bu paket içerisinde uçakları ve seyir füzelerini vurabilen 36 adet Patriot MIM-104E model güdümlü füze satışının yer aldığı kaydedilmiştir.

Bahreyn’in hava filosunda bulundurduğu F-16’larda kullanılmak üzere 750 milyon dolar değerinde ilave silah sistemleri alacağı ifade edilmiş, ayrıca 32 adet AIM-9X füzesi, 20 adet AGM-84 Block II Harpoon füzesi ve 100 adet de GBU-39 almak istediği belirtilmiştir.

  • BAE’nin ise yine Patriot füze sistemleri ve bu sistemlere entegre ilave ekipmanları 2

milyar 730 milyon dolar karşılığında alması öngörülmektedir.

Bahreyn ve BAE için satışı onaylanan silahları, Amerikan Raytheon ve Lockheed Martin firmaları üretmektedir.

ABD yönetimi, geçen ay da Suudi Arabistan’a 2,4 milyar dolarlık THAAD (Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi) füzeleri satmıştı.

 

Emperyalizmin oyunu

Emperyalist güçler, bir ülkeyi savaşa sokmak için silah alımına yöneltir. İslam devletleri arasında eksik olan karşılıklı ve sakin konuşmama özelliğinden de istifade eder. Birisini Amerikan karşıtı sloganlarla bağırtarak yürütür, diğerini de “sınırlarınızın hemen ötesindeki bu diklenişe dur demeniz lazım” diyerek kışkırtır.

Yemen’deki üç beş militanın üzerine gayet orantılı (!) şekilde uçaklarla saldırtır. Dağlara taşlara atılan bombalarla iki militan öldürülür, bazen hava savunması olmayan bir havaalanına bomba attırılır. Tabii ki bunlar da büyük başarı olarak yansıtılır.

Emperyalist odak, bir ülkeyi savaşa sokmak için silah alımına yöneltir. Aynı odak, “Stratejik önem, Kartal operasyonu, Hedeflerin dövülmesi, Müttefik karargâh” gibi Suudi yetkililerin askeri nosyon ve terminolojik bilgilerinin üstünde birkaç palavrayı, gaza getiren söz ve kavramları üretir. Bir de “kıpırdanma” yaratır, tıpkı Yemen’de olduğu gibi…

 

ABD-Suudi Arabistan yakınlığı

11 Eylül 2001 tarihindeki saldırıda yakınlarını yitirenlerin Suudi Arabistan aleyhine yüklü tazminat davasının yolunu açan yasal düzenlemenin senatoya sunulması da gündemdedir. “Terörizm Sponsorlarına Karşı Adalet” isimli yasa tasarısı, Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi’nden geçmişti.

O zamanki ABD yönetimi, yüzlerce Amerikan vatandaşını kışkırtarak Suudi Arabistan aleyhine rakamları yüksek tazminat davaları açtıracaktı. Karşısına da silah satışını koydu. Suudi yönetimi tazminatların çok tutacağını görünce ABD’nin dayatmasıyla silah almayı tercih etmek durumunda kaldı.

 

İkinci kez silah alımı

Donald Trump yönetimi, İran’ı sıkıştırma planında Suudi Arabistan ile yakın iş birliği yapmaktadır. Bu yılın içinde Suudi Arabistan Hava Kuvvetlerine sattığı uçaklar, mühimmat ve silahlar iki devletin ordusuna yetecek ölçüde… 

Herhalde bunları keyif için satmadı. Belki de daha sonra kendisinin yapacağı bir harekâtın –zor ihtimal olsa da- mali portesini oluşturmak şeklinde düşünülebilir. Suudilere de Yemen tiyatrosunu ihaleye vermiş, Müslüman’ı Müslüman’a kırdırtmakla meşgul ettiriyor. Bayrağında Allah’ın adı yazan tek ülke Müslümanlara karşı kırıcı davranışlar, cinayetler ve operasyonlar içinde…

 

Koca Yarımada’da bir ülke… Etrafında küçücük aşiret devletleri… Petrol gani… Kime karşı bu kadar silah alır? Emperyalistlerin penceresinden baktığımızda bu kadar silahlandırma sonucu kime karşı saldırtılacaktır?

I.Dünya Savaşı’nın Çanakkale cephesinde Ramazan Bayramı yaşanmaktadır. Karşımızda yedi düvelin askerleri vardır. Askerlerimiz, bayramlaşma ve toplu ibadet zamanlarında, mevzideki dinlenme saatlerinde düşmanın taciz edici topçu ve makineli tüfek atışlarına maruz kalmıştır.

Dün Hristiyan’ın Müslüman’a yaptığını bugün Müslüman Müslüman’a yapmaktadır. Takdiri sizlere bırakıyorum.

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam