SON DAKİKA
reklam
reklam

Tunceli adının değiştirilmek istenmesi

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 16 Haziran 2019, Pazar - 01:19   Okunma Sayısı:

Tunceli Belediye Meclis Kararı

Gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet döneminde adı isyan ve operasyonlarla öne çıkmış olan bir bölgemiz, Tunceli Belediye Meclisinin 7 Mayıs 2019 tarihinde aldığı ‘Tunceli Belediyesi’ tabelası yerine ‘Dersim tabelası’ asılması yönündeki karar nedeniyle yeniden gündeme gelmiştir.

Konunun tahkiki için İçişleri Bakanlığı tarafından mülkiye başmüfettişi görevlendirilmiş, kente giden[1] müfettişin, kararın altında imzası bulunan dokuz meclis üyesinin ifadelerine başvurduğu öğrenilmiştir.

Komünist başkan olarak tanınan TKP’li Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun başkanlık yaptığı belediye meclisi, 7 Mayıs 2019 tarihindeki toplantısında belediye binasında bulunan ‘Tunceli’ tabelası yerine ‘Dersim’ tabelası asılması yönünde oy çokluğuyla karar almıştı. Tunceli Valiliği’nin karara ilişkin itirazı üzerine Erzincan İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

 

Dersim adının kaynağı

Bu ismin kaynağı hakkında açık bir malumata tesadüf edilmemiştir. Dersimanlı aşiretine izafeten verilmiş olduğu hakkında bir rivayet vardır. Bölgede tetkikat yapanlar altın, gümüş, simli kurşun, manganez ve daha birçok kıymetli madenlerden söz etmişlerdir. Osmanlı 1/ 200.000 ölçekli askeri haritalarında da bölgedeki maadin (madenler) gösterilmiştir.

Eğer bu kanaat esas alınırsa, bu madenler Kalan, Darboğaz ve Kutu Derelerinin aktığı sarp arazi kesiminde ise, Dersim adının İran istilâları devrinde veya Faris dilini saraylarına ve resmi kayıtlarına kadar sokan Selçuklular devrinde takılmış olması ihtimali üzerinde durulabilir.

Maden mıntıkasında oturan ve belki de bu madenlerde çalışmış olan ilk Dersim sekenesine (sakinlerine) İran dilinin hâkim olduğu devirlerde Dersimanlı adı verilmiş olabilir.[2]

 

Geçmişten gelen özelliğiyle Dersim

Tanzimat öncesi dönemde yaklaşık 300 yıl bölgenin ekonomik seviyesini yükseltecek tedbirler alamayan Osmanlı yönetimi buraya nüfuz da edememiş, bölge sürekli olarak kaynama ve çalkantılar içinde kalmıştır.

Tanzimat’ta bölge Şah Hüseyin isimli Dersimlinin hâkimiyetindedir. Hükümet burası için diğer bölgelerden farklı olarak idare-i maslahat politikası izlemiştir. Nizam-ı Cedit usulü kabul edildikten sonra hükümet Dersim’den asker almayı sağlamak üzere Dersim ağalarıyla temasa geçmişse de sonuç alamamıştır. 1863 yılına kadar buradaki asayişsizliğin sorumlusu Şah Hüseyin tutuklanarak Vidin’e sürülmüştür.

1875 yılına kadar Dersim’de nüfuz yarışı devam etmiş, 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi sırasında Dersimli ağalar Ruslara yardım etmişlerdir. Hozat ve Mazgirt’teki kıtaların Erzurum’a intikal ettirilmesi üzerine Ruslar tarafından kışkırtılan aşiretler bu merkezlere hücum ederek kışlaları tahrip ve talan etmişlerdir. Balkan ve I. Dünya Savaşları sırasında da bu bölge hep tahrik edilmiştir.

Cumhuriyet döneminde Türkiye, bütün gücüyle Hatay meselesi üzerinde uğraşırken Fransa, Türkiye’nin Hatay’ı alma düşüncesinden vazgeçmesi için ajanları vasıtasıyla Türkiye içinde gizli planlarını uygulamış ve bu bölgeyi barut fıçısına çevirmiştir. Konumuz Dersim’in tarihteki geçmişini aramak değil tabii… İlk bilgileri bu şekilde vermiş olmak sanırım yeterlidir.

19’uncu yüzyıldan idari taksimatta Dersim[3]

Sancak (1849-1855) Diyarbakır eyâleti (salnâme)

Sancak (1856-1865) Harput eyâleti (salnâme)

Sancak (1866-1871) (Sancak yok, kazâları Erzincan’a bağlı.)

Sancak (1872) Dersim vilâyeti (salnâme)

Sancak (1873-1882) (Sancak yok, kazâları Erzincan’a bağlı.)

Sancak (1883-1888) Dersim vilâyeti (salnâme)

Sancak (1889-1923) Mamûretülaziz vilâyeti (salnâme)

Vilâyet (1924-1926) Dersim vilâyeti

1936’da bu bölgede Tunceli vilâyeti kurulmuştur.

 

Bugünün Tunceli insanı

Hamidiye Alayları Teşkilâtı ile Kürtlere verilen imtiyazlar, Dersim’i de bu imkânlardan istifade etmeye yöneltmiştir. Meşrutiyet bu hareketi ağırlaştırmış ise de, Cumhuriyet idaresi, diliyle %70’i, hissiyle %20’si Kürtleşmiş bir Dersim ile karşılaşmıştır.[4]

PKK ve Güneydoğu’da PKK’ya karşı operasyonlar, Kürtler, Kürt çocuklarının dağa kaçırılması, Mahabat Cumhuriyeti, Dersim, Ayaklanmalar, Ermeniler ve 1915 Tehciri konularında çok sayıda yazı yazdım. Namuslu, dürüst, yurdunu seven ve bu ülkenin yasalarına saygılı Kürt vatandaşlarımızı dil sürçmesiyle bile incitmekten hep çekinmişimdir.

Bu nitelikteki vatandaşlarımız, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizin temel taşları, asıl varlıkları ve yüce değerleridir. Terör örgütünün mensuplarını, örgüte destek verenleri ve şiddete bulaşanları ayrı tutuyorum. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında eşkıya neyse bugün de PKK odur.

 

İl İdaresi Kanunu (1),(2),(3),(4)

Kanun Numarası: 5442 Kabul Tarihi: 10.06.1949 Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 18.06.1949 Sayı: 7236 Yayımlandığı Düstur: Tertip: 3 Cilt: 30 Sayfa: 1477

Bu Kanun ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren yönetmelik için, "Yönetmelikler Külliyatı" nın kanunlara göre düzenlenen nümerik fihristine bakınız.

Bölüm: I Mülki İdare Bölümlerinin Kuruluşları

Madde 1 – (Değişik: 12.05.1964-469/1 Md.) Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından coğrafya durumuna, iktisadi şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; iller ilçelere ve ilçeler de bucaklara bölünmüştür.

Madde 2 – İl, ilçe ve bucak kurulması, kaldırılması, adlarının, bağlılıklarının, merkez ve sınırlarının belirtilmesi ve değiştirilmesi aşağıda gösterilen şekilde yapılır:

  1. A) İl ve ilçe kurulması, kaldırılması, merkezlerinin belirtilmesi, adlarının değiştirilmesi, bir ilçenin başka bir ile bağlanması kanun ile yapılır.

Hassas yanlarımız ne yazık ki biraz fazlaca… Tunceli Belediyesinin azaları isim değiştirme işlemini İçişleri Bakanlığı ile koordine etmeyi, hukuk dışı bir işlem söz konusu olduğunu gördükleri anda böyle bir karara imza atmak yerine hemen vazgeçmeyi tercih etselerdi. Siyasi kararların bu bölgeyi ne hale getirdiği ortadadır. Kararlarınızı iktisadi gelişmelere katkı olacak şekilde alsanız da Tunceli insanını rahatlatsanız daha iyi olmaz mıydı?

 

[1] Dersim Raporu, 1933 yılının son çeyreği ya da 1934 yılının ilk aylarında yayımlandığı sanılan, İçişleri Bakanlığı Jandarma Umum Kumandanlığı, III. Şube I. Kısım tarafından 55058 Sayı ile gizli ve zata mahsus olarak kayıt altında 100 adet basıldığı kapağında belirtilmiş bir resmi yayındır. Kitabı hazırlayan İzzeddin Çalışlar’dır.        

[2] Osmanlıca Yer Adları, Devlet Arşivleri Yayını

3.Dersim Raporu isimli belgeden

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam