SON DAKİKA
reklam
reklam

BAYRAM GEZMESİ 

Köşe Yazarı: Mert CiGERLİ   Eklenme Tarihi: 18 Ağustos 2019, Pazar - 21:08   Okunma Sayısı:

Öncelikle herkesin geçmiş kurban bayramı mübarek olsun. Bayramlar İslam alemi için büyük önem taşıyor. Ama son zamanlarda yoğun iş temposundan bunalan halkımız bayram tatillerini ziyaretler ile değil de deniz, kum, güneş ve dinlence ile geçirmeye başladı. Bunda bayramların yaz aylarına denk gelmesi de var tabi.. 

 

Bu geçtiğimiz bayram tatilini de bende aynı furyaya katılarak Altınoluk ve Küçükkuyu’da geçirdim. Bu iki komşu ilçe çok şirin ve aynı zamanda da bir çok gezikecek rotaya yakınlığı ile dikkat çekiyor. Ben de bu yazımda sizlere bir kaç rota önermeye çalışacağım.

 

Ege Denizi’nin muhteşemliği, Kaz Dağları’nın zarafeti ile buluşunca kaçınılmaz bir mükemmellik ortaya çıkıyor tartışmasız...

 

Bu lokasyonda tatil yapanların ya da yazlıkçı diye tabir ettiğimiz uzun süreli burada kalabların sürekli gittiği ve önerdiği noktaları kendime gezilecek yerler olarak not aldım öncelikle...

 

İlk iş olarak bulunduğum konuma en uzak olarak anlatılan Bozcaada’ya gitmeyi kararlaştırdım. Küçükkuyu’dan Kaz Dağları’nın dolambaçlı yollarını takip ederek yaklaşık 1 saat 15 dakikada Geyikli İskelesi’ne varılıyor. Buradan da ister araçla ister yolcu olarak feribota binerek adaya ulaşım sağlanıyor. Ben şahsi aracımla geçmeyi tercih ettim çünkü bana önerilen, gideceğim yer adanın en arkasında kalan bir koy olan Ayazma Koy’u idi. 

 

Tepeyi aşıpta koyu karşımda gördüğümde gerçekten bayıldım. O kum ve o denizin berraklığı etkileyici idi. Denizin buz kıvamında soğukluğu bana her ne kadar daha önceden gittiğim Dim Çayı’nı hatırlatsa da onun kadar da soğuk değildi. Öğlen yemeğinizi hemen koyun üst tarafında kalan restoranlarda yiyebileceğiniz bir yer Ayazma... 

 

Akşam vakti de dönüş zamanı gelip feribota yöneldiğimde adanın yerel ama en ünlü pastanesinde bir kahve içip öyle dönmeyi kararlaştırdım. Kime sorarsanız sorun sizi yönlendireceği bu pastanenin kurabiyeleri de meşhurmuş. Bir kaçının da tadına bakarak feribota binerek otelime döndüm. Ertesi gün için rotamda Assos vardı.

 

Sabah kalkıp kahvaltımı ettikten sonra Assos’a yola çıktım. Dağ kenarlarından deniz manzarası ile ilerleyeceğiniz bu yol yaklaşık olarak 40 dakika sürecek bir yol. Ben Assos’un ‘Liman’ olarak tabir edilen merkezinden çok Kadırga Koyu’na gitmeyi tercih ettim. Liman yolu da söylenene göre iki arabanın yan yana zor geçebileceği bir yolmuş..

 

Kadırga’da sahilin hemen hemen her yeri oteller tarafından kiralanmış ve otellerin kullanımında. Size de otellerin şezlong ve şemsiyelerine ücret ödemekten başka bir çare kalmıyor. Deniz burada yine bana daha önce söylendiği gibi berrak ve muhteşem. Biraz deniz ve doğanın tadını çıkardıktan sonra yine sadece Assos’ta olduğu söylenen waffle dondurma’nın tadına baktım. Külah hamurunu waffle gibi iki kat yuvarlak yapıp arasına da hamur sıcakken dondurma koyuluyor. Çok bir farklılık değil ama denemeye de değer diye düşünüyorum. 

 

Akşam vakti geldiğinde yine dönüş vakti geldi. Bir sonraki günü otelimin plajında geçirmeye kararlı idim. Tatil dediğimiz şey biraz da dinlenmeyi gerektiren bir şey değil mi zaten?

 

Son günümde ise bir diğer rota noktam olan Ören’e gitmeye karar verdim. Küçükkuyu’dan Altınoluk ve Akçay üzeri Edremit, oradan sola dönerek Ayvalık yolu üzerinde ki Ören’e vardım.

 

Ören’e 15 sene önce gelmiştim en son ve o günden bugüne pek bir şeyin değişmediğini söyleyebilirim. Tabi ki yapılaşma ülkemiz genelindeki gibi artış göstermiş. Ama plajları, çay bahçeleri eskiden olduğu gibi duruyor. Burada deniz diğer gittiğim yerlerdeki berraklığını kaybedip bulanık bir hal alıyor. Yerlilerine sorduğumda da genelde böyle olduğunu söylediler.

 

Bu arada dünyada oksijen bakımından 3. sırada bulunan Kaz Dağları’nın eteğinde Küçükkuyu’da kaldığım Özlem Motel’in işletmecileri Şahan bey ve Esra hanımlara da çok teşekkür ederim. Gerçekten bir aile sıcaklığında bizi ağırladılar. Şef Cemil bey’e de akşam yemeklerinde mütevazi ama lezzetli sunumlarından dolayı ayrı bir teşekkür etmek isterim.

 

Bulunduğum konumda gidilecek gezilecek köyler, şelaleler, tepeler, cunda adası vb. gibi çok yer var fakat günlerimin yetersizliğinden ben gezemedim.

 

Gidip görüp heyecanlandığım bir dinlence oldu benim için bu 3 günlük tatil. Kısa ama etkileyiciydi. Arada bir kaçamak yapıpta yolunuzu buraya düşürürseniz anlattıklarımı yapmadan dönmeyin sakın. 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam