SON DAKİKA
reklam
reklam

Türk Sineması Tarihinden İzler (V)

Köşe Yazarı: Sinan ERDOĞDU   Eklenme Tarihi: 17 Ekim 2019, Perşembe - 10:04   Okunma Sayısı:

Yeşilçam, Beyoğlu’nda bir ara sokak ismi iken sinema sektörünün gelişimi ile bir döneme adını vermiştir. Yeşilçam Sokağı o günlerde yani, 1950’li yıllarda bazı küçük film yapımcılarının, film ithalatçılarının, maddi imkânları sınırlı olan şirketlerin bulunduğu yerdi. Bu şirketler o dönemde ses getiren bir Kemal Yapım, ya da o zamanın büyük başka bir firması olan İpek Yapım gibi büyük projeler üretemiyorlardı. Küçük bütçeyle çektikleri filmler seyirci karşısında belli bir başarı elde ediyordu. Bu başarılar yabancı film ithalatçılarını çokça rahatsız etti .Rahatsızlık sonucunda küçümseyici bir tavırla küçük işletmelerin çektiği filmleri “Yeşilçam” diye adlandırmaya başladılar. 1940 yıllarından beri hayatımızda olan Yeşilçam sinemamıza birçok katkı sağlamıştır. Bu katkılar sadece gelişen film sektöründe değil sektörün en büyük parçası olan oyunculuk alanında da değişiklik yaparak gelişimini sürdürmüştür. 1920-1945 arasındaki ilk dönem filmlerinde tiyatro kökenli oyuncuların etkinliğini koruması sebebiyle de; günümüze kadar gelen filmlerde şunu görmekteyiz ki; o dönemin oyuncuları tiyatral bir havaya sahipti. 1945-46 senelerinden sonra gelen ve bir çoğu da kimi yarışmalar yoluyla, kimisi de hasbelkader keşfedilmiş oyuncularda bu yapı değişmiştir. Zaten birazdan yeniden değineceğimiz üzere geçiş dönemiyle birlikte sinemamızdaki tiyatro etkisi bütünüyle kaybolmuştur. Türk Sineması gelişim aşamasında ilerleme kaydederken sıkıntılarda yaşamıştır. Bu sıkıntıların pek çok nedeni vardır; maddi açıdan çok yeterli olmaması, Muhsin Ertuğrul’un sinemayı tiyatro kökenli oyuncular ile inşa etmesi, dönemin sıkıntılı şartlarında insanların maddi açıdan sinemaya yönelmemesi gibi pek çok neden sayılabilir. Bu nedenlerden biri de sinema filmi çekmenin çok pahalı olmasıdır. Devlet; bu işe el atarak 1948 yılında Rüsum indirimini getirmiştir. 1948 yılında devletin getirdiği Rüsum indirimi sinemayı daha karlı bir hale getirir. Bu indirim ile sinemacılar yasal destek almaktaydı. Yapılan bu düzenlemeye göre; eğlence resminin yerli filmler için %25, yabancı filmler içinse %75 olarak belirlememiştir. Çekilen filmler bu dönemde daha çok izleyiciyle buluşmaktadır. Bu indirim ile sinemamızda da farklı film ve biçimler denenmeye başlanmış ve izleyiciye bunları sunma şansını bulmuşlardır. Yine yerli girişimcileri cesaretlendiren bu kanun yapım şirketlerinin sayısıyla birlikte üretilen film sayısının da azımsanmayacak bir artışa neden olmuştur. (Devamı yarın)

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam