SON DAKİKA
reklam
reklam

Suriye ve uzlaşma

Köşe Yazarı: Osman ÇAKIR   Eklenme Tarihi: 13 Kasım 2019, Çarşamba - 10:53   Okunma Sayısı:

 

 

Adana Mutabakatı (II) başlığını taşıyan bir önceki yazımızı “… YPG unsurları mutabakat belgelerinde belirtilen bölgeden tamamen ayrıldığına göre, sırada Türkiye’de bulunan 3 milyon 650 bin civarındaki Suriyeli sığınmacıların güvenli bölgeye dönüşünün sağlanması var.” diyerek sonlandırmıştık.

Türkiye’nin ABD ve Rusya ile ayrı ayrı yaptığı her iki mutabakatta yer alan şartların süresi içinde taraflarca yerine getirilmemesi nedeniyle, Ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların 32 Km. derinlikte oluşturulacak Güvenli Bölge’ye yerleştirilmeleri zaman alacağa benziyor. Şöyle ki;   

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Barış Pınarı Harekât bölgesinde saldırıların sürdüğünü açıkladı. MSB’nin resmi sosyal medya hesabı Twitter üzerinden paylaşılan bilgiye göre, PKK/YPG’li teröristler son 24 saatte havan, roket ve keskin nişancı atışıyla toplam 8 taciz/saldırı gerçekleştirmiş. Anlaşılan şu ki; Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Barış Koridoru tesisine yönelik mevcut mutabakatlara tam olarak uyulurken, PKK/YPG’li teröristlerin Barış Pınarı Harekât bölgesine yönelik tacizleri sürüyor.

Hem Amerika Birleşik Devletleri (ABD), hem de Rusya yetkililerince verilen sürelerin bitimine az bir süre kaldığında tek taraflı yaptıkları YPG’li teröristlerin bölgeden tamamen çekildiğine dair açıklamaları doğru değilmiş meğer.

Barış Pınarı Harekatı sırasında Suriye’de konuşlandığı üslerin yarısından fazlasını boşaltan ABD ordusu, bazı üslerine yeniden dönerken, askeri varlığını petrol sahalarının olduğu bölgelerde güçlendiriyor.

Bölgede terör örgütü PKK/YPG’yi kara gücü olarak kullanan, aynı zaman da silah yardımının yanı sıra havadan da destek sağlayan ABD, PKK/YPG’nin işgal ettiği ve varlığını sürdürdüğü bölgelerde yeni üs ve askeri noktalar kurarak sahada var olmaya devam edecek.

Çevremizde müttefik ve dost ülkeler olsa da Türkiye aslında bölgede yalnız bir devlettir. Bunun en son örneğini Barış Pınarı Harekâtı’na yönelik tepkilerde açık bir şekilde gördük.

Ortadoğu’da Suriye’nin birliğine, beraberliğine ve bütünlüğüne önem veren, vatandaşını da kardeş gören bir ülke var: O da yalnız Türkiye’dir. Bölgede yaşayan Kürtler de, Araplar da Türkiye’nin dostudur, kardeşidir. PKK/YPG Suriyeli Kürtleri temsil etmemektedir.   

Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, “Suriye’nin asla parçalanmasını istemeyiz.” diyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed bunu hala anlamamaktadır.

Muhalefet partilerin liderleri epeydir Suriye ile ilişkilerde yeni bir başlangıç yapılmasını istemektedirler. Peki, bu başlangıç Beşar Esed tarafından neden yapılmıyor? Bir başlangıç yapıldı da hamisi konumundaki Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin mi mani oldu.

Suriye Devlet Başkanı Esed’in Türkiye ile yapacağı olumlu girişimi, elbet başka olumlu adımlar da izleyebilir ve zamanla süreç normalleşmeye dönüşebilir. Onu başlatmak için hemen harekete geçilmesine de herhangi bir engel yok zannımca.

Dünya’nın iki süper gücü çatışan ve örtüşen çıkarları nedeniyle eninde sonunda uzlaşmaya gidebiliyorlarsa, Suriye de Türkiye ile geç de olsa pekâla bir uzlaşmaya yoluna gidebilir.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam