SON DAKİKA
reklam
reklam

Yalan yalnızlığı çağırır

Köşe Yazarı: Osman ÇAKIR   Eklenme Tarihi: 4 Aralık 2019, Çarşamba - 11:13   Okunma Sayısı:

 

Gerçeğe aykırı konuşmaya/habere yalan denir?

Yalan kelimesinin Arapça karşılığı olan kezib (kizb) eski sözlüklerde “doğruluğun (sıdk) karşıtı, bir konuda gerçeğe aykırı haber veya bilgi vermek, söz vâkıaya uygun olmamak” diye tanımlanır.

Başka bir anlatımla yalan, olmayanı olmuş, olanı olmamış gibi gösteren söz şeklinde tanımlanır.

2018 yılında Science Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmada insanların kendilerine yalan söylenmesinden hoşlandıkları ortaya konulmuş:

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) üç araştırmacı, 2006-2017 yılları arasında yaklaşık üç milyon kişinin tweetlediği 126 bin öyküyü analiz etmiş.

Tweet’leri karşılaştıran araştırmacılar yalanların gerçeklerden daha hızlı ve daha uzağa yayıldığını tespit etmiş. Yalan tweetlerin içeriğini analiz eden MIT ekibi, yalanların gerçeklerden daha yeni ve daha ilginç olduğunu görmüş. Ayrıca yalanların duygusal tepkiyi tetiklemede daha iyi olduğunu gözlemlemiş.

Oysa yalan iki tarafı keskin bıçağa benzetilerek, konuşanın/yazanın itibarını, dinleyenin/okuyanın ya da paylaşanın da güvenini zedelediği söylenir.

Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) şu üç maksat dışında yalan söylemenin helâl kabul edilmediğini bildirmiştir: Aralarında geçimsizlik bulunan karı kocayı barıştırmak, savaş sırasında düşmanı şaşırtmak, insanlar arasındaki husumeti önlemek.

Süslü yalanlar sis bulutu gibi etrafımızı kaplamış. Neyin gerçek, neyin yalan olduğu belli değil. Sapla saman birbirine karışmış. Gerçekleri görmekte, doğruları yalanlardan ayırt etmekte zorlanıyoruz.

Kendimize çok yakın bulduğumuz arkadaşların bile “bu kıyafet çok yakışmış, saçların bugün çok güzel olmuş, bu renk seni çok açmış” şeklindeki beyaz renkli yalanlarla iltifat ettiklerine, bizleri mutlu etmeye çalıştıklarına şahit oluyoruz.

Yalan söylemek içimize öyle bir yerleşmiş ki nerdeyse yalansız bir günümüz geçmiyor. Günümüz insanı şaşkın. İnsanların çoğu boşluktadır. Tereddüt etmeden güveneceği arkadaş, tutunacağı dal, sığınacağı bir hane aramaktadır.

Bir ömür dediğimiz hayat, pekâlâ yalan söylemek zorunda kalmadan da yaşanabilir.

İnsanlar en güçlü canlılardır. Yalan söz, söyleyen kişiyi aciz yapar. Bilinmelidir ki, yalan yalnızlığı çağırır. Biz güçlü olduğumuza inanmıyorsak başkalarına nasıl kendimizi inandırırız?

Yalan söylediğimizde başta kendimiz olmak üzere kimsenin bize güveni kalmaz. O halde üzülmemek için, başarıyı yakalamak için ve her şeyden önemlisi kendimiz olmak için dürüst olmalıyız.

Yalan söyleme alışkanlığımız varsa, bugünden itibaren söylemekten vazgeçmeliyiz. Sebepler ne kadar mantıklı olursa olsun bunların birer bahane olduğunu unutmamalıyız.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam