SON DAKİKA
reklam
reklam

Günümüzde dağılacağı söylenen: NATO nedir ?

Köşe Yazarı: Mert CiGERLİ   Eklenme Tarihi: 8 Aralık 2019, Pazar - 13:18   Okunma Sayısı:

Londra`da NATO Liderler Zirvesi hali hazırda devam ederken uzun süredir dağılacağı dedikoduları yayılan NATO nedir ? Bir topluluk olduğunun herkes farkında ama neyi amaçladığı?, Kimlerin mensubu olduğu?, Ne zamandır var olduğu? Pek bilinmez.

NATO ismi, İngilizce olarak Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü`nün baş harflerinden oluşur. 4 Nisan 1949`da 12 ülke tarafından imzalanan Kuzey Atlantik Antlaşması'na dayanarak kurulan ve farklı dönemlerde 17 ülkenin daha katıldığı uluslararası askerî ittifaktır.

NATO örgütü üyesi ülkeler herhangi bir dış güçten gelebilecek tehlikelere, tehditlere, saldırılara karşı ortak savunma yapmaktadır. NATO`nun merkezi örgütün üyelerinden olan Belçika`nın başkenti Brüksel`dedir.

Kurulmadan bir yıl öncesi dönemlerde Batılı ülkelerin egemenliklerine doğrudan yönelen tehditler, Çekoslavakya’daki 1948 darbesi, 1948’de Berlin’in SSCB tarafında abluka altına alınması gibi gelişmeler, Belçika, Fransa, Lüksemburg, Hollanda ve İngiltere’nin, ortak bir savunma sistemi kurmak ve güvenliklerine yönelik ideolojik, siyasi ve askeri tehditlere direnecek şekilde aralarındaki bağları kuvvetlendirmek amacıyla bir antlaşma imzalamalarına yol açmıştı.

Brüksel Antlaşması imzacıları, güvenlik garantilerine ve karşılıklı taahhütlere dayalı bir Kuzey Atlantik İttifakının ihdası amacıyla, ABD ve Kanada’yla müzakerelere başlamışlar, bu sürece Danimarka, İzlanda, İtalya, Norveç ve Portekiz de davet edilmiş ve neticede, NATO’yu kuran Kuzey Atlantik Antlaşması 12 ülke tarafından Nisan 1949’da imzalanmıştır.

1952’de ülkemiz ve Yunanistan, 1955’de Almanya ve 1982’de İspanya İttifaka üye olmuşlardır.

NATO, Soğuk Savaşın sona ermesini müteakip üç genişleme dalgası yaşamıştır: 1999’da Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya, 2004’de Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya, 2009’da ise Hırvatistan ve Arnavutluk NATO’ya üye olmuşlardır. NATO’nun asli görevi, üye ülkelerin özgürlük ve güvenliklerini korumaktır.

İttifak, demokrasi, bireysel özgürlük, hukukun üstünlüğü ve uyuşmazlıkların barışçı yollardan çözümü gibi müttefiklerin ortak değerlerine sahip çıkarak, bu değerleri Avrupa-Atlantik bölgesinde yaymaya çalışmaktadır.

Kısacası, Kuzey Atlantik Antlaşmasının 5. Maddesi gereğince NATO, bir saldırı veya saldırı tehdidine karşı üyelerini savunmaya ve bu amaçla, bir üyesine yapılacak saldırının tüm üyelerine yapılmış varsayılacağı ilkesine dayanan bir örgüttür.

Hiçbir müttefikinin yalnız bırakılmayacağını garanti eden bu örgüt ayrıca, üyelerinin savunma alanında egemen sorumluluklar üstlenme haklarına halel getirmeksizin, müttefiklerin asli ulusal güvenlik hedeflerine kolektif çabalarla ulaşmalarına yardımcı olmaktadır.

Bu ittifak son 20 yıldır, kolektif savunmanın sağlanmasına yönelik çalışmaların yanında kriz yönetim harekatları da gerçekleştirmeye başlamıştır.

NATO bu bağlamda, bir yandan üyelerinin savunmasını garanti altına alırken, diğer yandan, kurduğu ortaklıklar ve icra ettiği kriz yönetim harekatlarıyla, Avrupa-Atlantik alanı ötesinde de barış ve istikrara katkıda bulunmaktadır.

NATO bu nedenle LİDERLER toplantıları düzenlemektedir.

Bu yılın son ayında Londra'da yapılan NATO Liderler Zirvesi'nde ise, Türkiye’nin daha önceden onaylamadığı Baltık ülkeleri savunma planına destek verdiği görüldü.

Türkiye’nin vermiş olduğu bu kararı Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, büyük bir başarı olarak niteledi.

NATO’nun 70. Kuruluş yıl dönümünün de kutlandığı bu yılın son zirvesi, önce görüş ayrılıklarının gölgesinde başladı. Liderlerin, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" sözlerine tepkiler sürerken, zirveye saatler kala ise ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türkiye'ye NATO'nun Baltık devletleri ve Polonya için hazırlanan Savunma Planı'na onay vermesi için çağrıda bulunduğu gözlendi.

Son NATO toplantısından çıkan kararlarda, Baltık ülkeleriyle ilgili savunma planının kabul edildiği ve Türkiye'nin de NATO'nun Baltık ülkeleri için savunma planına destek verme kararı aldığını ifade edilirken; ‘’NATO, bölgemizin güvenliğini, bir milyar vatandaşımızı, özgürlüğümüz, demokrasi, bireysel özgürlük, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi paylaştığımız değerleri garanti altına alıyor. “ deniyor.

Birlik, beraberlik ittifakımızın köşe taşlarını oluşturuyor. Çatışmayı önlemek ve barışı muhafaza etmek için birlikte çalıştıkça, NATO kolektif savunmamız ve müttefikler arası karar ve danışma mekanizmasının temel taşı olmaya devam edecek. Bölünmez güvenliğimiz için gereken bedelleri ve sorumlulukları paylaşmaya kararlıyız. NATO başka hiçbir ülkeye tehdit oluşturmayan bir savunma ittifakıdır.

Güçlerimizin herhangi bir yönden gelen, herhangi bir tehdide, herhangi bir zamanda karşılık verebilmesi için hazırlığını arttıran kararlar aldık. Teröre karşı savaşa bağlılığımız konusunda geri adım atmıyoruz ve terörü yenmek için beraber daha güçlü adımlar atıyoruz.

Bütün müttefiklerimiz Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nın tam olarak uygulanmasına kendisini adamış durumdadır. NATO ile AB arasındaki işbirliğinde daha önce eşi benzeri görülmemiş bir ilerleme var. İttifakı güçlendiren ve milyonlarca Avrupalı’ya güvenlik sağlayan ‘Açık Kapı politikamıza’ bağlılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz.’’ açıklaması ile zirve sonlandırılmış oldu.

Son NATO Liderler Zirvesi’nde çıkan ana fikri kendi söylemleri ile ‘’Güvende kalmak için geleceğe birlikte bakmak zorundayız’’ şeklindeki bir sonsöz ile özetleyebiliriz.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam