SON DAKİKA
reklam
reklam

Bilgisayar, beyin ve torba

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 19 Ocak 2020, Pazar - 02:04   Okunma Sayısı:

Bilgisayar çok işlevli bir alet, tıpkı beynimiz gibi... Beynimizin % 10 kapasiteyle çalıştığı söylenir. Biraz yukarı kapasiteye sahip olanlara dahi deniyor. Oysa aramızda beynini % 5 kapasiteyle çalıştıranlar var. Torba niyetine kafatasının içinde gezdirir onu. En güzel şekilde telefon konuşmalarında görebilirsiniz bu eksikliği...

 

El-kol hareketleriyle bağıra çağıra ve etrafında kendisinden başka kimse yokmuşçasına konuşanlar, aynı anda iki işi yapamayanlardır. Kişi var sadece kendi işine odaklanır, ikinci bir işi yapamaz. Örneğin sadece kayıt yapıp başındakini def eder. Doktorun geliş saati, klinikte ne kadar kaldığı veya sınavların yapılacağı yer, adres tarifi gibi konulara aklı yetmez.

 

Bu kişiye telefonla konuşurken soru sorsanız, her iki tarafa aynı anda cevap veremez. Yani beyninin sadece daktilo kısmını kullanır. Oysa daha ne fonksiyonları var beynin... Okumayı, sakin olabilmeyi ve düşünmeyi bir öğrenebilse bu foto-mantar, hödüklükten kurtulacak ama mağara devrinde yaşamak daha kolay geliyor ona...

 

Maktul general

Koca bir devlet… Yeri geliyor herkes kültür, sosyal yapı, devlet geleneği vb konularda İran’ı çok tutuyor. Bütün bunlar kabul… Sorun nerede? Sorun, toplum disiplininin eksikliğinde ve yöneticilerin olaya kendilerini kaptırmış olmalarında.

 

İran’ın çok yetkilendirilmiş –daha doğrusu biraz uçurulmuş- bir generalinin Amerikan füzesiyle öldürülmüş olması İran’ı yasa boğmuştur. Hem ülke içinden hem de ülke dışından yapılan olumlu ve olumsuz tepkiler dinmek bilmiyor.

 

Hedefler, intikam yeminleri, senaryolar havada uçuşuyor. Amerikalı tüm komutanlar ve Pentagon terörist ilan ediliyor. Amerika ise BM’de konuşma yapmak isteyen İran Dışişleri Bakanına vize vermiyor.

 

Her gittiği yerde törenlerle karşılanan, halkı galeyana getiren konuşmalarla anılan ve uzun uzun ululanan maktul general, belki sağlığında 2-3 gün içinde bu kadar kilometre katetmemiştir. Eğer ruhu yükseklerden bakıyor ve görüyorsa olan biteni, “ne yapıyor bu insanlar?” diyordur herhalde…

 

Heyecan, panik ve öfke dolu koca koca kalabalık alanların kontrol altında tutulamaması bir zafiyettir. Devleti yönetenlerin de ağlamaya başlaması ve öfke yönetiminde yetersiz kalması bu zafiyeti körüklemiştir.

 

Sonuç belli… 50 ölü, 210’dan fazla yaralı. Harp yok darp yok, nedir bu hal? İranlı yöneticiler şapkalarını (daha doğrusu sarıklarını) ortaya koyup düşünmeli ve sorumlular tespit edilerek cezalandırılmalıdır.

 

ABD-Suudi Arabistan yakınlığı

Donald Trump yönetimi, İran’ı sıkıştırma planında Suudi Arabistan ile yakın iş birliği yapmaktadır. Bu yılın içinde Suudi Arabistan Hava Kuvvetlerine sattığı uçaklar, mühimmat ve silahlar iki devletin ordusuna yetecek ölçüde… Herhalde bunları keyif için satmadı. Kendi yapacağı harekâtın –zor ihtimal olsa da- mali portesini oluşturmuş oldu.

 

Suudilere de Yemen tiyatrosunu ihaleye vermiş, Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmakla meşgul ettiriyor. Bayrağında Allah’ın adı yazan tek ülke Müslümanlara kırıcı davranışlar, cinayetler ve operasyonlar içinde…

 

Yemen halkına dünyayı dar getiren Suudi uçakları, insan haklarını savunan az bir kitlenin dışında kimsenin de pek umursamaması karşısında operasyonlarını gönül rahatlığıyla (!) yürütmektedir.

 

ABD olarak sen, İran’a hem terörist devlet diyeceksin hem de Suudi Arabistan’ın yaptıklarını görmek istemeyeceksin. Gün olur sana da birileri terörist der. Nitekim İran yönetimi tüm Amerikalı komutanları ve Pentagon’u terörist olarak damgalamıştır.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam